Kirazlıtepeliler: Asbest mahallemizde ceza olarak bırakılıyor

-
Aa
+
a
a
a

Üsküdar Kirazlıtepe’de “Ya mahalleyi boşalt ya asbest solu” tercihine zorlanan mahalleli dört haftadır Üsküdar Belediyesi önünde. Gelişmeleri Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Sekreteri Bayram Ali Kot ile konuşuyoruz.

Fotoğraf: Sivil Sayfalar
Yeşil Bülten: 14 Şubat 2019: Kirazlıtepeliler: Asbest mahallemizde ceza olarak bırakılıyor
 

Yeşil Bülten: 14 Şubat 2019: Kirazlıtepeliler: Asbest mahallemizde ceza olarak bırakılıyor

podcast servisi: iTunes / RSS

Yeşil Bülten'de bu hafta İstanbul Çamlıca Camii'nin yakınlarında yer alan ve Üsküdar Beldiyesi tarafından kentsel dönüşüme zorlanan Kirazlıtepe Mahallesi'nin mücadelesine kulak vereceğiz. 

Canlı yayından tweetler ve notlarla Yeşil Bülten'e kulak verin:

* "Ya mahalleyi terket ya da asbest ile yaşamaya devam et" diyen bir bakış açısı var. TMMOB, bu kez Kirazlıtepe özelinde bir asbest raporu hazırladı ve bu rapor halk sağlığı sorununun derecesini ortaya koyuyor.


* Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Sekreteri Bayram Ali Kot Üsküdar Belediyesi önündeki nöbetlerinden yayınımızda; Kentsel dönüşüm çalışması başladı ve bu çalışma kapsamında gönüllü imza veren komşularımızın evini yıktılar, yıkımdan kalan molozlar mahallede kaldı.


* Biz bu kapsamda Kaymakamlık, Valilik, Sağlık Bakanlığı'na müracaat ettik ve asbestli molozların kaldırılmasını istedik. Mahallemizde cilt hastalıkları ve türlü hastalıklar oluşmaya başlamıştı. Biz de TMMOB'dan asbesti ölçmelerini istedik ve bilimsel olarak kanıtladık.


* Kot: Mahallemizden bu molozlar kaldırılmıyor ve imza vermeyen mahalleliler bu asbest ile cezalandırılıyor. Biz de bu molozların kaldırılması için haftada 1 gün Belediye önünde toplanıp sağlıklı çevrede yaşama talebimizi yineliyoruz.


* Kot: Kirazlıtepe'de hak ve hukuk temeline dayanan resmi belgelere imza atmak istiyor ama Belediye bugüne kadar bu taleplerimize sıcak bakmadı. Belediye vatandaşın hak ve hukukunu belge düzeyine oturtabilseydi, burada kentsel dönüşüm sağlıklıca yapılmış olurdu.


* Kot: Burada kentsel dönüşüme karşı değiliz biz, bizler de modern evlerde oturmak isteriz. 'Kirazlıtepe'de vatandaşın hak ve hukuku resmi belgelere dayandırılsın' talepli dilekçelerimizi Cumhurbaşkanı korumasına da teslim ettik. Biz burada, molozların bırakılmasından rahatsızız.


* Kot: Mahalledeki evlerin yarısı yıkıldı, bir diğer yarısı da duruyor. Vatandaşlarımızın imza atmayanları hak ve hukukla imza atmak istiyor ama Belediye burada imza atan ve imza atmayanları bilerek karşı karşıya getiriyor.


* Kot: Bizim mahalleye müteahhitler girmiyor, kamu eliyle dönüşüm isteniyor. Sağlık Bakanlığı'na verdiğimiz bir dilekçemiz vardı asbest nedeniyle yaşadığımız endişeyi dile getiren, onlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na havale etti bunu, düşünebiliyor musunuz?


* Kot: Yöneticiler, Kirazlıtepe'deki bütün evleri yine mahalleliye vereceklerinin sözünü verdiler. Bu yüzden bir endişemiz yok ama esas endişemiz hak ve hukukun tamamının teslim edilmesi yönünde. Belki de vatandaş yapılan evleri beğenir ve burada oturup gitmek istemez.


* Kot: Bazı mahalleliler de artık sırça köşk verseler de burada oturmam diyor. Burada öncelikli kalemimiz hukuki sözleşme yani hak ve alacaklarının belgeye dayandırılması. Bize sözlü değil resmi imzalı kağıtlar verilmesini istiyoruz. Hukuki garanti yani asıl istediğimiz şey.


* Kot: Burada tek taraflı imza toplanıyor vatandaşlardan. Karşı taraf imza atmıyor, dolayısıyla kimse alacağının garantisinden emin olamıyor.


* Kot: Burası kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edildiği için, mahalleden imar barışına başvuran olmadı. 2 yıldır bir proje gösterilmesini istiyoruz fakat bir proje hazırlanmadı. Belediye Başkanı bize "Siz orayı boşaltın, mahalleyi yıktıktan sonra size göstereceğim projeyi" diyor.


* Kot: Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, huzurla yaşarsak Türkiye mutlu olur. Biz unutulmuş bir mahalleyiz anladığımız kadarıyla, bugüne kadar herhangi bir siyasi partiden geri dönüş alamadık, ama yerel seçimler gelirken onlar da gelir diye düşünüyoruz (gülüyor)


* Kirazlıtepe'deki sorun bir kangren gibi olmuş durumda. Müthiş bir bilinmezlik ve ihmal edilmişlik var. Hayatlarının nasıl şekilleneceğini bilmeden mahalleli sesini duyurmaya çalışıyor. Biz de bu sorunu nasıl bir aşamaya geldiği açısından anlamaya çalıştık.


* Aslında 6 Şubat'tan bu yana 21 kişinin hayatını kaybettiği 14 kişinin yaralandığı o binayı konuşuyoruz, İstanbul'da bunun gibi çok bina var. Böylesi ciddi bir sorun İstanbul'da konutlar ve bina stoğu. Maalesef bu soruna bütünlüklü bir çözüm bulunabilmiş değil.


* Bu haftayı bitirdik;

Hazırlayan ve sunan, Utku Zırığ. Teknik masada, Selahattin Çolak Canlı yayından anlık tweetlerde, Seçil Türkkan yayındaydı.