Sayın okurlar, bu hafta da kısa vadede çözüm olabilecek bazı önlemleri tartışmaya devam edelim. Amacımız şehir içlerinde insan ve araç akış hızının artırılmasıydı. Bu durumda akış hızını artırabilmek için durma sayı ve süresini azaltacak yönde yapılanmalıyız. Geçen hafta ("Günü kurtarma önerileri") bir güzergahta yer alan araç çeşitliliğinin ve sayısının azaltılıp bu araçların duracakları yerlerin seyreltilip, olası ölçüde yoldan ayrılmaya çalışılmasını önermiştik. Aynı ana fikirdeki önerilere bu hafta son kez devam edelim. 
1) Ülkemizdeki genel mantığın kesinlikle insanların az yürümesi gerektiği inancı olmasından dolayı bizlerin sadece evimizden çıkar çıkmaz bir araca binmemize göre yapılanmamız dışında, ayrıca, her nerede isek oradan da karşıdan karşıya geçmemiz gerektiğini de kabul ederiz. Bu nedenle inanılmaz bir biçimde sık yaya geçidi, ışık, trafik polisi koyarız. Bu da yetmez bunların hepsini aynı yere veya çok kısa aralıklarla koyarız. Tabii bu da yetmez, halkımız bu kadar sık geçitlerin arasından da kendisine ait olmayan zaman dilimlerinde (kendine kırmızı yanarken vb) geçer ve trafik tamamen yavaşlar. Örneğin Gayrettepe Mecidiyeköy arasındaki, Kadıköy meydanındaki ışık sayısına ve ışıklar arasındaki yaya geçidi sayılarına bakın. Beşiktaş deniz müzesinin önünde, üst geçit, yaya geçidi, ışık ve polis var. Sadece en merkezi yere ışıklı geçit koyup diğerlerini kaldıralım. Trafik olası ölçüde aksın. Trafik olası ölçüde aksın ki halkımız bu sefer araçların içinde ayakta beklemesin ve gideceği yere gitsin. Daha sonra bu yerlere mümkünse alt geçit yapılsın. Üst geçitleri yapması kolay kuşkusuz ama görüntü kirliliği yaratıyorlar.
2) Tüm araçlar için ceza puanı kadar gün trafikten men cezası konulsun ve hemen o anda uygulansın. Örneğin 10 ceza puanı aldı ise sürücü, aracı da 10 gün süre ile trafikten men edilsin. Bunun için de trafik ekiplerinin yanında, eğer eleman yetersizliği varsa parka çekim başına çalışan sürücüler istihdam edilsin. Bu sürücüler hemen aracı alıp sözleşmeli otoparklara çeksinler. Doğaldır ki bu sürücülerin bedelleri de ceza kesilen kişi tarafından ödensin. Kısa sürede ya insanlar araç kullanmayı öğrenir yada trafikte araç kalmaz inanın.
3) Bu cezanın adil olabilmesi için kurallara uymamak kadar iyi / kötü sürücülük biçimine da bakılsın ekipler tarafından. (Adını yazmayan sayın okurum, lütfen bir kez daha “trafiğe çıkmak için ne kadar iyi sürücü olmak gerekli” gibilerinden anlamlı soru sormayın.) Böylece trafik kurallarına uyuyor gözükmesine karşın çevre yoluna çıkıp arkasına, sağına, soluna, bakmadan en sol şeritte saatte 60 km ile gidenlere de ceza kesilsin, arabası da çekilmiş olsun.
4)İşportacılığı fiilen yasaklayın (zaten şimdi de yasak denmesin). Gezici emniyet market adı altında otobüslerde mağaza kurulsun. Daha sonra işportacılardaki her mala (ne olursa olsun) devlet adına el koyup, kayda geçirip hemen bu otobüse yükleyip yok pahasına vatandaşa hemen orada satmaya başlayalım. Satıştan da el koyan ekibe prim verelim. Çok kısa sürede ortada işportacı da kalmayacaktır.
5)Cadde veya sokağa taşacak şekilde gıda satışını yok edelim. Örneğin cam kenarında üzerine her türlü toz toprağın yapıştığı döner satışını kaldıralım. Bu şekilde döner yiyecek içeri girsin, kaldırım daralıp yürümek isteyenler caddeye inmesinler.
Kısaca; bizler az yürümenin kısa sürede bir yere varma demek olmadığını anlayalım. Gerek araç gerekse yaya trafiğinin olası ölçüde az kesintili sürekli akan bir yapıda olmasını sağlayacak önlemleri hayata geçirelim. Ancak, bunları yapabileceğimize inanmıyorum. Bizler için, her ne olursa olsun, anlık kısa vadeli bireysel çıkarlarımızdan daha önemli bir şey yoktur. Bu nedenle toplumsal olarak fayda sağlayacak bir şeyler yapıp birbirimizi sevmesek dahi haklarımıza saygı duymamız, toplumsal faydayı artırarak bireye düşen diliminde artmasını sağlamamız söz konusu olamaz.
Biz kavramını olumlu yönde hayata geçiremeyeceğimiz için ortaklaşa sahip olabileceğimiz tek şey, işte bugünkü halimizidir.
Sinan Çakaloz'un "uzun vadeli önerileri"Mutlu sonu getiren öneriler – IIMutlu son geldi! (Köktenci öneriler)
