Yusuf Atılgan’ın yapıtlarına yönelik yorum ve değerlendirmeler

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Haftanın Kitabı'nda Ceyhan Usanmaz, edebiyatımızın köşe taşlarından Yusuf Atılgan'ın 1959 yılından günümüze kendisi üzerine yazılmış yazılardan oluşan "Atılgan: 1959’dan Günümüze Yusuf Atılgan Üzerine Yazılar" adlı kitap üzerine konuşuyor.

""

Yusuf Atılgan, hiç kuşkusuz, edebiyatımızın köşe taşlarından biri. Dolayısıyla hem yaşam öyküsü, hem de yapıtları hakkında çokça yazılıp çizilen isimlerden... Peki, bu 'klişe' tabirin içini biraz daha doldurmak istersek, yani şu soruyu sorarsak: gerçekten de neler yazılıp çizildi bugüne kadar hakkında? İşte bu soruyu yanıtlamak üzere bize ‘yol arkadaşı’ olabilecek yeni bir kitap yayımlandı yakın bir zaman önce. Atılgan kitabında, 1959 yılından günümüze Yusuf Atılgan üzerine yazılmış yazılardan (Can Yücel, Füsun Akatlı, Ahmet Oktay, Nurdan Gürbilek, Orhan Koçak, Behçet Çelik ve Fatih Özgüven gibi isimlerin Atılgan’ın yapıtlarına yönelik yorum ve değerlendirmelerinden) bir seçki yer alıyor. Kitabı yayına hazırlayan Cem Akaş'ın ön sözünü, içerikle ilgili 'başka söze gerek bırakmadığı' için, buraya olduğu gibi alıntılıyorum:

Yusuf Atılgan, 68 yıllık ömründe dört kitap yayımladı – Aylak Adam 1959’da, Bodur Minareden Öte 1960’ta, Anayurt Oteli 1973’te, çocuklar için yazdığı Ekmek Elden Süt Memeden 1981’de basıldı; ölümünden sonra öyküleri tek bir ciltte toplandı, tamamlayamadığı romanıysa Canistan adıyla çıktı. Can Yayınları Atılgan’ın bütün yapıtlarını 2017’de okurlara sundu, 2018’de ise yazarın kitaplarına girmemiş yazılarını, şiirlerini, söyleşilerini ve çevirilerini Siz Rahat Yaşayasınız Diye adlı kitapta bir araya getirdi. 

Üretken denemeyecek bir yazardı Yusuf Atılgan ama Türk edebiyatı ve okuru üzerinde çok büyük ve günümüzde hâlâ süren bir etkisi oldu. Bu cildin hazırlanma nedeni de elbette bu etki – 1959’da İlhan Başgöz, Can Yücel, M. Sunullah Arısoy ve Fethi Naci’nin katılımıyla Aylak Adam’ın tartışıldığı yuvarlak masa söyleşisinden bugüne dek yazılmış onlarca yazı, bu etkiyi tartmaya, analiz etmeye, Cumhuriyet döneminin edebi üretimi içinde bir yere oturtmaya çalışa geldi. 

Bugün Yusuf Atılgan’ı Türk edebiyatının en büyük yazarlarından biri olarak kabul ediyoruz; Aylak Adam ve Anayurt Oteli de birer başyapıt olarak kanondaki yerini aldı. Ancak ilerleyen sayfalarda da görüleceği gibi, bu görüş birliğine hemen ulaşılmadı; kitapların değerini hemen anlayanlar olduğu kadar, ilk aşamada tepki duyanlar, anlam veremeyenler de oldu. Bu tepkilerin ana nedeni Yusuf Atılgan’ın özellikle Anayurt Oteli’nde erkek cinselliğini ele alış biçimiydi; bu cinselliğin edebi alan içindeki temsili önceleri aykırı ve 'edepsiz' bulundu, Atılgan’ın yaklaşımının ve dilinin sanatsal değeri sorgulandı. Bugün bu kitaplarda cinselliğin kullanımı sadece edebiyatımız için bir dönüm noktası olarak görülmekle kalmıyor, queer kuramı çerçevesinde yeniden değerlendiriliyor. 

Tepkilerin bir başka nedeniyse Atılgan’ın şehirli ve taşralı bireyi hem kişisel alanda hem de toplumsal çerçevede kurgulayış biçimiydi. Bu açıdan da Atılgan’ın metinleri, o zamana kadar edebiyatımızda az görülmüş yenilikler barındırıyordu ve kendisinden sonraki yazarlar için ilham kaynağı olacaktı ama kitapların yayımlandığı dönemde bunun kabul edilmesi o kadar da kolay olmadı. 

Bu hacimli derleme, kuşaklar boyunca başka yazarların, akademisyenlerin ve eleştirmenlerin Yusuf Atılgan’ın yapıtlarına yönelik yorum ve değerlendirmelerindeki çeşitliliği, zaman içindeki değişimleri gösterebilmeyi hedefliyor. Yine de bir bu kadar yazının dışarıda kaldığını söylemem gerekir; bu zor seçimi yaparken bir yandan sözünü ettiğim çeşitliliği sağlamaya çalıştım; dolayısıyla benzer değerlendirmelerin bir bölümünü elemem gerekti, bir yandan da kişisel okuma notları kıvamında, öznellik dolu daha yüksek yazıları çok gerekli olmadıkça dahil etmedim. Özellikle eski yazılarda, dönemin ve yazarının yayın özelliklerine bağlı kalındığını da belirtmek isterim.

Bu haliyle Atılgan, Yusuf Atılgan’ın edebi veriminin yaklaşık 60 yıllık bir zaman dilimi içinde nasıl tartışıldığını derli toplu bir biçimde sunmaya çalışan bir başvuru kitabı niteliği taşıyor. Bu alanda bundan sonra yapılacak çalışmalar için bir kaynak olduğu kadar, edebiyat dünyamızın evrilişini izlemek ve Atılgan’ın yapıtına farklı giriş kapıları bulmak isteyen edebiyat okuru için de bir yol arkadaşı olmasını diliyorum.


Atılgan: 1959’dan Günümüze Yusuf Atılgan Üzerine Yazılar
yay. haz. Cem Akaş
Can Yayınları, 2024, 456 s.