Köprü yasağı

-
Aa
+
a
a
a

İstanbul Valisi Sn. Erol Çakır’ın köprü yasağı konusundaki önerisinin “'Plakasının son rakamı 1-2 olanlar Pazartesi, 3-4 olanlar Salı, 5-6 olanlar Çarşamba, 7-8 olanlar Perşembe, 9 ve 0 olanlar ise Cuma Boğaziçi Köprüsü'nü kullanmayacak. Kullananlara ağır para cezası kesilecek...” şeklinde olduğu yazıyordu 13/11/2002 tarihli STAR gazetesinde. Haber “Yeşilköy CNR'da açılan 'Uluslararası Güvenlik ve Polis Ekipmanları Fuarı'na katılan Vali Çakır 'dönüşümlü plaka uygulamasını’ savunarak 'Çağdaş bir kent yönetiminin yarısı yasaklardan geçer' dedi.İstanbul trafiğinden herkesin şikayetçi olduğunu ve sızlandığını dile getiren Çakır, buna karşılık hiç kimsenin çözüm konusunda yeterli ve ihtiyaca cevap verecek bir çözüm önermediğini söyledi...” diye devam ediyordu.

Sn. okurlar; Sn. Ege Cansen haklı olarak kızacak bu “ben veya biz demiştik”lere ama, biz Açık Site’de Açık Radyo’nun kapatılmasından kumar yasağına, türban sorununa kadar birçok konuda eğer çözüm anlayışımız yasaklar olur ise bunun sonu nereye varır diye defalarca dile getirdik. (Şiddet içeren ama adına spor denen boks gibi etkinliklerin tüm dünyada yasaklanmasını istemek hariç.) Şimdi bu yasak isteği de yeni bir örnek.

Çözüm sorun olunca

Eğer yasaklar suç olan veya toplumun fiziksel sağlığını, maddi manevi haklarını tehdit eden eylemler için getirildi ise doğrudur ve dünyanın her yer yerinde olduğu gibi ülkemizde de olmalıdır. Örneğin cinayet işlemek yasaktır, hırsızlık yasaktır, açıkta yiyecek satmak bildiğim kadarı ile yasaktır. Ama siz önce bir sorunu yaratıp, daha sonra bu sorun yaratılırken tüm uyarıları ve seçenekleri göz ardı edip, aslında sorunu ağırlaştıracak mantığı çözüm diye sunup (nüfus artarken, çözüm diye köprü yapmak), sonra iş içinden çıkılmaz bir hale gelince de çözümsüzlüğün çözümünü yasaklamak isterseniz, bu olmaz. Ben 1. köprüye de, 2. köprüye de karşıydım, 3. ve daha sonra yapılacaklara da karşıyım. Çanakkale Boğazına,  İzmit Körfezine köprü yapımına da karşıyım. Ama yapılanın eğer alternatifi yoksa kullanılmasını yasaklayamazsınız. Bu nedenle bir hatayı yapmadan (ör: Çanakkale, İzmit Körfez köprülerini yapmadan) sorunu temelden çözmeliyiz. Biz şimdi o köprüleri de yapar, araba vapurlarını kaldırır ve doğaldır ki günün birinde onlar da yetmeyince geçiş yasağı koyarız.

Ben ve benim gibi birçok kişi köprüyü sadece sabah ve akşam kullanmıyor. Biz işlerimiz gereği günde birkaç kez geçiyoruz. İstanbul’un iki yakasında bazen günde 4-5 farklı yerde toplantıya, sistem kuruluşuna katılıyorum. Yanımda bir çok teknik ekipman taşımak zorundayım. Üstelik de bunlar çok pahalı ürünler. (Dizüstü bilgisayarlar, projeksiyon makineleri vb.) Şimdi çalıştığım kuruluşun bu işler için kullanılan arabasının plakası yüzünden ben haftanın bir günü sadece aynı yakada mı çalışmak zorundayım. O cihazlarla taksiye dahi binemem. Üstelik gittiğim yerleri taksi ile dolaşırsam bunun maliyeti korkunç olur. Ayrıca bazı yerlerde iş çıkışı taksi dahi bulabileceğimi sanmıyorum. Peki ne olacak?Kaldı ki çok çeşitli nedenlerle toplu/genel taşıma araçları ile seyahat edemeyecek insanlar var. Onlar ne olacak? Onlar da o gün otursunlar evlerinde.

Anımsarsanız, Fenerbahçe Beşiktaş maçının olduğu gün Moda’ya gitmeye teşebbüs edip, gidemeyip görevli polise “Kalp krizi geçirseydim ne olacaktı?” sorusunu yöneltip “Maç günleri dikkat edeceksiniz” cevabını aldığımı yazmıştım . İşte onlar da o gün dikkat edecekler.

Her ortamda tartışabiliriz

Köprüleri yaptık. Sadece yarım saatte bir kalkan Harem-Sirkeci ve Harem-Kabataş arabalı vapurlarını bıraktık. Önceleri Üsküdar Kabataş, Paşabahçe İstinye hatları vardı. Ne oldu onlara? Şimdi isteseniz de o hatları açamazsınız çünkü şehrin yapısını da değiştirdiniz. Üstelik eğer ekonomik bunalımın olduğu bir dönemde, (otomotiv sektörünün yıllar öncesine geri döndüğü, ihracat ile ayakta durduğu bir dönemde) günde 500 araç trafiğe çıkıyorsa, bu yasak kaç yıl çözüm olacak. Sonra ne yapacağız? Renklerine göre de mi tasnif başlayacak? Ayrıca nasıl uygulayacaksınız? En sol şeritte hatalı günde geçiş yapan 5 aracı sağa çekmek istediğinizde o trafik durmayacak mı? Bu yasağa kimler girecek? Ameliyata yetişmeye çalışan doktoru plakası yüzünden durduracak mısınız? Peki “meslekleri önemlidir, onlara her gün serbesttir, kamu taşımacılığı yapanlara serbesttir” derseniz istisna dışında kim neden kalacak? Kimin işi daha önemsiz. Allah aşkına yapmayın. Çözüm, sorun ortaya çıktıktan sonra yasak koymakla gelmez. Çözüm sorunu çıkartmamaktır. Ayrıca Sn. Valinin “hiç kimse öneri getirmiyor” sözüne katılmıyorum. Biz Açık Site’de birçok uygulanabilir öneri yazdık . İstenildiği zaman bu önerileri her ortamda tartışabiliriz.

Sayın okurlar, yineliyorum sorunları günlük yasaklarla çözemeyiz. En basiti şu anki siyasi halimize bakın. Çok başarılı, çok demokratik bir seçim yapmakla övünüyoruz ama başbakan belli değil. Bu arada meclis açılacak. Yapmayın, yapmayalım olmuyor. Hiç bir şey yasaklarla çözülmüyor. Mutlak yasak koyacaksak yasak koymaya yasak koyalım.