2040’a kadar plastik atığın %30’u azaltılabilir

-
Aa
+
a
a
a

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), plastik atık kriziyle başa çıkmak için politika seçeneklerine ilişkin analiz yayınladı.

Gezegenin Geleceği: 25 Mayıs 2023
 

Gezegenin Geleceği: 25 Mayıs 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), plastik atık kriziyle başa çıkmak için politika seçeneklerine ilişkin analiz yayınladı. Bu analiz, ülkelerin plastik atığı ortadan kaldırmayı amaçlayan küresel bir anlaşma hazırlamak üzere ikinci tur müzakereler için Paris’te toplanmasından önce yayınlandı. Rapor, üretilen ürünleri mümkün olduğu kadar uzun süre dolaşımda tutan ‘döngüsel’ bir ekonomi yaratmak için gereken üç ana pazar değişikliğine odaklanıyor; Yeniden kullanım, geri dönüşüm ve ambalajın plastikten alternatif malzemelere yeniden yönlendirilmesi. UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, “Plastik kirliliği anlaşmasıyla ilgili müzakereler de dahil olmak üzere bu yol haritasını izlersek, büyük ekonomik, sosyal ve çevresel kazanımlar sağlayabiliriz,” dedi. INC2 olarak bilinen anlaşma müzakereleri 29 Mayıs – 2 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. UNEP, hükümetlerin yeniden doldurulabilir şişe sistemleri veya depozit iade programları gibi yeniden kullanım seçeneklerini teşvik etmesi ile 2040’a kadar plastik atığın %30’unun azaltılabileceğini tahmin ediyor.

Dünya bizim, Gelecek bizim

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) ve bir banka, denizlerimizdeki kirliliğin önlenmesi ve ekosistemin sürdürülebilirliği için ‘Dünya bizim, Gelecek bizim’ diyerek hayata geçirdiği iş birliği deniz çalışmalarına katkı sunmaya devam ediyor. Ülkemizde ilk kez kullanılan ve bilimsel çalışmalara destek olmak üzere ODTÜ bünyesindeki Deniz Bilimleri Enstitüsü’ne teslim edilen ‘Deniz Kâşifi’ adlı insansız su altı planörü glider cihazı, Marmara’nın ardından Türkiye - Kıbrıs arasındaki bölgede araştırma yapmak üzere suya indi. Deniz Kâşifi, söz konusu alanda ODTÜ’ye bağlı Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi’nin (DEKOSİM) mevsimsel olarak yılda dört kez gerçekleştirdiği seferlere katılacak. Aynı zamanda derin denizlerde daha kapsamlı bir şekilde ölçüm yaparak bilime ışık tutacak veriler toplayacak. Türkiye'de daha önce hiç yapılmamış en ayrıntılı ve yüksek çözünürlüklü ölçüm çalışmasını gerçekleştirecek olan Deniz Kâşifi, Akdeniz'de yaklaşık 20 gün boyunca kalacak. Bu deniz çalışmasında, Doğu Akdeniz’de ilkbahar sonu ve yaz başında düzenli olarak gerçekleşen iki doğa olayının daha iyi anlaşılması amaçlanıyor. Doğu Akdeniz suyunda ısının artmasıyla birlikte alt ve üst su tabakalardaki sıcaklık farkı, denizlerdeki üretim ve dolaşımı etkileyen bir tabakalaşma başlatıyor. Alt ve üst tabakalardaki su sıcaklıklarının ve yoğunluklarının birbiriyle yakınlaşmasıyla gerçekleşen kış karışımı sayesinde, normalde besin tuzları derin sulardan yüzeye taşınıyor. Ancak bu tabakalaşma oksijen kaynağı, mikroskobik bitkisel organizmalar olan fitoplanktonun çoğalması için gereken besin tuzlarının yüzeye taşınmasına engel oluyor. Tüm Akdeniz için önemli olan Levanten ara tabaka suyu da bu dönemde oluşuyor. Kısa süreli deniz seferleri, bu iki olayın açıklanması için yeterli olmuyor. Son teknolojilerle donatılan Deniz Kâşifi’nin uzun süre aralıksız çalışma yapabilme kapasitesi sayesinde daha detaylı bilgilerin elde edilmesi öngörülüyor. Deniz Kâşifi, iklim değişikliğinin denizlerdeki olumsuz etkileri başta olmak üzere yüksek veri ihtiyacı duyulan sorunların tespiti, takibi, çözüm önerileri geliştirilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi için veri topluyor. Bu veriler, Marmara’da yaşanan müsilaj gibi felaketlerin ve kirliliğin önlenmesinin yanı sıra denizlerimizdeki ekosistemin sürdürülebilirliğine yönelik bilimsel çalışmalara katkı sunması açısından da önem taşıyor.

Fransa, havacılık sektörüne kısıtlamalar getiriyor

İklim kriziyle mücadele kapsamında 2030’a dek emisyonlarını %50 oranında azaltmayı hedefleyen Fransa, tüm ulaşım sektörlerinden salınan sera gazlarının yaklaşık %10’undan sorumlu olan havacılık sektörüne kısıtlamalar getiriyor. Fransa, trenle iki buçuk saatten daha kısa sürede kat edilebilen kısa rotalarda iç hat uçuşlarını resmen yasakladı. Euronews‘ün aktardığına göre, hava yolları şirketlerinin itiraz ettiği karar karbondioksit emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. Tedbir 2021 tarihli bir iklim yasasına dahil edilmiş ve halihazırda uygulanmaya konmuş olsa da bazı hava yolları, Avrupa Komisyonu’ndan bunun yasal olup olmadığını araştırmasını istemiş, bu nedenle uygulama askıya alınmıştı. Değişiklik, daha çok Paris ile Nantes, Lyon ve Bordeaux gibi bölgesel merkezler arasındaki hava yolculuklarını kapsayacak ve bağlantılı uçuşları etkilemeyecek. Tren yolculukları için kesişme noktası olan Paris’ten Akdeniz‘deki liman kenti Marsilya’ya yüksek hızlı trenle üç saatte seyahat ediliyor. Yasa, bu güzergah üzerindeki tren seferlerinin, normalde hava yoluyla seyahat edecek yolcuların ihtiyaçlarını karşılayacak ve yolcu sayısındaki artışı karşılayabilecek şekilde sık, zamanında ve yeterince bağlantılı olması gerektiğini de belirtiyor. Bu tür seferleri yapan kişilerin varış noktalarında sekiz saat geçirdikten sonra, aynı gün içinde gidiş ve dönüş tren yolculukları yapabilmesi sağlanacak.

Seferihisar'a otel projesi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir’in Seferihisar ilçesi Doğanbey Mahallesi’ndeki bir holdinge ait nitelikli doğal koruma alanı, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı içerisindeki 311 bin 809 m²’lik alandaki plan değişikliği önerisi kabul etti. Ormanlarla çevrili ve denize sıfır parsellere günübirlik tesis, otel yapılabilecek. Alanın çevresinde orman alanları yer alırken, 311 bin 809 m²’lik alanının %52’si otel alanı, %15’i günübirlik tesis, %11’i ise park alanı olarak ayrıldı. Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle ilgili olumsuz görüş bildirdiği aktarıldı.