Atikhisar Barajı’nı tehdit eden proje durduruldu

-
Aa
+
a
a
a

Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasında yapılmak istenen altın ve gümüş madeni projesi kurul kararı ile durduruldu.

Fotoğraf: DHA
Gezegenin Geleceği: 21 Eylül 2023
 

Gezegenin Geleceği: 21 Eylül 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Çanakkale’de Sarıçay üzerinde bulunan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasında özel bir şirket tarafından yapılmak istenen altın ve gümüş madeni projesi kurul kararı ile durduruldu. Kararı Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet İrfan Mutluay duyurdu. Mutluay, Çanakkale’nin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasına bin 400 metre mesafede alanı bulunan proje için yapılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) İnceleme Değerlendirme kurul toplantısından ‘hayır’ oyu çıktığını bildirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılan toplantıya Mutluay, CHP Çanakkale İl Başkanı Doğan Ateş, Uluslararası Kalkınma Birliği (İDA) Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen Merve Sayılan, Eskişehir Çevre Derneği Başkanı Sadık Yurtman, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Temsilcisi Onur Küçük ve Çevre hukukçusu Cömert Uygar Erdem katılarak itirazda bulundu. Mutluay, karara ilişkin şu ifadeleri kullandı, “İklim değişikliği ve kuraklığın etkilerini derinden hissettiğimiz ve yangınlarla ormanlarımızı kaybettiğimiz bugünlerde yeni ormanlık alanların tahribatına yol açacak ve tek su kaynağımız olan Atikhisar Barajı’mızı tehdit edecek proje kurul kararı ile durduruldu.”

Liderler, İklim Eylemi Zirvesi için New York’ta bir araya geldi

Dünya, tarihin en sıcak yılı rekorunu kırma yolunda ilerlerken, dünya liderleri, iş dünyası liderleri, ünlüler ve aktivistler İklim Haftası ve Birleşmiş Milletler (BM) İklim Eylemi Zirvesi için New York şehir merkezinde bir araya geldi. İklim toplantısı, sekiz sel felaketi de dahil olmak üzere rekor sayıda milyar dolarlık felaketin yaşandığı bir yılda, devlet başkanları ve üst düzey hükumet yetkililerini özel sektör liderleriyle bir araya getirerek iklim değişikliğine odaklanmak üzere BM Genel Kurulu’na denk geliyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, dünyanın Paris Anlaşması hedeflerine ulaşması ve hükumetleri iklim değişikliğiyle mücadele için ciddi yeni eylemler benimsemeye teşvik etmeyi amaçlayan yüksek profilli bir etkinlik düzenliyor. Guterres’in iklim özel danışmanı Selwin Hart, “İklim hedeflerimize ulaşabileceğimize dair süregelen ciddi bir şüphe var. Bu yüzden bu zirvenin insanlara ilham verecek bir an olarak kullanılabileceğini gerçekten umuyoruz,” dedi.

Sel felaketleri çok daha olası hale geldi

Dünya Hava İlişkilendirme (World Weather Attribution-WWA) girişimi tarafından yapılan araştırmaya göre, insan kaynaklı iklim değişikliği bu ay Türkiye dahil bazı ülkeleri etkileyen aşırı yağışların neden olduğu türden sel felaketlerini çok daha olası hale getirdi. İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin aşırı hava olayları üzerindeki etkisini inceleyen uluslararası girişim, Libya, Türkiye, İspanya, Yunanistan ve Bulgaristan'ın da aralarında bulunduğu Akdeniz ülkelerinde son dönemde yaşanan sel felaketlerine ilişkin bir rapor yayınladı. Raporda, Yunanistan, ABD, Hollanda, Almanya ve İngiltere'den uzman ve araştırmacılar, insan kaynaklı iklim değişikliğinin sele neden olan şiddetli yağışların olasılığını ve yoğunluğunu ne ölçüde değiştirdiğine odaklandı. Araştırmanın sonuçlarının paylaşıldığı raporda, Eylül’ün ilk iki haftası boyunca, Hollanda merkezli bir blokaj yüksekliğinin etrafında oluşan alçak basınç sistemlerinin neden olduğu sağanakların Akdeniz'deki birçok ülkede etkili olduğu belirtildi. İspanya'da 3 Eylül'de birkaç saatte yağan sağanak yağmuru, 4-7 Eylül’de Yunanistan ve Bulgaristan'da ‘Daniel’ alçak basınç sisteminin neden olduğu şiddetli yağmur ve sellerin izlediği kaydedilen raporda, 10 Eylül'de ise Libya'da aşırı yağışların ardından yıkıcı sellerin meydana geldiği bildirildi. Raporda, üç ayrı yağış olayının da şiddetli sellere neden olduğu, yerleşim yerlerini sular altında bıraktığı, binlerce kişinin evsiz kaldığı, Bulgaristan'da en az dört, İspanya'da altı, Türkiye'de yedi ve Yunanistan'da ise 17 kişinin ölümüne neden olduğu hatırlatıldı. Ayrıca sadece Libya'nın Derne kentinde 3 bin 958, ülkenin diğer bölgelerinde ise 170 kişinin hayatını kaybettiğinin teyit edildiği, iki büyük barajın patlaması sonucu ise 10 binden fazla kişinin halen kayıp olduğu belirtilen raporda şunlar kaydedildi, “İspanya, Yunanistan, Türkiye, Bulgaristan ve Libya'da meydana gelen şiddetli sel felaketi, İspanya'da 24 saatten kısa sürede yağan çok şiddetli yağışlardan kaynaklanırken, Libya’da 24 saat, Yunanistan ve Türkiye'de ise dört gün kadar sürdü. Libya'daki olayın büyüklüğü daha önce kaydedilen olayların çok dışında. Yunanistan ile Bulgaristan ve Türkiye'nin bazı bölgelerini içeren geniş bölge için, insan kaynaklı iklim değişikliğinin yaşanan bu olayları 10 kata kadar daha olası ve %40'a kadar daha şiddetli hale getirdiği sonucuna vardık. İnsan kaynaklı iklim değişikliği, Libya'da sel felaketini 50 kata kadar daha olası ve %50'ye kadar daha şiddetli hale getirdi." Raporda, Yunanistan'da bu yazın, ‘Avrupa Birliği'nde (AB) şimdiye kadar kaydedilen en büyük yangın’ dahil aşırı sıcak hava dalgaları ve yangınlarla geçtiği daha sonra ülkenin merkezini harap eden Daniel Fırtınası’nın meydana geldiği hatırlatıldı. Libya'daki felaket aynı zamanda altyapının sadece bugünün ya da geçmişin iklimine göre değil, geleceğe göre de tasarlanması ve sürdürülmesi gerektiğine işaret etmekte.