Hasan Ersel

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le, küresek ekonomik krizle bağlantılı olarak Rusya'nın iktisadi durumunu ele aldık.

Açık Gazete'de Hasan Ersel, küresel ekonomik krizi aşmak için alınan önlemlere dair, bankalarla hükümet arasındaki anlaşmazlıklar üzerinde durdu.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le Ortadoğu ve Arap dünyasındaki gelişmeleri değerlendiriken, 20-22 Mart tarihleri arasında Türkiye'de yapılan 17. ERF (Economic Research Forum) toplantısını ele aldık. Bağımsız uluslararası bir kuruluş olan ERF'in 17.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le Türkiye'de sanayileşme ve üretim rakamlarını ve çeşitli ekonomik göstergeleri gözden geçirdik, bu rakamların ne anlama geldiğini konuştuk.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le Tunus, Mısır ve Libya'daki gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkileri hakkında konuştuk.

Hasan Ersel Açık Gazete'de Libya'daki gelişmeleri ekonomik açıdan değerlendirdi. Libya'nın en önemli ürünü olan petrol üretimine ve ihracatına ilişkin bilgiler verdi. Ayrıca Libya'nın askeri teçhizatına, orduya ve orduda son günlerde yaşanan birkaç tuhaf olaya dair de çok ilginç bilgiler paylaştı.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le bu hafta da Mısır'daki gelişmeleri iktisadi açıdan ele aldık.

Hasan Ersel'le Açık Gazete'de Mısır'ın ekonomi politiğini konuştuk; ama öncesinde gezi amacıyla gittiği Tayland ve Kamboçya'da, iki ülke arasında çıkan ve tesadüfen denk geldiği, dünyada da pek ses getirmeyen çatışmalara dair izlenimlerini aktardı.

Tunus'ta hükümetin protesto gösterilerine müdahalesi tam sayısı kesin olarak belirlenmemekle beraber, bazı bağımsız kaynaklara göre 50'nin üzerinde kişinin ölümüyle sonuçlandı.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le, Türkiye'de gectiğimiz yılı ekonomik açıdan değerlendirdik. Daha sonra artan gıda fiyatları ve tüm dünyadaki ekonomik duraklama hakkında konuştuk.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le yılın son programında "Mutluluk İktisadı" kavramını ele aldık. "Mutluluk İktisadı" ne demektir?

Hasan Ersel'le Açık Gazete'de Ekonomi Notları köşesinde Merkez Bankası'nın son günlerde aldığı, biraz kafa karıştırıcı gibi duran kararları ele aldık.

"Kurallar mı daha önemli insanlar mı?" gibi temel bir sorudan yola çıkarak, yasalar, anayasa, birey hakları, devlet ve vatandaş ilişkisi, toplumsal değişiklik talepleri, toplumsal adalet, kamu yararı, eskimiş yasaların ve anayasanın değiştirilmesi süreci vs. gibi konular etrafında sohbet ettik.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le, ABD'de yapılan vergi indirimini ve ekonomik ve sosyal etkilerini konuştuk.

Hasan Ersel'le bu hafta Açık Gazete'de dünyadaki tedirgin edici gelişmeler ışığında, kısa vadeli sermaye hareketleri konusundaki önlemler üzerinde konuştuk.

Hasan Ersel'le Açık Gazete'de Seul'de başlayan G20 toplantısının başlaması vesilesiyle G20 oluşumunun dünya politikasındaki işlevi hakkında konuştuk.

Açık Gazete'de Hasan Ersel'le krizden çıkış sürecinin sorunları hakkında konuştuk.

Hasan Ersel'le Açık Gazete'de, devam eden G20 toplantılarına ve Hasan Ersel'in "G7 ve davetlileri" olarak nitelendirdiği G20 topluluğunun günümüz dünyasındaki yeri ve işlevi hakkında konuştuk.

Hasan Ersel'le Açık Gazete'de küresel ekonomik kriz ve bu küresel krizden çıkış sürecinin yönetilmesi konusundaki değişik görüşleri ele aldık.

Hasan Ersel'le Açık Gazete'de, Çin Başbakanı'nın Türkiye ziyareti vesilesi ile, Çin Türkiye arasındaki uluslararası ekonomik ilişkileri ve Çin'in dünyadaki ekonomik varlığını ele aldık.

Sayın Bahadır Kaleağası 2 Ekim 2010 tarihli Radikal gazetesinde Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) hedefine ilişkin sürecin yönetimini ele alan önemli bir yazı yayımladı.

Önce özür dileyeyim. 6 Ekim 2010 tarihli yazımda, kendi hatam sonucu yanlış bazı sonuçlar yer alıyor. Sayın Uğur Gürses ve Sayın Seyfettin Gürsel uyardılar. Kendilerine teşekkür ediyorum.

TÜİK'in haziran dönemi için verdiği bilgiler, işsizlik oranında geçen yıla oranla ciddi azalış olduğunu gösteriyor. Bu, iyi bir haber.

Bir süredir "Artık Türkiye bir bölgesel güç olmuştur" benzeri ifadeleri sıkça görmeye başladık. Demek bir ülkenin gücü varmış. "Bölgesel" diye bir nitelendirme kullanıldığına göre, "yerel" ve "küresel" ölçekte güçlü ülkeler olabiliyormuş. Peki, bir ülkenin gücü nedir acaba? Nasıl ölçülür?

Ülkelerin çeşitli gelişmişlik göstergelerine göre yapılan sınıflandırmalarda (Dünya Bankası, FTSE, Dünya Ekonomik Forumu) Türkiye üçüncü kümede yer alıyor.

İçinde olduğumuz (benden daha iyimser olanlara göre artık kurtulduğumuz) krizin bazı yararları da oldu. Örneğin istihdamdaki değişmenin ekonominin içinde bulunduğu durumu değerlendirmede çok önemli bir gösterge olduğu anlaşıldı.

Gündemimize girdiğinden bu yana, uluslararası kuruluşların her ülkeye ihracatını artırmalarını önermelerini anlamakta zorluk çektim. Herkes aynı anda aynı pazara ihracatını artırmaya kalkışınca ne olur?

Bu hafta biz belki hâlâ halkoylamasını konuşacağız ama dünyada IMF'nin küresel ekonominin daha da yavaşlaması öngörüsü ışığında, Basel III'ün doğumu tartışılacak.

Başlıktaki soruya yanıt verebilmek için önce bazı noktalarda açıklığa kavuşmak gerekiyor. Bunlardan ilki, Türkiye'nin barışçı bir güç olması sorunuyla ilgiliyim.

Geçen hafta TCMB'ye, zorunlu karşılıklara ilişkin yaptığı düzenlemeden kendilerini önceden haberdar etmediği için BDDK'dan sitem geldi.