Sinan Çakaloz

-
Aa
+
a
a
a
16 Aralık 2002
"Düne kadar 'ah o Ankara,' bugün 'ah bu halk.' Mutlaka en az bir tane 'yasalar tamam ama bu toplumsal yapı ile AB'ye girilmez, AB girmek başka şeydir, Avrupa'lı olmak başka şeydir' türünden yorum görüyorsunuzdur okuduğunuz veya bakmak zorunda kaldığınız gazetede. İçim sıkılıyor. Kalbim sıkışıyor.
11 Aralık 2002
Maçın bir anında Hasan Şaş düşürüldü veya düştü. Hakem düşme olarak yorumladığı için penaltı vermedi. Bana göre bunlar olağan şeyler. Ancak ondan sonra... Zor durduruldu... Nedir bu sinir, nedir bu bireysel cezalandırma tutkusu? Kim ne zaman, hangi eylemler için karşısındakine saldırabilir?
04 Aralık 2002
Çocukluğumda bayram gazeteleri vardı. Bayramlarda günlük olarak alıp okuduğumuz gazeteler çıkmazdı. Artık bayramda da günlük gazetelerimiz çıkıyor, hem ekler falan da veriyorlar.
29 Kasım 2002
"Ben yıllardır işim gereği Ankara-Konya yönüne kendi aracımla giderim. Hafta içi, hafta sonu, gece, gündüz gittim. Ama daha hayatımda bir defa o yolda tıkanıklık görmedim.
27 Kasım 2002
Eğer bir holding iştirakiyseniz, o zaman bir iştirak gibi davranmanız gerekir. Medya da bunu yaptı. Siyasi iktidara yakın durmak istediği zaman durdu. Uzaklaşmak istediği zaman uzaklaştı. Ama hep holdingine yakın oldu. Haber diye, haber olanı değil tüketilmek isteneni verdi.
21 Kasım 2002
"Çok başarılı bir seçim yaptık, eski politikacıları sildik, yeni bir dönem açtık, Kıbrıs'ta soruna ilk kez bu kadar yakınız, acil eylem planı destek buldu, Dolar düştü, borsa çıktı falan filan. Ama ben hala inatla olayları anlayamayan biri olarak umutsuzum, karamsarım..."
14 Kasım 2002
İstanbul Valisi Erol Çakır'ın "Çağdaş bir kent yönetiminin yarısı yasaklardan geçer" sözleriyle özetlediği yaklaşımı eleştiren yazarımız Sinan Çakaloz, "Önce sorunu yaratıp, bu sorun yaratılırken tüm uyarıları ve seçenekleri göz ardı edip, sonra bu sorunu daha da ağırlaştıracak mantığı çözüm diye su
11 Kasım 2002
Özellikle bazı zihinsel sorunlar için ön tanı yöntemleri ülkemizin her yerinde uygulanabiliyor mu? Bunlardan kimlerin haberi var? Erzurum'da, Hakkari'de kaç çift, down sendromunu ve istenirse önlenebileceğini biliyor?
04 Kasım 2002
Bu seçim sonuçları bir dönemin bitişi değildir. Tarihi bir dönemeç olmamıştır. Siyasi deprem, halkın tokadı vb de değildir. Bu seçim için meşruiyet tartışmaları yapmak anlamsızdır.
31 Ekim 2002
"Bildiğim kadarı ile Sn. Fatih Terim İtalya'da da savunma işini çözememişti.
28 Ekim 2002
"Eşim 'Boş olanı gelmez ise taksiye binelim' dedi. 'Tamam' dedim. Bir tanesine 'Bu boş, binelim' dedi. Boş olanda ayakta dururken bize sadece iki kişi değiyordu.
22 Ekim 2002
Sultan sazlığında önce hayat vardı, pelikanlar vardı, yok oluşu seyrettik, şimdi yokluğu seyrediyoruz. Sinemaya gittik, seyretmedik, seyrettirmedik haşur huşur, kokulu yağlı mısır yedik.
17 Ekim 2002
Anlamamız gereken, bir değer yargıları bütünlüğünü paylaştığımız veya paylaşmadığımızdır. Eğer paylaşmıyorsak bu yasaları çıkarmanın bir anlamı yoktur.
07 Ekim 2002
Türkiye'deki sorun, mevcut siyasi partilerin veya onların yerine, isteğinize uygun kurulacak bir teknokratlar hükümetinin ekonomi ve siyaset icrası değildir. Yani Türkiye'nin sorunu bir üst yapı sorunu değildir. Türkiye'nin sorunu alt yapı, yani "biz" sorunudur.
01 Ekim 2002
Paşabahçe'nin alelade bir cam ürünü, siyahi manken Tyra Banks'in eşleşmesi ve Hürriyet gazetesinin kamusal öncelikleri müjdelediği birinci sayfası arasında ne bağlantı olabilir, demeyin. Burası Türkiye ve mutlu olmak her gururlu Türkiyelinin hakkı. Peki tatmin olmayacakmış gibi hissedemez miyiz?
23 Eylül 2002
Açık Site'de gördüğüm kadarı ile benden başka test hazırlayanın olmaması ve sizlerin de "Ah, bir test olsa da cevaplasak" yönündeki beklentinizden dolayı, iş hayatı üzerine sorular hazırladım. Bakalım doğru cevapları bulabilecek misiniz.
16 Eylül 2002
Belirli koşulları sağlayan herkes doktor, hukukçu olabilir ama, taksici asla olamaz. O daha önemli. Tek koşul, bir şekilde bir plakayı kapmak, ondan sonra mesleğiniz ile ilgili bilmeniz gerekli ("Ben karşı tarafın arabasıyım") hiçbir şeyi bilmeyin, önemi yok.
10 Eylül 2002
Karayolu bazlı ulaşıma mahkûm olduğumuza göre, otobüs kazalarına karşı alınması gereken önlemler hayati önem taşıyor. Sinan Çakaloz, otobüs taşımacılığında kısa vadede çözüm olabilecekleri, örneğin kazaya karışan aracın trafikten men edilmesi ve onarılsa dahi satılamaması gibi, sıralıyor.
06 Eylül 2002
Şehirlerarası otobüsleri "sıkı denetim altına" almayı amaçlayan içişleri bakanlığının genelgesi "son iki kazadan sonra bir tepki olsun diye yazılmışlardır" diyor Sinan Çakaloz ve teorik/pratik hiçbir fayda getirmeyeceğine dikkat çekiyor. İsterseniz neden işe yaramayacağına değinelim kısaca...
03 Eylül 2002
Basketbol futbol değildir. Basketbolda kaderiniz elinizdedir. 90 dakika kötü oynayıp son anda uzaktan çekilen bir tane şutun hasbelkader gol olması ile kazanılan veya kaybedilen bir branş değildir basketbol.
28 Ağustos 2002
"Bu başlık 27 Ağustos 2002 tarihli Milliyet gazetesinde sayın Can Dündar'ın yazısına aittir. Sayın Dündar'ın yazısında yer alan verilere ilişkin birkaç kaygımı sizlerle paylaşmak istedim. Devlet liselerinin daha başarılı olması vb gibi konular değil tartışacaklarım.
26 Ağustos 2002
Türk insanında iki temel kabul var. Ben (yerine göre biz) mükemmelim/mükemmeliz. Bu nedenle ben (yerine göre biz) mükemmel olduğum/olduğumuz için hata yapmayız. Hatasızlığımız nedeni ile bireysel ve toplumsal olarak durumumuzun nedeni dış mihraklar ve onların yerli işbirlikçisi yöneticilerdir.
19 Ağustos 2002
Sayın okurlar, bu olayın neresine bakıp ne dersiniz? 45 kişilik bir otobüs kaza geçiriyor. 33 ölü, 38 yaralı çıkıyor. Toplam 71... Sürücü 'fren tutmuyor' diye bağırıyor. İçindekiler panik yapıyor. Kaza oluyor... İşte yetkililerimize bir araştırma konusu, hem de çok somut.
13 Ağustos 2002
"Sizin düşüncelerinize paralel düşünen bir siyasi parti varsa oyunuzu ona verirsiniz. Eğer yoksa da vermezsiniz. Bu kararsızlık değildir ki, bu bir karardır ve demokratik bir haktır bana göre. Ben zorla bir dirhem aynı düşünceyi paylaşmadığım partilere oy vermeye mecbur değilim ki?"
06 Ağustos 2002
"Bir maç kaybedilince ağlayanlarımızın gözyaşları olay oluyor. Ben gazetelerde Gelibolu ormanları için ağlayanımızın resmini bırakın günlerce, bir defa görmedim. Bir maç kaybedince dün yerlere göklere koymadığımız futbolcuya toptan saldırabiliyoruz.
01 Ağustos 2002
"Kabul ettiğimiz şey Irak'a müdahale değil, benzer olduğunu düşündüğümüz (ABD'nin düşündüğü) her olayda her ülkenin tepesine binebilme hakkıdır. Ve eğer böyle bir hakkın varolabileceğini düşünüyorsanız, bilin ki aslında günün birinde sizin de tepenize binilmesini kabul etmişsiniz demektir."
27 Temmuz 2002
"Ünlü köşe yazarlarımızın belirttiklerine göre okurları onlara soruyormuş, oyumu kime vereyim diye.
23 Temmuz 2002
"Denizli'de vatandaşlar bir yolun 33 km kısalması için 12 bin 500 yetişkin ağacın kesilmesi için imza toplama dayanışmasını göstermediler mi? Bu facianın askeri bölge sınırları nedeni ile önlenebildiği yazılmadı mı? Çevreye yaklaşımda siyasilerden farkımız nedir?"
18 Temmuz 2002
Türkiye'de sorunun seçileceklerin değil, seçenlerin olduğunu yineleyen Sinan Çakaloz, haftasonu yaşadığı örneği anlatıyor: "...Birazdan bir beyefendi ayakkabısını çıkardı, doğaldır ki orjinal renginin eski zamanlarda beyaz olduğu tahmin edilen çoraplı ayağını diğer arkadaşının sandalyesine koyup mas
15 Temmuz 2002
"Tüm araçlar için ceza puanı kadar gün trafikten men cezası konulsun ve hemen o anda uygulansın. Örneğin 10 ceza puanı aldı ise sürücü, aracı da 10 gün süre ile trafikten men edilsin." Şehir içlerinde insan ve araç akış hızının artırılmasıyla ilgili kısa vadeli önerilerin devamı...