Küçük Akbabaları Koruma Projesi

-
Aa
+
a
a
a

Küçük Akbabaları Koruma Projesi ile nadir ve hassas türlerin kayıtları da alınabiliyor.

Fotoğraf: Bilal Hatinoğlu
Gezegenin Geleceği: 16 Ekim 2023
 

Gezegenin Geleceği: 16 Ekim 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Özel bir şirketin Doğa Derneği ile birlikte yürüttüğü Küçük Akbabaları Koruma Projesi, alanındaki ender projelerden. Küçük akbabaların nüfusundaki düşüşün önüne geçmek ve bu türün varlığının korunmasına katkı sağlamak amacıyla Doğa Derneği ile uzun yıllardır iş birliği yapan şirket, Küçük Akbaba Koruma Projesi’nin sekizinci yılında da desteğini sürdürüyor. Sayıları giderek azalan küçük akbabaların korunması için uzun soluklu bir yaklaşımla sürdürülen proje, bu yıl genişleyen kapsamı ve elde edilen başarılı sonuçları ile olumlu etkilerini daha da artırdı. Projenin doğadaki en önemli yardımcılarından biri olan Çoban Ağı ile çalışmalarda yeni adımlar atıldı. 2022’de başlatılan iş birliği ile yalnızca küçük akbabalar değil, vaşak, yaban keçisi, kurt, kızıl akbaba, turna gibi nadir ve hassas türlerin kayıtları da alınabiliyor. Çobanlar, çiftçiler, muhtarlar, karar vericiler ve ilgili paydaşlardan oluşan bir haberleşme sistemi olan Çoban Ağı ile sahadan hızlı bilgi aktarımı sağlanıyor.

Bodrum ilçesinde su krizi kendisini iyice hissettiriyor

Duvar’dan Selçuk Arslan’ın haberine göre, Muğla’nın Bodrum ilçesinde su krizi, kendisini iyice hissettirdi. Yeterli miktarda su kalmayan Mumcular Barajı’nın 5 Ekim’de Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kapatılmasının ardından Geyik Barajı'nda da su bitti. Barajda yeterli su miktarı kalmaması nedeniyle 12 Ekim Perşembe günü kapatılacak. Konuyla ilgili Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Barajdan Bodrum’a su iletimi kesildi. Yine aynı nedenlerden dolayı Bodrum’un en büyük içme suyu kaynağı olan Geyik Barajı’nda da su miktarı, iletimi mümkün kılacak seviyenin altına düşmüştür. DSİ tarafından barajın Perşembe günü kapatılacağı ve su iletiminin kesileceği tarafımıza iletildi. Hemşehrilerimizin olumsuz etkilenmemesi amacıyla alınan tedbirler ve yapılan hazırlıklar doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yaparak kamuoyunu bilgilendirmeye devam edileceğiz,” denildi.

Borç hafifletme konusunda daha hızlı ilerlenmeli

Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga, yüksek faiz oranlarının düzinelerce ülkenin temerrüde düşmesine yol açabileceği yönündeki endişelerin arttığı bir ortamda, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve küresel net sıfır hedefine yoksul ülkelerin üzerindeki ağır borç yükü nedeniyle ulaşmanın zor olduğunu söyledi. Washington merkezli kurumun yeni başkanı Ajay Banga, bankanın Marakesh’teki yıllık toplantısında düzenlediği basın toplantısında, borç hafifletme konusunda daha hızlı ilerleme sağlanması çağrısında bulundu ancak sorunu ortadan kaldıracak ‘sihirli bir değnek’in olmadığını söyledi. Dünya Bankası baş ekonomisti Indermit Gill, Fed’in faiz oranlarını en son 40 yıldan fazla bir süre önce bu kadar agresif bir şekilde artırdığını ve bunun sonucunda 24 ülkenin iflas ettiğini hatırlattı. Bu yorumlar, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın borç konusunda olası daha yakın iş birliğini de içerecek görüşmeler için Çin Merkez Bankası Başkanı Pan Gongsheng ile görüşmeyi planladığını söylemesinin ardından geldi. Washington ve Pekin arasındaki ilişkiler soğuk ancak yüksek küresel faiz oranları nedeniyle borçlu ülkeler üzerindeki baskının arttığı bir ortamda Yellen, daha fazla yardıma ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Çin, dünyanın önde gelen alacaklı ülkelerinden biri haline geldi.

Fırtınalar, seller, sıcak hava dalgaları ve kuraklık, ekonomik anlamda da ciddi hasara yol açtı

Son yıllarda fırtınalar, seller, sıcak hava dalgaları ve kuraklık, pek çok kişinin yaşamını yitirmesine neden olurken, ekonomik anlamda da ciddi bir hasara yol açtı. Yeni bir çalışma ise insan kaynaklı küresel ısınmaya doğrudan atfedilebilecek artan maliyetlere ilişkin küresel bir tablo ortaya koyuyor. Rakam yıldan yıla önemli ölçüde değişse de aşırı hava olaylarının 2000’den 2019’a kadar olan süreçte yılda ortalama 140 milyar dolarlık hasara neden olduğu tespit edildi. En son veriler, 2022’de maliyetin 280 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, özellikle düşük gelirli ülkelerde veri eksikliğinin, rakamların ciddi şekilde eksik tahmin edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Mahsul verimindeki düşüşler ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi ek iklim maliyetleri de bu tabloya dahil edilmedi. Genel iklim maliyetlerinin en yüksek olduğu yıllar, sıcak hava dalgasının Avrupa’yı vurduğu 2003 yılıydı. Ayrıca, 2008’de Nargis Kasırgası Myanmar’ı vurduğunda, 2010’da kuraklık Somali’yi etkilediğinde ve sıcak hava dalgası Rusya’da yaşandığında da maliyetler yüksekti. Mülk değerlerinin yüksek olduğu ABD’yi kasırgaların vurduğu 2005 ve 2017 yıllarında ise maddi hasarlar daha yüksekti. Araştırmacılar, küresel ısınmanın aşırı hava olaylarını ne kadar tırmandırdığına ilişkin verileri kayıplara ilişkin ekonomik verilerle birleştirerek tahminleri oluşturdu. Çalışmada ayrıca aşırı hava olaylarından etkilenen insan sayısının 20 yıllık süreçte 1,2 milyar olduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, hasar maliyetlerinin üçte ikisini can kayıpları, üçte birini ise mal ve mülk kayıpları oluşturuyor. Harvey Kasırgası ve Nargis Kasırgası gibi fırtınalar, iklim maliyetlerinin üçte ikisinden sorumluyken, maliyetlerin %16’sı sıcak hava dalgalarından, %10’u ise sel ve kuraklıktan kaynaklanıyordu. Araştırmacılar, yöntemlerinin, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2022’deki iklim zirvesinde yoksul ülkelerdeki aşırı hava olaylarının neden olduğu hasarı telafi etmek amacıyla kurulan kayıp ve zarar fonunda ne kadar finansmana ihtiyaç duyulduğunu hesaplamak için kullanılabileceğini söyledi.