‘İklim politikalarınızı açıklayın’

-
Aa
+
a
a
a

Belediye başkan adaylarından yönettikleri kentin 2050’den önce net sıfır emisyon olması için taahhüt vermesini istiyoruz.

Gezegenin Geleceği: 29 Mart 2024
 

Gezegenin Geleceği: 29 Mart 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Genç İklim Hareketi çatısı altında buluşan İklim Öncüleri, İklim için Türkiye, TİHAP, İklim Değişmeden Değiş ekiplerinin change.org/iklimdostukentler adresinde başlattığı kampanyada güzel gelişmeler yaşandı. Kampanyayı yürüten dört ekibe, iklim alanında çalışmalar yapan Geleceğe Dönüş ekibi de dahil oldu. Yerel seçimlere katılan adaylardan kentlerin iklim krizinin olumsuz etkilerine dair korunmasına yönelik söz isteyen kampanyaya şu ana kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Çanakkale, Antalya ve Tokat olmak üzere yedi şehirden 40 belediye başkan adayından destek geldi. “Belediye başkan adaylarından yönettikleri kentin 2050’den önce net sıfır emisyon olması için taahhüt vermesini ve buna uygun iklim eylemleri planlayarak, kentlerin geleceğini güvence altına almalarını istiyoruz,” şeklinde taleplerini açıklayan gençlere, dokuz belediye başkan adayı da change.org platformu üzerinden cevap vererek iklim hedeflerine dair söz verdi. Gençler, ‘Bu kampanyayı imzalayarak, sen de İKLİM DOSTU KENT için desteğini paylaş, belediye başkan adaylarını iklim değişikliğiyle mücadele için harekete geçmeye davet et’ çağrısı yapıyor. Kampanya, change.org/iklimdostukentler adresinde.

‘Hayvanlara mama, toprağa kompost!’

Serra Taş ve Fazilet Ateş, “Restoran Atıklarını Kullanarak İki Cana Da Dokunun: Hayvanlara Mama, Toprağa Kompost!” diyerek change.org/atiksizyeldegirmeni adresinde bir imza kampanyası başlattılar. “Yeldeğirmeni'nin renkli sokakları, yerel restoranlarının lezzetli yemekleriyle meşhurdur. Ancak bu lezzetli yemeklerin ardında bir sorun yatmakta: Restoran atıkları. Her gün tonlarca atık üretiliyor ve bu atıkların bir kısmı yenilebilir nitelikteyken bir kısmı da kompost edilebilir. Ne yazık ki, bu değerli kaynaklar genellikle çöpe atılarak israf ediliyor. Bu durum, sadece sokak hayvanları için değil, aynı zamanda çevre ve insan sağlığı için de büyük bir tehlike oluşturuyor. Ayrıca, Türkiye yılda yaklaşık 18.1 milyon ton gıda israf etmekte. Ne yazık ki bu miktar, yaklaşık 10 milyon aracın yıllık olarak ürettiği CO2 emisyonuna eşdeğer,” açıklamasında bulunan kampanyacılar, taleplerini şöyle açıkladılar, “Yerel yönetim ve restoran sahipleriyle iş birliği yaparak bu atıkların yeniden değerlendirilmesi için somut adımlar atılmalı ve bu önemli kaynakların israf edilmesine son verilmeli. Hayvan dostlarımızı beslemek, yemek israfını engellemek ve toprağı beslemek için ve Kadıköy Belediyesi ve Yeldeğirmeni Muhtarı'nı harekete davet ediyoruz!” Kampanya change.org/atiksizyeldegirmeni adresinde.

'Akçay sulak alanı yok olmasın!'

‘Körfezin Doğal Değeri Akçay Sulak Alanı Yok Olmasın!’ diyerek change.org/akçaysulakalanı adresinde kampanya başlatan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, 148 hektarlık alanın koruma altına alınması için kampanya başlattı. Kampanyacı ekip, “2021'de #AkcaySulakAlanıYokOlmasın diyerek başladığımız mücadelede güçlü adımlar attık, sesimizi duyurduk ve mücadeleyi başardık. Şimdi, daha da büyük bir adım atma zamanı geldi! 37 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek başlattığı kampanya sayesinde, Akçay Sulak Alanı'nın 48 hektarlık bölümüne Mutlak Koruma Alanı ve Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan statüsü kazandırdık. Bir kısmı nitelikli korum alanı, bir kısmı da sürdürülebilir koruma alanı olarak tescil edildi. Şimdi sıra, 148 hektarlık alanın tamamını korumakta. Akçay Sulak Alanı'nın tamamının Mutlak Koruma Altına alınması ve bu değerli alan için bir Yönetim Planı hazırlanması çalışmalarının derhal başlatılması için birlikte hareket etme zamanı geldi,” açıklamasında bulundu. Kampanya change.org/akçaysulakalanı adresinde.

‘Fırtına Vadisi’nde talana hayır!’

“Fırtına Vadisi’nde talana hayır” diyen Uğur Biryol, change.org/FırtınaVadisi adresinde bir imza kampanyası başlattı. Rize, Fırtına Vadesi’nde yaşananları kampanyacı şöyle dile getirdi, “90’lı yılların sonlarında köylüler, Fırtına deresi üzerinde Hidroelektrik santral (HES) projeleri yapılmak istendiğini öğrendiler. Sonrasında davalar ve eylemlerle süreç başladı ve HES davası kapandı. Ancak bitmedi; yıllar sonra Yeşil Yol denilen bir projeyle geldiler. ‘Yaylalar birbirine bağlanacak, turizm gelişecek’ denildi ancak onun da bir yıkım projesi olduğu anlaşıldı. Ses yükseltildi, eylemler yapıldı ancak yollar yapıldı. Şimdilerde de hummalı bir faaliyetle vadide iş makineleri çalışıyor; Çamlıhemşin’den Ayder yoluna bağlanacak bir tünel ve devamında viyadüklerle vadinin yukarılarına doğru devam edecek yol projeleri ve akabinde de 1. derece sit alanında düşürülen ve yapılaşmaya açılan eski çayırlıklar ve yaylalar ve belki de sonrasında memleketin her yerinde olduğu gibi maden projeleri! Bu tabloya bakıldığında, şimdiden sesimizi yükseltmez ve itiraz etmez isek yakın bir gelecekte kendi topraklarımızın sahibi değil ziyaretçisi bile olamayacağız,” diyen kampanya change.org/FırtınaVadisi adresinde.