‘Santralleri kapatın!’

-
Aa
+
a
a
a

Muğla Çevre Platformu, yargı kararının uygulanıp Muğla'daki termik santrallerin kapanmasını talep eden imza kampanyası başlattı.

Gezegenin Geleceği: 01 Eylül 2023
 

Gezegenin Geleceği: 01 Eylül 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

‘Bugün Akbelen'de orman yok edilmeyebilirdi. Neden biliyor musunuz? Çünkü Muğla’daki termik santrallerin zaten 1996 yılında kapatılmış olması gerekiyordu!’ diyen Muğla Çevre Platformu, change.org/SantralleriKapat adresinde yargı kararının uygulanıp Muğla'daki termik santrallerin kapanmasını talep eden imza kampanyası başlattı. “Türkiye, yargı kararını hâlâ uygulamamakta ısrar ettiği için ne yazık ki bölgenin insanları vaktinden erken ölmeye, geçimlerini sağladıkları topraklar, ormanlar, yaşam alanları olan köyler kömür madenlerinin sürekli genişlettiği ‘cehennem çukuru’ tarafından yutulmaya devam ediyor,” açıklamasında bulunan kampanyacı, santrallerin iklim krizini tetikleyen nedenlerden biri olduğunu da belirtiyor; “İklim krizinin baş sorumlusunun fosil yakıtlarla çalışan termik santraller olduğu biliniyor ve Türkiye Paris İklim Antlaşması’na imza attı. Yani fosil yakıtlarla çalışan termik santralleri kapatmak üzere eylem planları yapmayı taahhüt etti. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti taahhüdünün tam tersine bir yol izliyor, yargı kararını uygulamadığı gibi uluslararası sözleşmelerin gereğini de yerine getirmiyor, fosil yakıtlarla enerji üretimini artırmak üzere planlar yapıyor.” Hukuk devleti ilkelerinin işletilmesini talep eden kampanyacı, Muğla’daki bütün santrallerin kapanmasını ve maden işletme ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiğini söylüyor. “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak Anayasa’mız uygulanmadığı sürece hiçbir demokratik hakkımızın güvence altında olamayacağının bilincindeyiz. Bu nedenle bu talebimiz aynı zamanda ülkemizin Anayasa’sında yazılı olan ‘hukuk devleti’ ilkesine dönülmesi çağrısı. Israrla hukuk devleti ilkelerinin işletilmesini talep ediyoruz, çünkü kamu yararını, insanın ve yeryüzünün sağlığını her türlü çıkarın üzerinde görüyoruz,” mesajlarını içeren kampanya change.org/SantralleriKapat adresinde.

‘Çanakkale’de Yeni Bir Termik Santral Daha İstemiyoruz!’

Geçenlerde tarihinin en büyük orman yangınları ile boğuşan Çanakkale'de 4 bin 80 hektar alan zarar görmüşken, bir yandan da Kirazlıdere’de yeni bir termik santral yapılmak isteniyor. Termik santrale karşı üç yeni dava açan Kirazlıdere Derneği, mücadelesini change.org/Kirazlidere adresinde sürdürüyor. “Çanakkale'de yapılmak istenen altıncı termik santral olan Kirazlıdere Termik Santrali’ne karşı mücadelemiz devam ediyor. Yangınların artmasının iklim krizi ile ilgili olduğunu ve iklim krizinin de en büyük nedenlerinden birinin kömürlü termik santraller olduğunu bilinirken ve üstelik ormanlara gözümüz gibi bakmamız gerekirken orman alanlarını kesip santral yapmak hangi mantıklı gerekçeyle açıklanabilir ki,” ifadelerini kullanan kampanyacı, kömürü koruyan bireylere seslendi; “Hâlâ termik santral isteyen ve bu zehir saçan ucube sistemleri çocuklarına ekmek teknesi olarak gören vatandaşlarımız mevcut. Çanakkale Boğazı’nın en nadide ve el değmemiş koylarından biri olan Turupçu Koyu’nun da bu yanlış düşünceye kurban olmasını istemiyoruz. Burada yaşayanlar da bilmeli ki iş açısından asla bu santrale mecbur değiliz, aksine santrallerden kurtulduğumuzda bu coğrafyada turizmle, tarımla çok daha iyi işler yapabiliriz. Hem bu topraklarda yaşayan bizlerin hem de türlü canlının yaşam alanlarını korumuş oluruz,” diyor change.org/Kirazlidere adresinde.

‘Belcekız Plajı Özelleştirilmesin!’

Belcekız Plajı’nın özelleştirilmesine karşı çıkan Seren Yürük, change.org/BelcekızPlajı adresinde imza kampanyası başlattı. Kampanyacı, “Fethiye’de üç kilometre uzunluğundaki dünyaca ünlü Belcekız Plajı, bir iş insanına kiralanarak halkın elinden alındı. Bu yaz sezonunun bitimi itibariyle bölgede çevre düzenlemesi başlayacak. Kiralanan alanın ise sadece plajı değil, plajın önündeki yürüyüş yolları, yeşil park alanları, yamaç paraşüt yapan kişilerin iniş yaptıkları alanları da kapsadığı öğrenildi. Lütfen sahip olduğumuz bu kadar güzellikte olan beldemize, Fethiyemize, o kadar doğal güzellikte olan Belcekız Plajı’na sahip çıkalım. Doğal güzelliklerimizi birer birer yitirmeden sesimizi duyuralım. Kendi çocukluğumun geçtiği en güzel tatil beldesi ve doğal güzelliklerini koruyalım. Rant uğruna sahip olduklarımızı kaybetmeyelim,” mesajlarını iletti. Kampanya change.org/BelcekızPlajı adresinde.

“Geçmişte nasıl hep birlikte kazandıysak, bugün de yine hep birlikte kazanacağız”

Hasan Hilmi Alper, change.org/MuratDaginaDokunma adresinde ‘Murat Dağı Altından Değerli. Madene izin vermek, açlık, susuzluk, ölüm demek,’ başlığıyla imza kampanyası başlattı. Kampanyacı, “Geçmiş yıllarda Murat Dağı’nda altın madeni açmak isteyip de hep birlikte dava açıp ve kazanıp kovaladığımız şirket, madeni yeniden açmaya çalışıyor! İptal ettirdiğimiz Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) dosyasını ‘sanki yenilemiş gibi yapıp’, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na kabul ettirmeye çalışıyor. Şirket, aklı sıra ÇED dosyasında yaptığı birkaç göz boyama ile bizi kandıracağını sanıyor. Ama unuttuğu çok önemli bir şey var; Murat Dağı’na sahip çıkmak, suyumuza sahip çıkmak demek. Sofrada ekmeğe, tarlada domates bibere sahip çıkmak demek. Murat Dağı’nda ister siyanürlü isterse siyanürsüz olsun herhangi bir madene geçit vermek, açlık, susuzluk, hastalık ve ölüm demektir,” açıklamasında bulundu. “Geçmişte nasıl hep birlikte kazandıysak, bugün de yine hep birlikte kazanacağız,” çağrısıyla kampanya change.org/MuratDaginaDokunma adresinde.