Tedavi bilgisinin temel taşı: Materia Medica

-
Aa
+
a
a
a

Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler'de Haluk Mimaroğlu, Adanalı Dioscorides’in şifalı otlarla ilgili "Materia Medica" adlı eşsiz eseri üzerine konuşuyor.

""
Tedavi bilgisinin temel taşı: Materia Medica
 

Tedavi bilgisinin temel taşı: Materia Medica

podcast servisi: iTunes / RSS

Ben Haluk Mimaroğlu, bu hafta Adanalı Dioscorides’in şifalı otlarla ilgili Materia Medica adlı eserini tanıtacağız.

Dioscorides’in asıl adı Anazarbalı Pedanius Dioscorides’tir. Anazarba, Adana’nın Kozan ilçesi yakınlarında bulunan bir antik yerleşimin adıdır ve Roma’nın Cilicia eyaletinde bulunmaktadır. Cilicia, M.Ö. 64 yılında Komutan Pompeius’un Cilicia korsanları ve Pontus Kralı Mithradates’e karşı yaptığı seferler sonunda Roma Cumhuriyetine katılmıştır.

Dioscorides

Aslen Adana, Anazarbalı olan Dioscorides, Pedanius adını muhtemelen Roma vatandaşlığına geçerken aldı.Açık kaynakların verdiği bilgilere göre, Dioscorides, M.S. 50 ile 90 yılları arasında yaşadı. Muhtemelen Tarsus'ta tıp eğitimi aldı. Roma ordusunda bulundu ve bu sayede çok seyahat etti. Seyahatleri sırasında Doğu Akdeniz ve çevresindeki şifalı bitkileri inceledi. Şifa veren bitkiler konusundaki kadim eserlerden ve edindiği yerel bilgilerden yola çıkarak şifalı bitkiler hakkında kapsamlı bir eser hazırladı ve bu eseri, hocası Tarsuslu Laecanius Arius'a adadı. Dioscorides’in İonca kaleme aldığı Peri Hyles İatrikes yani Tıbbi Konulara Ait adlı bu eser, daha ziyade Latince çevirisinin başlığı olan De Materia Medica adı ile tanındı.

15. yüzyılda Bizans döneminde De Materia Medica

Adanalı Dioscorides, son zamanlara kadar bitkiler ve bitkisel ilaçlar konusunda en önemli yazar olarak kabul edildi, farmakolojinin babası olarak anıldı. Dioscorides’in İonca Peri Hyles İatrikes, Latince De Materia Medica, Arapça Kitabül-Haşaiş Fıt-Tıb, Eski Türkçe Kitabün-Nebat’adları ile bilinen eserleri dilden dile çevrilerek neredeyse 2000 yıl hiç gündemden düşmedi. Milattan hemen sonra yazılan eser, Roma’nın, Bizans’ın, Arap ve İslam Dünyası’nın ve Avrupa’nın en ünlü hekimleri tarafından son zamanlara kadar doğal ilaçların yapımında kullanıldı.

12.-13. yüzyılda Arapça De Materia Medica

Dioscorides’in eseri, M.S. 500’lerde Konstantiniye’de Roma İmparatorunun kızı, hayırsever Anicia Juliana’ya takdim edilmek üzere yeniden yazıldı. 6. yüzyıldan itibaren Latince çevrilerek Batı’da Latince adı De Materia Medica adı ile tanındı. Ardından Süryanice ve Arapça çevirileri sayesinde Doğu da da yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

Konstantinye’de hazırlanıp günümüze kadar elden ele dolaşarak gelen bu eser, diğer bütün kopyalara ve çevirilere kaynaklık etti. Dioscorides’in eseri bin sene boyunca Konstantiniye’de İmparatorlar’dan Sultanlar’a kadar Konstantiniye Saraylarında da kullanıldı.

Açık kaynakların verdiği bilgilere göre, Anicia Juliana Kodeksi olarak da tanınan eser, Avusturya İmparatoru I. Ferdinand'ın elçisi, Flaman diplomat Ghiselin de Busbecq tarafından Kanuni Sultan Süleyman'ın Arapça konuşan Yahudi doktoru Moses Hamon’dan 1500’lerde satın alındı. Elden ele dolaşan Dioscorides’in eseri, Viyana'daki Avusturya Milli Kütüphanesi'de Viyana Kodeksi olarak kayıt altına alındı.

6. yüzyılda Viyana Kodeksi bir sayfa

Dioscorides’in günümüzde Viyana Kodeksi olarak anılan eseri, yaklaşık 500 vellum sayfadan oluşur. Vallum sayfalar, ilk olarak papirus yerine Pergamon yani Bergama’da üretildiği için parşömen denilen en kaliteli hayvan derisinden yapılmıştır. Dioscorides’in eserinde Bizans’a özgün harflerle itina ile yazılmış bilgilere ilaveten, birbirinden güzel 400 civarında bitki ve hayvan resmi bulunur. El yazması eserde yer alan doğala yakın bitki resimleri ilaç yapımı ile ilgilenen farmakalogların bitkileri tanımasına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Eserde aynı zamanda metnin ve çizimlere ek olarak bir dizi tam sayfa minyatürler de vardır. Minyatürlerde Anicia Juliana’nın ve başta Bergamalı hekim Gallenos ve Adanalı farmakolog Dioscorides olmak üzere zamanın ünlü hekim ve farmakologların resimleri de bulunmaktadır. Eserdeki, hayırsever Anicia Juliana'ya ithaf portresi günümüze ulaşan en eski ithaf portresidir ve portrede Anicia Juliana, sadaka dağıtan törensel bir pozda oturmaktadır ve bir melek, Anicia Juliana’ya Dioscorides’in eserini sunmaktadır.

Eserde ünlü farmakologlardan oluşan iki tam sayfa minyatürü vardır. Minyatürlerden birinde, Bergamalı ünlü hekim Gallenos başta olmak üzere, kökbilimci Pontoslu Crateuas, Adanalı Dioscorides, Karadenizli Apollonius Mys, İzmir Değirmendereli Nicander ve nereli olduğu henüz belli olmayan Andreas ve Efesli Rufus yer almaktadır. Diğer minyatürde ise, Dioscorides, elinde eseri ile otururken, altın kaplamalı tam bir sayfada yer almaktadır. Bu altın kaplı sayfa, arka planda altın kullanılan en eski el yazmasıdır.

Eserde, ek olarak Dionysius'un kuşlar üzerine incelemesini içeren kuş resimli üç bölüm de yer almaktadır. Gerçeğe yakın, yüksek sanatsal değere sahip kuş resimleri ile bu ilaveler de kuşlar üzerine günümüze ulaşan en eski resimli incelemedir.

Dioscorides’in Roma prensesine ithaf edilen eseri, Doğu Roma’da bin yıl boyunca hastalıkların tedavisi için kullanılırken, üzerine kullanıcılar tarafından notlar eklendi, 1400’lerde bir hemşire tarafından yeniden ciltlendi, zamanın patrik görevlisi tarafından fihrist ilave edildi, Fatih döneminde Arapça ve İbranice bitki isimleri eklendi, birisi Vatikan Müzesi’nde olmak üzere bu eserin günümüze ulaşan diğer kopyaları yapıldı.

Konstantiniye de bulunun bu eşsiz el yazması, İspanya’da 900’lerde hüküm süren Kordoba Halifesi III. Abdülrahman başta olmak üzere zamanın pek çok hükümdarına verilerek Arapça’ya çevrildi, ilaveler ve yorumlar yapılarak İslam Dünyası’nda da kullanıldı.

Dioscorides’in, Anacia Juliana Codex’i olarak adlandırılan eseri 1500’lerde Avrupa’ya ulaştıktan sonra Latince çevirileri basıldı. İspanyolca çevirisi 1555’te, Flamanca çevirisi 15202de, Fransızca çevirisi 1553’te, İtalyanca çevirisi 1597’de, Almanca çevirisi ise 1546’da yayınlandı. Latinceden 1632 yılında yapılan İngilizce çevirisi de ancak 1934’te yayınlanabildi.

Dioscorides’in Konstantiniye’de itina ile hazırlanıp, günümüzde Viyana’da bulunan bu el yazması, tarihi önemi nedeniyle 1997 yılında UNESCO'nun Dünya Belleği Programı Sicili’ne kaydedildi. Bu eşsiz güzellikteki eser Avusturya Milli Kütüphanesi tarafından taranarak okuyucuların hizmetine sunuldu.

Ne yazık ki, yurdumuzda yetişen bu ünlü bilim adamının ne kendisi, ne de binlerce senedir elden ele dilden dile dolaşan, konusunda yazılan tüm kitaplara kaynaklık eden, çağlar boyu tüm hekimlerin kullandığı bu eser, son senelere kadar ne Türkiye’de tanındı, ne de Türkçe olarak yayınlandı. Neyse ki 2019 yılında Lily Beck’in İngilizce çevirisi temel alınarak da olsa Türkçeye çevrildi ve Ankara Nobel Tıp Kitapevleri tarafından yayınlandı.

Şimdi Dioscorides’in Türkçe yayınlanan Materia Medica adlı eserinin tanıtımına geçmeden, kısa bir müzik arası verelim ve Adanalı Dioscorides anısına, Yıldız Tilbe’nin seslendirdiği “Ağam Adanalı Paşam Adanalı” adlı şarkıya kulak verelim.

Açık Radyo, 95.0, Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler programındayız. Programımıza Adanalı Dioscorides’in Materia Medica adlı eserinin tanıtımı ile devam ediyoruz.

Dioscorides’in Latince De Materia Medica olarak tanınan eseri, Prof. Dr. Esin Kahya tarafından İngilizce Lily Beck’in kitabından çevrilerek, 2019 yılında Ankara Nobel Tıp Kitapevleri tarafından yayınlandı.

Kitabın ön sözünde Prof. Esin Kahya’ya göre günün şartlarına uygun tedavi sistemleri ilk insanlardan itibaren oluşmaya başladı, zaman içinde Mısır, Mezopotamya, Çin ve Hint uygarlıkları eli ile gelişti ve Batılı yazarların dediği gibi Klasik Yunan’da Hippokrates’ten başlayarak yoğunlaşarak devam etti.

Prof. Kahya’nın çevirisinde Hippokrates ve Dioscorides Yunanlı hekimler olarak sunulurken, ne Dioscorides’in Anadolu’lu kimliğinden, ne de Batılılar tarafından Hippokrates’e atfedilen eserlerin aslında Anadolulu hekimlere ait olabileceğinden bahsedilmemesi bizim için büyük bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır. Umarız, araştırmacı, yazar ve çevirmenlerimiz, yayınlanan kitapların bu konulardaki şüphelere de değinip, maksatlı Batı yaklaşımlarını göz önüne sererler.

Kitabın girişine eklenen Prof. Dr. Gül Özaktürk’ün ‘MS 1. YY’da Roma İmparatorluğu’nda Kültür Hayatı’ adlı makalesi Dioscorides’in yaşadığı dönem hakkında aydınlatıcı bilgiler vermektedir. Prof. Özaktürk’e göre dönem, Roma’nın Cumhuriyet döneminden İmparatorluk dönemine geçiş dönemidir. Yozlaşmış soyluların Senato’daki hakimiyetine karşı Julius Caesar’ın başlattığı hareket Roma’nın ilk imparatoru olan yeğeni Octavianus tarafından tamamladı. İmparator Augustus adını alarak Cumhuriyet görünümlü Roma İmparatorluğu’nu kurdu. Senato’daki soyluların etkisi azalırken, Roma’ya katılan eyaletlerin temsilcileri ve İmparatorların yetkileri ise arttı. Yönetimdeki bu değişiklik kültür hayatında da kendisini gösterdi.

Cumhuriyet döneminin özgürlükçü yazarları ve eserlerinin yerini Roma İmparatorluğunu pekiştirecek yazarlar ve eserleri almaya başladı. Ozan ve yazarlarca ele alınan konular ve yazı türlerinde değişik oldu. Doğa bilimleri ile ilgilenen, kendi iç dünyasını, aşklarını, sevgililerini dizelere döken ozanların, eleştirileri ile ünlenen hatiplerin yerini Roma’yı yücelten tarihçilerin, yazarların eserleri yer almaya başladı. Özgürce tartışabilme ortamı yok oldu.

Dioscorides’in de içinde bulunduğu çağ, Augustus gibi yöneticilerin isteğine göre ve buyrukları doğrultusunda biçimlendi. Bu programda da değindiğimiz pek çok Anadolu’dan gelme yazar, Anadolu kaynaklı eserleri Hellenizm hayranı İmparatorların isteği doğrultusunda Hellenzmi ve Roma’yı yüceltecek şekilde eserlerini kaleme almaya başladı.

Augustus başta olmak üzere imparatorlar, Anadolulu hocalar tarafından eğitildi, Anadolu dillini öğrendi, Asya tarzı söylev biçimini ve Stoacı felsefeyi benimsedi. Anadolu’da bulunan pek çok kadim eser tekrar derlenerek yayınlandı. İmparator Augustus ve devamında gelen imparatorlar, ahlaki çöküşün başladığı Roma’yı eski dönemlerindeki erdemine kavuşturmak için, yazarları ve ozanları çevresine topladı ve Roma’yı destekleyici yapıtlar vermelerini sağladı. Belki de Dioscorides de, diğer yazarlar gibi, İmparatoru Nero zamanında benzer destekler alarak bu eşsiz eseri derlemeye koyuldu. Celsus’un Tıp Ansiklopedisi, Yaşlı Plinius’un Doğa Tarihi, Livius’un Roma Tarihi, Arrianos’un İskender’in Hayatıve Dioscorides’in Şifalı Bitkiler’i gibi kitaplar bu dönemlerde yazıldı.

Dioscorides’in Materia Medica adı ile yayınlanan Türkçe çevirisinin giriş bölümünde, Dioscorides’in hayatı, Dioscorides’in eserinin Roma İmparatorlarından Osmanlı Padişahlarına kadar bin yıllık serüveni, Avrupa’nın eline geçmesi, İonca aslından Latince’ye ve tüm Avrupa dillerine, Süryanice’den Arapça’ya çevirileri, asırlar boyunca Batı’dan Doğu’ya, İslam aleminin Arapça da olsa tekrar Anadolu’ya gelişinin hikayesi ve 19. yüzyıl başlarına kadar ilaç üretiminde kullanılması anlatılmaktadır.

İslam Dünyası’nda, Dioscorides’in eseri de Aristo, Platon, Hippokrates’in eserleri ile birlikte değerlendirilmiş, ünlü İslam hekimleri tarafından yorumlanmış ve geliştirilmiştir.

Dioscorides’in eseri 5 kitaptan oluşmaktadır.

Birinci kitapta; aromatik yağlar, ağaçlar, çalılar, kokulu sıvılar, zamklar ve bitkilerin meyveleri ile ilgili bilgiler yer alır.

İkinci kitapta ise hayvanlar, hayvanların kısımları, çeşitli yaratıklar ve onlardan yapılan ilaçlar, yabani ve ehli hayvanlar, baharatlar, saksı otları ve daha keskin karakterdeki başka otlarla ilgili bilgiler vardır. Üçüncü kitap kökler, öz suları ve tohumlarla ilgilidir. Dördüncü kitapta ise köklerin yanı sıra diğer otlar yer alırken, beşinci kitapta, şaraplar ve minerallerle ilgili bilgiler verilip, içeceklerin özellikleri kısaca açıklanır. Şekerler, organik asitler, tanin, proteinler ve mineral tuzlar, müshil maddeler, mayalar ve bakteriler hakkında bilgiler de beşinci bölümde yer alır. Kitaplarda 600 farklı üründen elde edilen yaklaşık 2 bin ilacın reçetesi ve formülü vardır.

Dioscorides’in Türkçe yayınlanan kitabından başka bir de Türkiye Yazma Eserler Kurumu tarafından tıpkı basımı yapılan Dioscorides’in Arapça çevirisi de vardır.

Dioscorides’in De Materia Medica adlı eseri, Kitabül-Haşaiş Fit-Tıb adı ile Yazma Eserler Kurumu tarafından Türkçe’ye çevrilmeden aslına uygun olarak Arapça tıpkı basımı 2012 yılında yayınlandı. Kitapta verilen bilgilere göre, yayınlanan eser Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi, Ayasofya Koleksiyonu, 3702 numara ile kayıtlı el yazması nüshanın tıpkı basımıdır. Abdülkadir ve Yasin Coşkun tarafından yayına hazırlanmıştır.

Kitabül-Haşaiş Fit-Tıb’da verilen bilgilere göre, Dioscorides’in eseri İstefan bin Basil tarafından çevrilmiş, Huneyn bin İshak tarafından tahkik edilmiştir. İstefan bin Basil olarak takdim edilen çevirmen, Basilios oğlu Stephanos’tur.

Dioscorides’in kitabı Abbasi halifesi Cafer el-Müvekkil döneminde 800’lerde İonca aslından önce Süryaniceye, bilahare Süryanice’den Arapça’ya çevrilmiştir. İlk çeviri İonca aslından Süryanice’ye Huneyn bin İshak tarafından yapılmıştır. Süryanice’den Arapça’ya tercümesi İstafan bin Basil tarafından yapılan çeviri, Huneyn bin İshak tarafından gözden geçirilip gerekli düzeltmeler yapılmıştır.

Yayınlanan bu eserin dizininde, birinci kitapta yer alan 135, ikinci kitapta yer alan 154, üçüncü kitapta yer alan 179 bitkinin İonca, Latince ve Arapça karşılıkları verilirken, dördüncü ve beşinci kitaplarda adı geçen 29 ve 31 bitkinin sadece Arapça isimleri yer almaktadır.

Tıpkı basım, her biri 15 satırlık 187 varaktan oluşur. Varaklar 33x25 santimetre boyutunda olup, pek çok bitki resmi de içermektedir. Öte yandan bu eser Arapça’ya çevrilen tek eser değildir.

İbn Mansur, en-Natili, el-Malti, Behnam bin Musa gibi farklı mütercimler tarafından yapılan çevirileri günümüze kadar ulaşmıştır. İstanbul kütüphanelerinde halen dört Arapça nüsha muhafaza edilmektedir. Bologna, El Escorial, Leiden, Londra, Madrid, Meşhed, Oxford, Paris kütüphanelerinde de Arapça el yazma çevirileri bulunmaktadır. Eserin Latinceden Eski Türkçeye çevirisi 1700’lerde mütercim Osman bin Abdurrahman tarafından yapılmıştır.

Umarız, yakın zaman içinde Yazma Eserler Kurumu ve diğer kurumlarımızın desteği ile Konstantiniye’de 2000 yıl ince hazırlanıp halen Viyana’da muhafaza edilen Dioscorides’in ölümsüz eserinin de tıpkı basımı yapılarak, Türkçe çevirisi ile birlikte yayınlanır ve Adanalı Dioscorides’in yurdumuzda da hak ettiği değere kavuşmasına vesile olur.

Bu programda Roma’nın ilk imparatoru Augustus’tan söz açılmışken, haftaya Ankara Hacı Bayram Camii duvarlarında hala bozulmadan bulunan İmparator Augustos’un vasiyeti üzerine yazılan kitabesinde haftaya buluşmak üzere hoşça kalın dileklerimizi iletiriz.