İsrail asıllı İngiliz sanatçı Mor Karbasi, bu yılın dünya müziği platformunda en dikkat çeken sanatçısı. İnanılmaz esnek bir sese sahip olan bu genç sanatçı, daha yeni yeni adını duyurmaya başlamış olsa bile dünya müziği kulvarında önemli bir yere sahip olacak özelliklere sahip. Yasmin Levy’nin son dönemlerde Ladino müziğine getirmiş olduğu heyecan, Mor Karbasi tarafından devam ettiriliyor. Bu da peş peşe gelen kaliteli Ladino üretimlerinin bir rastlantı olmadığını, bu müzik tarzının çok derin ve zengin olduğunun bir kanıtı. Mor Karbasi, ilk albümü “The Beauty And The Sea” ile, yüz yıllar boyunca melodiler ile nesillerden nesillere taşınan Judezmo, Spanyolit, veya Sefarad olarak da bilinen Ladino müziğini bir adım öteye taşımaya hazırlanıyor.
Henüz yirmi bir yaşında olan sanatçı tüm bestelerini bu dil üzerine yapılandırıyor. Annesi Faslı, babası İranlı bir Musevi olan Karbasi, genç yaşta müzik ile haşır neşir olmaya başladı. Klasik piyano eğitimi aldıktan sonra bir flamenko grubunda şarkı söylemeye başlayan Karbasi, bu arada annesinin söylediği geleneksel Ladino ezgilerine ilgi göstermeye başladı. Zamanla artan ilgisi doğal olarak bu genç müzisyenin eski kültürüne doğru yol almasına neden oldu. Ebeveyninden aldığı tüm kültürü, renkleri ve sesleri, müzik ile yansıtmaya karar veren sanatçı kısa bir süre sonra kendi bestelerini yazmaya başladı. Üç yıl önce gitarist Joe Taylor (kendisini Tinariwen ve Travis albümlerinden tanıyoruz) ile yolları kesişen Karbasi’nin profesyonel sanat yaşamı başlamış oldu.
Daha geçen sene Womad Dünya Müziği festivalinde sahne alan ekip, Mintaka Music şirketi ile anlaşma yaptı ve ilk profesyonel ürününü vermek üzere stüdyoya girdi. Bu yılın mart ayında “The Beauty And The Sea” adlı çalışması yayınlandı.
Ladino müziğinde, kendine özgü dramatik ve esnek yaklaşımıyla bir farklılık yaratan sanatçı, bu ilk albümünde flamenko, Endülüs, Kuzey Afrika, Arap ve İsrail ezgilerini harmanlıyor; bunu albümün açılış parçası olan ‘Roza’da hemen farkediyoruz. Geniş bir yelpazeye yayılan etkileyici bir ses skalası sunan sanatçının, beş yüz yıllık ‘Mansevo Del Dor’ (Ben Modern Genç Bir Adamım) adlı parçada yüksek tiz vokali, dinleyeni ister istemez ritimlerin derinliğine davet ediyor. Sakin ve huzurlu ‘En La Kaye de mi Chikez’ (Çocukluğumun Sokağında) adlı parça Karbasi’nin dedesine bir ağıt. ‘Puncha Puncha’ (Dikenli Gül) adlı parçada, ani değişkenlik gösteren Arap ritimleri ve Musevi hikâye anlatımcılığı kusursuz bir şekilde bütünleşiyor. ‘Shechahoret’ adlı parça ise İbranice ve Latin dillerinin birarada kullanıldığı, düşük ve yüksek oktavlar arasında gidip gelen bir geleneksel düğün melodisi. Günlük aşk, kayıp, şaka ve yalan, şikâyet, nezaket ve dedikodu, rüya ve umut, kutsal ve dünyevi temalar içeren parçalar, dinledikçe zamansızlığa tekabül ediyor.
Albümün tüm parçalarında, Grammy ödüllü yapımcısı Matt Howe ve aranjörü Joe Taylor tecrübesi farkediliyor. Akustik ve elektrik gitar, ud, mandolin, bas, gibi enstrümanları çalan Avrupalı, Hintli ve Ortadoğulu yıldızların arasında ön plana çıkan vurmalı, nefesli ve yaylı çalgıların birlikteliği bir bütünlük oluşturuyor. Karbasi tarafından çalınan klavsen ve harmonyum (küçük org) ise parçalara ayrı bir lezzet katıyor.
Bu dengeli paketin üzerine bir de albümle birlikte gelen detaylı kitapçığı elinize alınca albüme ne kadar önem ve emek verildiğini görüyorsunuz. Bu da elbette Mintaka Music şirketinin ayrıcalığı. Zira şirketten çıkan tüm albümler aynı incelikle sunuluyor, adeta Caz müziğinde devrim yaratan ECM şirketi gibi.
Mor Karbasi İngiltere, Amerika, Fransa, İspanya, İtalya gibi 40 kadar ülkede konser vermiş ve bu albümle birlikte daha geniş kitlelere konser vermeye devam etmekte. Sanatçının albümünü ülkemize Equinox Müzik (www.equinox-music.com) getirdi ve diğer sevindirici haber ise sanatçının 2010 senesinde Türkiye’de konser vermeyi planlıyor olması.
Mor Karbasi ölmek üzere olan bir dilde şarkı söylüyor olabilir, ancak müziği canlı ve yaşam dolu…