Mersin'de kuraklık ve su kıtlığı

-
Aa
+
a
a
a

Göçle birlikte nüfusu artan Mersin'de kuraklık ve su kıtlığı uyarısı yapıldı.

Fotoğraf: DHA
Gezegenin Geleceği: 18 Haziran 2024
 

Gezegenin Geleceği: 18 Haziran 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Yaz aylarında aldığı göçle birlikte nüfusu artan Mersin'de kuraklık ve su kıtlığı uyarısı yapıldı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can, suyun ekosistemin olmazsa olmaz temel taşlarından birisi olduğunu belirterek, uyarılarda bulundu. Birleşmiş Milletler'in 2023 yılı su raporuna göre, dünya nüfusunun %40'ının su kıtlığı riski altında olduğunu kaydeden Can, bu oranın 2050 yılına kadar %50 olması beklendiğinin altını çizdi. Can, “Şu anda Berdan Barajı doluluk oranı %60 oranında. Ancak Haziran 2023 verilerine baktığımızda, bu oran %90 civarındaydı. 2023 yılında, bugünlerde doluluk oranı %90'dan %60'a gerilemiş. Bu verilere bakarsak, su kıtlığı, su stresi yaşadığımız bir kent olduğumuzu söylemek yanlış olmayacak. Suyumuzu kullanırken çok dikkatli olmamız gerekir. Eğer su tüketim oranlarında artış olursa, su hunharca kullanılırsa, barajlardaki doluluk seviyelerimiz gün geçtikçe azalacak. Eğer suyumuzu doğru kullanmaz ve tasarruf sağlamazsak, su kıtlığı yaşayan bir kente doğru gideceğiz," diye konuştu.

Ülke genelindeki sıcaklıklarda artış

Cumhuriyet’ten Şevval Aydoğan’ın haberine göre, ülke genelinde sıcaklıklarda son günlerde artış yaşanıyor. Bunaltıcı değerlerde seyredecek sıcaklıkların hafta boyunca sürmesi ve 35 derecelerin üzerine çıkması bekleniyor. Uzmanlar, aşırı sıcaklıklara karşın uyarılarda bulunarak sıcak çarpmasının, beyin kanaması ve kalp krizi gibi birçok hastalığa neden olabildiğini söylüyor. İklim uzmanları ise bu sıcaklıkların iklim krizi olduğunu ifade ederek, acil durum ilan edilmesi gerektiğini vurguluyor. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Uzman ve İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin, “Beklenenden 3 dereceden fazla sıcak havanın birkaç günden uzun sürmesi ‘Sıcak Dalgası’ olarak adlandırılır. Sıcak dalgaları iklim değişikliği nedeniyle daha sık ve daha şiddetli görülmeye başlandı. Önümüzdeki yıllarda daha da şiddetli sıcak dalgaları göreceğiz,” dedi. Sıcak dalgalarının, sel ve orman yangınları gibi iklim felaketleri kadar gündem olmadığına dikkat çeken Şahin, “Sıcaklara bağlı beklenmedik ölüm sayısı, sellerden orman yangını gibi iklim felaketlerden her zaman daha fazladır. Yaptığımız araştırmaya göre, 2004 - 2017 yılları arasında İstanbul’da 20 sıcak dalgası periyodunda 4 bin 281 kişi hayatını kaybetti. Şu anda da sıcaktan ölümler yaşanıyor olabilir, fakat hastanelerde bu şekilde rapor edilmediği için sıcak dalgası felaketlerinde bir şey olmuyor sanıyoruz. Bu durum duyarsızlığa neden oluyor,” dedi. Sıcak dalgalarının iklim felaketi olarak görülerek önlem alınması gerektiğini ifade eden Şahin, “Sıcaktan ölümleri genellikle risk gruplarında, uygun barınma koşullarında yaşamayan kişilerde görürüz. Sağlık Bakanlığı, valilikler, belediyeler sıcak nedeniyle sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğine, ölümler olabileceğine dair uyarılar yayınlamalı. Telefonlara mesaj atılarak, televizyonlarda kamu spotu yayınlanarak, metrolardaki ekranlarda yayınlar yapılarak, su sebilleri kurarak, yeşil alanlar oluşturarak sıcağa karşı uyarılar yapılabilir, önlemler alınabilir,” dedi.

Amasra ilçesine yapılmak istenen termik santrale karşı halkın mücadelesi 18 yıl sonra sonuç buldu

Bartın’ın Amasra ilçesine yapılmak istenen termik santrale karşı halkın mücadelesi yaklaşık 18 yıl sonra sonuç buldu. Bartın Platformu, yaptığı açıklamada, Danıştay'ın, ‘Zonguldak - Bartın - Karabük Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yapılmış olan değişikliğin iptali kararını onadığını duyurdu. Açıklamada, şirketin Amasra’da inşa etmek istediği termik santral, kül barajı, dolgu alanı ve rıhtımın önünü açmak amacıyla yapılan değişikliğin iptali kararına ilişkin değerlendirmelere yer verildi. Bartın Platformu'nun açıklamasının tamamı şöyle; "Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ‘Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda, yapılmış olan değişiklikle ilgili daha önce Danıştay 6. Dairesinin vermiş olduğu iptal kararını onadı. Bilindiği gibi bu değişiklik; şirketin Amasra’da inşa etmek istediği termik santral, kül barajı, dolgu alanı ve rıhtımın önünü açmak için yapılmıştı. Bartın Platformu olarak bizler ilgili planda Amasra Tarlaağzı ve Gömü köylerinin Çevre Düzeni Planı’nda ormancılık, tarım, balıkçılık, turizm alanı olarak ayrıldığını, bu plana göre burada termik santral, kül barajı, dolgu alanı ve rıhtım yapılamayacağını, bunların önünü açmak için siyasi ve ekonomik ilişkilerle, hatta hemşerilik ilişkisiyle 2016 yılında yapılmış olan bu değişikliğin hukuka uygun olmadığını iddia etmiş ve Danıştay’da dava açmıştık. Kamuoyunu termik santral sürecinin henüz bitmediği konusunda defalarca uyardık. Şimdi Danıştay’ın verdiği bu karar ne anlama geliyor? Bu karar; -Mekânsal planlamanın Anayasası olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre; Amasra Tarlaağzı ve Gömü köylerinde termik santral, kül barajı, dolgu alanı ve rıhtım yapılamayacağı anlamına geliyor. -Şirket ve işbirlikçilerinin termik rüyasının bittiği anlamına geliyor. -Tarlaağzı Balıkçı Barınağı’nın kurtulduğu anlamına geliyor. -Bartın-Amasra halkının termik santral kabusunun gerçek anlamda bittiği anlamına geliyor. -Kısacası termik santralin tabutuna son çivinin de çakıldığı anlamına geliyor. Yıllardır bize güvenen ve her zaman yanımızda olan Bartın-Amasra halkına ve ülkenin her yerindeki yaşam savunucularına sonsuz teşekkürlerimizle. Kamuoyuna saygıyla duyurulur," dendi.