Afgan Kadınlar Ne Diyor?

-
Aa
+
a
a
a

Barış İçin İletişim Ağı, 16 Ekim 2001 16 Ekim 2001 günü Almanya´da yayımlanan "Tageszeitung" gazetesindeki bir söyleşinin Türkçe metni

Berlin´de "Terre des femmes" örgütünün 20. kuruluş yıldönümünde düzenlediği kongre bugün bitiyor. Kadın sünneti, ev içi şiddet, kadın ticareti gibi konuların gündemde olması düşünülürken kongreye Afganistan´daki durum ağırlığını koydu. Kongreye dünyanın birçok ülkesinden gelen 400 kadın katildi. Söyleşide Afganistan hakkındaki medya propagandasındaki önyargıları yıkan birçok şey var. Ayrıca kadınların en zor koşullarda ne yaptığını gösteriyor. Söyleşi, Afgan "Şüheda" (şehitler anlamında) kadın örgütünün temsilcisi Sima Samar ile yapılmış. "Şüheda" Pakistan´da 5 projenin yanı sıra Afganistan içinde 4 hastane ile toplam 20 bin öğrencisi olan 14 okul yönetiyor. Bunların arasında kız okullarıyla karma okullar da varmış. 44 yaşındaki Sima Samar Kabil´de tip okumuş bir doktor. 1984´de Sovyetlerden kaçıp Pakistan sınırındaki Keta'ya yerleşmiş. 1989´dan beri "Şüheda" örgütünün başkanı. KADINLARI UNUTMAYIN - Afganistan´da kadınların direnişi var mi, örgütlü mü? Samar: Ne yazık ki çok organize değil. Ama direnisin değişik biçimleri olabiliyor. Örneğin şehirlerdeki yeraltı okulları veya değişik bölgelerdeki kız okulları. - Taliban rejiminin koşullarında nasıl okul ve hastane isletebiliyorsunuz? Samar: 1989´da Pakistan´dan bu ise başladığımda Taliban yoktu. Elbette Taliban bugün kız okullarını sürekli kapatmaya çalışıyor. Ama biz direniyoruz çünkü köylerden büyük destek alıyoruz. Tabii bize her gün zorluk çıkarıyorlar. Gece saat birde kalaşnikoflarıyla gelip hastaneye giriyor ve "su ya da bu kadın doğru örtünmemişti veya erkek meslektaşıyla konuşuyordu" diyorlar. Ayni şey okullarda da oluyor. gecen yıl bize bir mektup yollayıp bir kız okulunu kapatın dediler. Reddettik. O zaman sizi Şeriat´a göre cezalandırırız dediler. Ben de dedim ki: İyi, o zaman beni kızlara kitap ve kalem verdim diye asin. O zaman dünya hiç olmazsa ne kadar ezildiğimizi görür. İşimiz çok zor ama imkansız değil. - Örgütünüz özellikle Hazara etnik aşiretinin oturduğu bölgede faal. Çalışmalarınıza bu yüzden mi göz yumuluyor? Samar: Evet. Hazaralilarla problemimiz yok. Talibin basa geçtiğinde Hazara mollaları Taliban´la aramızda arabuluculuk yapıp onlara kız öğrencilerin kadın öğretmenlerce eğitildiğini, eğer okullar kapatılırsa bunun İslam´a aykırı olacağını söylediler. Hazaralılar Şii'dirler, Taliban Sünni'dir, bu bölgede pek Taliban yoktur. Bizim Kabil´de de ev okullarımız var. Burası Taliban´ın kalesi. Bu okulları tabii gizliyoruz. Bir öğretmenin evinde en çok 30 öğrenci ders görebiliyor. Bu koşullarda onlara sadece okuma yazma öğretebiliyoruz. - Projelerle nasıl ilgilenebiliyorsunuz? Samar: Pakistan´dan oraya erkek elciler gönderiyorum, bunlar mektup ve eğitim malzemesi götürüyor. - Hepsi mi yeraltında faal? Samar: Hayır, yalnız Kabil´deki okullarımız öyle. Öteki okullar ve hastaneler herkesçe bilinir. Kız lisemizin yaklaşık bin öğrencisi var, bu kadar kişiyi saklayamayız. Yerel otoriteler bunlara göz yumuyor, çünkü Taliban burada pek yok. Bazen kontrol için din adamları gelir. Tam bir proje için parayı denkleştirirsiniz biri gelir kapatır veya bombalar isi halleder. Örneğin hastanelerimizden biri temmuz ayında muhalefetle taliban arasında cephede kaldı ve yıkıldı. - Pakistan´da yaşıyorsunuz. Köktendinci gösteriler yaygınlaşıyor mu? Samar: Hayır. Körfez savaşında çok daha büyük gösteriler olmuştu. Tabii Pakistan´da da binlerce Kuran okulu var, bunlar öğrencileri gösterilerde sokağa salıyor. Havaalanına gelirken içlerine düştüm, çoğu çocuktu. - Pervez Müşerref koltuğunu koruyabilecek mi sizce? Samar: Eğer gösterilere birkaç hafta daha dayanırsa kahramanlık mertebesine çıkabilir. Pervez Müşerref Taliban içinde ılımlılar da var diyor. Bu yüzden CIA onları satın almaya çalıştı. Bu büyük bir hataydı. - Taliban komutanlarını satın almak bombalamaktan iyi diye mi düşündüler?Samar: Bu bombardımanın mutlaka hemen bitmesi gerek. Bombalanacak birsey kalmadı ki. Havaalanları, radar sistemi zaten tahrip oldu. Eğer simdi Taliban komutanları satın alınırsa aslında bu onların gelecek hükümette yer almasi demektir. Bu çözüm değil ki.- Yeni bir hükümet nasıl olmalı?Samar: Bence yalnız BM birliklerinin korumasında bir hükümet kurulabilir. Afganistan´da herkes silahlıdır, askersiz olmaz. Özgür seçimleri hazırlayacak bir geçiş hükümeti lazım. Bu seçimleri Taliban'ın kazanmayacağından eminim. Ama eğer Afgan kadınları seçimlere katılmazsa bu demokrasi olmaz. Afganistan hakkında birçok konferans, toplantı yapıldı, ve çoğunda ben tek kadındım. Geçen sene İsviçre hükümeti beni bir toplantıya çağırdı, BM´nin Afganistan Görevlisi kadınlardan tek kelimeyle söz etmedi. Simdi de eski kralla Kuzey İttifakı arasında mekik dokuyorlar ve bizi, halkı, kadınları hiç kaale almıyorlar.- Geleneksel kültürünüz kadın hakları önünde bir engel mi?Samar: aslında değil. Bizim Sovyet işgalinden önce kadın milletvekillerimiz ve bakanlarımız oldu. Ben ne dövüldüm, ne cezalandırıldım, Taliban da bunu yapmadı. Okula, üniversiteye gittim, simdi bir STK´nın müdürüyüm ve altımda erkekler çalışıyor. Bu bizim kültürümüzde yok. Taliban, onyıllardır süren savaşın ürünüdür. Birçok genç adam, sırf ailelerini geçindirebilmek için Taliban'a katildi. Onlar kadınlara karsı değil, ama komutanlar ve mollalar karşı.