Dünya Göçmen Kuşlar Günü kutlanıyor

-
Aa
+
a
a
a

İnsanlardaki duyarlılığı artırmak ve yaşam alanlarının korunmasına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl ‘Dünya Göçmen Kuşlar Günü’ kutlanıyor.

Gezegenin Geleceği: 16 Mayıs 2023
 

Gezegenin Geleceği: 16 Mayıs 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

İtalya'nın Sardunya Adası açıklarında göçmen kuşlar için inşa edilen adacık için 2 bin çuval midye kabuğu kullanıldı. Göçmen kuşların yolculukları sırasında karşılaştıkları tehditlere karşı insanlardaki duyarlılığı artırmak ve yaşam alanlarının korunmasına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl Mayıs ve Ekim aylarının ikinci cumartesi günü olarak belirlenen ‘Dünya Göçmen Kuşlar Günü’ kutlanıyor. Göçmen kuşların konaklama ve yaşam alanlarının iyileştirilmesine katkı sunmak amacıyla dünyanın farklı bölgelerinde yeni projeler başlatılırken, onlardan biri İtalya’nın Sardunya Adası’nda hayata geçti. Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre, İtalya merkezli Akdeniz Deniz ve Kıyı Vakfı (MEDSEA), yaklaşık iki yıl önce başlayıp geçtiğimiz günlerde tamamlanan projeyle adanın Corru Mannu bölgesindeki gölete midye kabuklarından yapay adacık inşa etti. Vakıf, bu adacık sayesinde hem döngüsel ekonomiye katkı sağlamayı hem de başta göç eden kuşlar olmak üzere bölgede tehdit altındaki nadir kuş türlerini ve bölgenin biyoçeşitliliğini korumayı hedefliyor. MEDSEA İletişim Koordinatörü Giulia Eremita, projeyi şekillendirirken başta göçmen kuşlar olmak üzere bölgedeki kuş popülasyonunun faydalanabileceği bir yapı oluşturmak istediklerini söyledi, “Bu, hem göçmen kuşları hem de bölgede türleri tehdit altında olan su kuşlarını, vahşi hayvanlardan ve tabii insan baskısından uzak tutmayı, onlara yuvalanmalarını sağlayacak bir alan oluşturmayı hedefleyen bir projeydi. İnşa ettiğimiz yapay adacık, Afrika ve Avrupa arasında göç eden kuşlar için güvenli bir konaklama alanı oldu.” Vakfın, denizlerdeki atıkları azaltmaya yönelik çalışmaları ve hedefleri bulunduğunu da belirten Eremita, projeyi gerçekleştirebilmek için Sardunya adasında en büyük midye çiftliğini işleten bir firmayla, atık olarak kabul edilen midye kabukları noktasında iş birliğine gittiklerini anlattı.

İnci kefalinin tatlı sulara göçü başladı

İklim Haber’den Şenol Bali’nin haberine göre, Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayabilen ve nesli koruma altında olan inci kefalinin tatlı sulara doğru göçü başladı. Üremek ve yumurtalarını bırakmak için Van Gölü’nden dere ve akarsulardaki tatlı sulara doğru göç eden balıklar, 15 Temmuz tarihine kadar buralarda yaşayacak. Bu süre içerisinde av yasağı da uygulanıyor. Ancak kuraklık, kirlilik ve dere yataklarına kurulan hidroelektrik santral (HES) ve ocaklar balıkların çoğalmasını engelliyor, üremeden ölmelerine neden oluyor. Bu da balıkların nesli için önemli bir sorun. Son olarak merkez ilçelerden olan Edremit’de bulunan Engil Çayı’na yumurta bırakmak için göç eden binlerce inci kefali, Elektrik Üretim A.Ş. Hidroelektrik Santralı’nın yeterli su bırakmamasından dolayı öldü. Uzun yıllardır faaliyetlerine devam eden bu santralın yaşam suyunu bırakmamasıyla ortaya çıkan bu katliam büyük tepki topladı. Yaşanan katliamı Van Gölü Aktivistleri Derneği sosyal medya hesabından duyurdu.

Hayvan istismarıyla şiddet suçları arasında bağlantı

Birleşik Krallık’ta yapılan yeni bir araştırmaya göre, yaban hayatına karşı suç işleyenler, genellikle uyuşturucu ve ateşli silahlar içeren suçlarla ve şiddet suçlarıyla bağlantılı. Akademisyenler, yakalanma riskinin düşük ve karlarının yüksek olacağını düşündüklerinden suç çetelerinin, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi faaliyetlerden yasa dışı yaban hayatı ticaretine yöneldiği uyarısını yaptı. Yaban hayatı suçları geyik ve balıkların kaçak avlanması, porsuk dövüşü, tazıyla kır tavşanı kovalama ve fildişi ticareti gibi çok çeşitli suçları kapsıyor. The Independent‘in aktardığına göre, Uluslararası Hayvan Refahı Fonu (International Fund for Animal Welfare/IFAW) yönetiminde yapılan, Nottingham Trent ve Gloucestershire Üniversiteleri’nden kriminologların hazırladığı çalışma, alandaki uzmanlarla, 16 polis teşkilatından memurların ifadelerine ve daha önceki akademik çalışmalara dayanıyor. Hayvan istismarıyla şiddet suçları arasında ‘rahatsız edici bir bağlantı’ görüldüğünü belirten araştırmanın yazarları, hayvan istismarından suçlu bulunan kişilerin %70’inin başka suçlar da işlediğine işaret eden diğer araştırmalara dikkat çekiyor. Çalışmaya katılan polislerden biri, “Hayvanlara karşı işlenen suçlarla, insanlara yönelik şiddet arasında kanıtlanmış bağlantılar var ve suçlular eninde sonunda hayvanlardan insanlara karşı şiddet suçları işlemeye geçiyor,” dedi.

Lapseki’de mücadele devam ediyor

Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre, tarımsal üretimi ve hayvancılık faaliyetleri nedeniyle ‘Türkiye’nin Hollanda’sı’ olarak nitelenen Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde işletilmek istenen kurşun, bakır, çinko madenine karşı yöredeki köylülerin mücadelesi devam ediyor. Yöredeki dokuz köy muhtarı, dört kooperatif, Çevre Derneği ve yurttaşlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderdikleri dilekçelerde projeye Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun olumsuz olarak karar verilmesini istediler. Özel bir şirket tarafından Lapseki'ye 22 km uzaklıkta işletilmek istenen maden sahası, bölge tarımı ve hayvancılığı için çok önemli olan su kaynaklarının çok yakınında bulunuyor. Bakanlığa gönderilen dilekçede, yöre halkının tarım ve hayvancılıkla geçindiğine dikkat çekilerek maden işletmesinin su kaynaklarını ve havayı kirleteceği endişesi dile getirildi. İşletmenin Çataltepe, Nusratiye, Beypınar, Doğandere ve Dişbudak köylerine çok yakın olduğuna dikkat çekilen dilekçede, madenin bölgede yoğun bir toz ve partikül madde kirliliğine yol açacağı ifade edildi. Maden ruhsat alanı içerisinde kalan on binlerce dönüm araziyi sulayan Nusratiye Göleti’nin su havzaları tamamıyla maden sahası içerisinde kaldığının altının çizildiği dikekçede, madenin koruma sahasını ve dolayısıyla göleti kirleteceği belirtildi