Enerji ve iklim değişikliği konusunda uzman Meksika'nın ilk kadın başkanı

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu’nda Ahmet İnsel, Hindistan'daki seçimlere kısaca değinirken; ilk kez bir kadın cumhurbaşkanının seçildiği Meksika'daki seçimler, Afrika Ulusal Kongresi’nin meclis çoğunluğunu kaybettiği Güney Afrika'daki seçimler ile Sırbistan’da yapılan yerel seçimler hakkında bilgi veriyor.

""
Ufuk Turu: 4 Haziran 2024
 

Ufuk Turu: 4 Haziran 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Hindistan’da devletin yüz milyonlarca insanın seçim kampanyasını yürütemeyeceği için seçimlerin eyaletten eyalete gerçekleştiğine dikkat çeken Ahmet İnsel, bu sabah itibariyle bütün eyaletlerde biten seçimle oy sayımının başladığını ve önümüzdeki günlerde seçim sonuçlarıyla ilgili bilgilerin gelmeye başlayacağını aktardı. Buna karşılık Meksika ve Güney Afrika’da Pazar günü yapılan seçim sonuçlarının hızla ortaya çıktığını ve beklenilen sonuçların geldiğini aktararak, değerlendirmesine öncelikle Meksika’dan başlayan İnsel, Meksika’da aylardır yapılan kamuoyu yoklamalarında Meksika Belediye Başkanı Claudia Sheinbaum Pardo’nun diğer kadın aday karşısında açık ara seçimi önde bitireceğinin öngörüldüğünü ifade etti. İnsel, her iki adayın üniversite kökenli araştırmacı kadınlar olduğunu belirtirken, Pardo’nun aynı zamanda enerji ve iklim değişikliği konusunda uzman olduğuna dikkat çekti. 2000’de Meksika Belediye Başkanı seçilen Andrés Manuel López Obrador’un çağrısı ile Meksika Belediyesi’nde kentteki hava kirliliğiyle mücadele etmek üzere işe başladığını ve arkasından 2018’de Obrador’un Cumhurbaşkanı olduğu yıl Meksika Belediye Başkanı seçildiğini aktaran İnsel, Obrador’un kurduğu Morena Partisi’nde de yer alan Pardo’nun aynı zamanda kadın hareketinin savunucularından biri olduğuna da dikkat çekti. Belediye başkanlığı döneminde gerçekleşen ilk 8 Mart Kadın Yürüyüşü’nde görev alan kolluk kuvvetlerinin hepsinin kadın olmasını ve hiçbirinin silahlı olmamasını öngören bir tedbir aldığını belirten İnsel, o zamandan bu yana kadın mitinglerinin güvenliğinin sağlanmasının kadın polisler tarafından gerçekleştiğini aktardı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yerli kökenli ve aynı zamanda kendisi gibi üniversite kökenli bir araştırmacı olan Xóchitl Gálvez’e 30 puan fark atarak oyların %60’ını alan Pardo’nun gündeminde, görevi teslim aldığı bir önceki Cumhurbaşkanı Obrador’un bir türlü çözemediği şiddet olayları olduğunu belirten İnsel, günde 10 kadının öldürüldüğü ve seçim sürecinde de 27 kadın adayın öldürüldüğü Meksika’da yılda 30 bin cinayet işlendiğine dikkat çekti. İnsel, kadın kırımının yaygın olduğunu aktarırken, şiddetin 2016’da cumhurbaşkanının suç kartellerine başlattığı mücadele ile tırmandığına dikkat çekti ve bu tarihten bu yana Meksika’da 450 bin ölü ve 100 bin kayıp olduğunu, iktidarın şiddeti önlemede başarısız kaldığını ifade etti. Diğer taraftan Pardo’nun başarılı olduğu konulardan birinin belediye başkanlığı sırasında Meksika’daki hava kirliliğini ciddi biçimde azaltan önlemler alması ve diğerinin ise kadın kırımına karşı yükselen kadın hareketinde yer alması olduğuna dikkat çeken İnsel, kadın hareketinde oynadığı rol üzerinden kadınlar tarafından desteklenen ve sessiz kaldığı zamanlarda eleştirilen Pardo’nun Meksika’da kadın hareketinin bir simgesi haline geldiğini belirtti. Bir iklim bilimcinin cumhurbaşkanı olmasının önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Ömer Madra, şu an rekor seviyeleri bulan sıcak dalgaları içindeki Meksika’da sıcaklar nedeniyle 57 kişinin öldüğüne dikkat çekti. Meksika’da uyuşturucu kartellerinin neredeyse her yere hakim olduğunu da sözlerine ekleyen İnsel, Ekvador’a kadar yayılan suç ve şiddet sarmalının varlığını da vurguladı. 

Claudia Sheinbaum Pardo

Meksika toplumunun sosyal yapısına bakarak Claudia Sheinbaum Pardo’nun Cumhurbaşkanı seçilmesini ele alan Ahmet İnsel, aşırı muhafazakar ve Katolik olan Meksika’da kadın kırımının bu kadar yaygın olmasının arkasındaki etmenlerden birinin erkek egemen toplum yapısı olduğunu belirtti, “Bu toplumda oyların %60’ını alan kadın evlenmiş, boşanmış ve sonra yeniden evlenmiş. Biliyorsunuz, Katolik inancında bu zaten günahtır. Tanrı’ya inanmayan bir kadın ve baba tarafından Bulgaristan ve Litvanya kökenli. 1920’de oralardan kaçmış. Kendisinin büyükbabası ve büyükannesi Yahudi aynı zamanda.” Pardo’ya 2000’lerin başında muhafazakar siyasetçiler tarafından ‘yabancı Yahudi’ olarak hitap edildiğini belirten İnsel’e, Ömer Madra ve Özdeş Özbay da kendisinin Filistin yanlısı bir Yahudi ve feminist olduğuna da dikkat çektiler. İnsel, Meksika’nın bu toplumsal ortamında oyların %60’ını alarak kazanmış olmasının da dikkate değer bir başarı olduğu değerlendirmesinde bulunurken, “Belki de Meksika toplumunda ‘yeter artık bu şiddet, bu baskı’ fikrinin artık simgeleştiği bir kişi olarak değerlendirilebilir,” dedi. Diğer yandan Pardo’nun partisi, eski sol ama artık kemikleşmiş ve tamamen bir iktidar ve çıkar aygıtına dönüşmüş bir parti halini alan Morena Partisi’nin sağ partinin adayı Xóchitl Gálvez’i desteklediğine dikkat çeken İnsel, Pardo’nun zaferi ile Morena Partisi’nin mecliste çoğunluğu elde ettiğini ve sağ seçmenlerin oyunu alabilmek için sağa yanaşma stratejisinin bir karşılık bulmadığını ifade etti. Pardo’nun Brezilya ve Guatemala ile hemen yakın işbirlikleri oluşturacaklarını ilan ettiğini belirten İnsel, ABD ile ilgili olarak da ülkelerin ulusal egemenliklerine saygılı olan her ülkeyle işbirliğine hazırız mesajı verdiğini aktardı.

Ardından Güney Afrika’daki seçimlere geçen Ahmet İnsel, 30 yıldan beri seçimlerde tek başına meclis çoğunluğunu alan, Apartheid ile mücadelenin simgesel örgütü Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) oyların %40’ını alarak mecliste çoğunluğu kaybettiğini aktardı. Güney Afrika’nın dünyanın en büyük gelir eşitsizliğinin yaşandığı ülke olduğunu hatırlatan İnsel, Apartheid rejiminin yıkıldığı 1994’ten beri eşitsizliğin arttığına dikkat çekti. İşsizlik oranının %32 civarında olduğu Güney Afrika’da, Meksika kadar olmasa da cinayetlerin yüksek olduğunu, kadın kırımının çok ciddi boyutlara vardığını ve buna ek olarak 2018’e kadar iktidarda olan Jacob Zuma’nın döneminde gerçekleşen büyük yolsuzluklar nedeniyle kamu hizmetlerinin durma noktasına geldiğini belirten İnsel, bu seçimlerde ANC’nin oylarının düşmesinin arkasındaki nedenlerden birinin Zuma’nın kendi partisine karşı kurduğu partinin aldığı %14 oy oranı olduğunu belirtti ve bunun çok tehlikeli bir gidişat olduğuna işaret etti. Zuma’nın birkaç ay önce kurduğu uMkhonto we Sizwe Partisi’nin [Ulusun Mızrak Başı] 1960’larda ANC içinde yer aldığı silahlı direniş örgütü Afrika Silahlı Örgütü’nün adını taşıdığına da dikkat çeken İnsel, diğer yandan ANC’nin meclis çoğunluğunu kaybettiği bu seçimlerin ardından ilk kez Güney Afrika’da parlamenter sistemin uygulanacağını belirterek, meclis çoğunluğunu alamayan bir partinin kuracağı ittifaklarla cumhurbaşkanının belirleneceğini ifade etti. ANC’nin ittifak yapabileceği iki partiden birisinin oyların %9,5’ini alan, ANC’nin daha solundaki, sol popülist ve siyah egemenlikçi bir parti olan Ekonomik Özgürlük Savaşçıları Partisi (EFF) olduğunu belirten İnsel, diğerinin ise oyların %21,8’ini alan, beyazların kurduğu ve içinde siyahların ve Hint kökenlilerin de olduğu eski Apartheid rejimine karşı olan merkez sağ parti Demokratik İttifak Partisi (DA) olduğunu ifade etti. 
Diğer yandan Güney Afrika’daki seçim sisteminde bir ulusal baraj uygulamasının olmadığına dikkat çeken Ahmet İnsel, tam anlamıyla nispi temsil uygulandığı Güney Afrika’da mecliste 17 milletvekili ile bir milletvekili sayısı arasında değişen milletvekili sayısı ile 14 partinin daha yer aldığını belirtti ve ANC’nin yeterli milletvekili sayısına ulaşmak için her türlü temanın öne çıktığı bu partilerle de ittifak yapma durumunun oluşabileceğini de ifade etti. 

Aleksandar Vučić

Son olarak Sırbistan’daki yerel seçimleri ele alan Ahmet İnsel, Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić’in Sırbistan İlerleme Partisi’nin (CHC) yerel seçimlerde tek bir yer dışında bütün belediye meclislerini kazandığını aktardı. Muhalefetin, özellikle yeşil sol muhalefetin parçalandığı ve seçimleri boykot ettiği ifade eden İnsel, CHC'nin Sırbistan’a giderek daha fazla hakim olmaya başladığına dikkat çekerek Ufuk Turu’nu noktaladı.