Cumhuriyet ve planlama: Ankara’nın modern bir çehreye kavuşturulma çabası

-
Aa
+
a
a
a

Ankara’nın planlanarak modern bir çehreye kavuşturulma çabasının hikayesini Prof. Dr. İlhan Tekeli’den dinliyoruz.

""
Ankara Garı
Cumhuriyet ve Planlama: Ankara’nın planlanarak modern bir çehreye kavuşturulma çabasının hikayesi - Bölüm 1
 

Cumhuriyet ve Planlama: Ankara’nın planlanarak modern bir çehreye kavuşturulma çabasının hikayesi - Bölüm 1

podcast servisi: iTunes / RSS

Hermann Jansen’in Mustafa Kemal Atatürk’e sorduğu soru; Siyasi irade kent planlarının uygulanmasında piyasa aktörleri karşısında ne kadar etkili olabilir?

Cumhuriyet’in 100. yılı münasebetiyle iki haftadır Kültürel Miras Ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin? Programında, Cumhuriyet ve kültür varlıkları konusuna eğiliyoruz. İlk hafta hemen kuruluşu akabinde Cumhuriyet rejiminin kültür varlıklarının korunması konusuna nasıl yaklaştığını konuştuk. İkinci hafta, 100 yıllık Cumhuriyet döneminin ürettiği mimari eserlerin bugün kültür varlığı olarak korunmalarını ya da korunmamalarını belirleyen dinamiklerin neler olduğunu ele aldık. Bu hafta ve gelecek hafta ise konumuz Cumhuriyet rejiminin kuruluşunun ilk yıllarından itibaren Türkiye toplumunun kentleşmesi ve kentlilik kültürünün köklendirilmesine verilen önem neticesinde ortaya çıkan kent planlaması geleneği ve bu geleneğin ürünlerinin ne kadar korunabildiği. Bu konuyu, yıllardır araştıran ve anlatan hocamız Prof. Dr. İlhan Tekeli ile birbirini takip eden iki program boyunca konuşuyoruz.

Bu haftaki programımızda İlhan Tekeli, Cumhuriyet’in kurulduğu dönemde İstanbul, Ankara ve Anadolu’nun birçok şehrinde yaşanan yangınları ele alarak başlıyor konuşmasına, “Cumhuriyet idaresinin önündeki iki ana imar probleminden birisi budur. İkincisi, Ankara’nın yeni rejim tarafından Türkiye Cumhuriyeti başkenti seçilmesi ile ortaya çıkan planlama ihtiyacıdır.” Ankara’nın planlanması konusu, artan nüfusun yerleşim ihtiyaçlarına cevap aramak, yangınlarla tahrip olmuş şehri ayağa kaldırmak ile ilgili olduğu kadar sembolik anlam da taşır. Ankara, yeni kurulan ulus devletin modern başkenti olacaktır.



İlhan Tekeli, bir taraftan Osmanlı’nın son döneminde İstanbul’da özellikle edinilmiş planlama deneyimlerinin yeni planlama çalışmalarındaki önemine işaret ediyor. Öbür taraftan, 1926-1927 yıllarında mimari tasarımda ve kentsel tasavvurda aranan modernlik tutumunun getirdiği geçmişten tamamen kopuştan bahsediyor. Ankara’nın planlanması hikayesinde bu tür süreklilikler ve kopuşların izini süren Tekeli, planlama çalışmalarında yer alan yerli ve yabancı uzmanların, siyasetçilerin, bürokratların ve de emlak pazarı aktörlerinin farklı yaklaşımlarının, beklenti ve müdahalelerinin sonuçlarını değerlendiriyor.