Rekor miktarda elektronik atık

-
Aa
+
a
a
a

Birleşmiş Milletler'in son raporu dünya çapında rekor miktarda elektronik atık ortaya çıktığını gösterdi.

Gezegenin Geleceği: 26 Mart 2024
 

Gezegenin Geleceği: 26 Mart 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Birleşmiş Milletler'in son raporu, dünya çapında rekor miktarda elektronik atık ortaya çıktığını gösterdi. Rapora göre, yılda 62 milyon tonluk elektronik atık çıkarılıyor ve bu da kişi başına yaklaşık sekiz kilogram elektronik atık düştüğü anlamına geliyor. Uzmanlara göre, her yıl, çoğu kullanım ömrünün yarısına bile gelmeyen milyarlarca elektronik cihaz çöpe gidiyor. Çevreye etkilerinin yanı sıra bu cihazların içindeki ham maddelerin değerinin 91 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Ancak tüm bu elektronik atıkların ancak dörtte biri geri dönüştürülüyor. Uzmanlar, ‘Elektronik atığa karşı savaşı kaybediyoruz’ diyerek uyarıyor. Elektronik cihazlar, plastik ve ağır metaller gibi çevreye son derece zararlı maddeler içeriyor. Birleşmiş Milletler uzmanları, bilinçli tüketimin yanı sıra geri dönüşüm sektörüne yatırım çağrısında bulunuyor. İstatistiklere göre, 2030’a kadar elektronik atık miktarı üç kat artabilir.

Aslan, leopar, çita, fil ve gergedanlar suç örgütlerinin hedefi

Güney Afrika’da aslan, leopar, çita, fil ve gergedanlar suç örgütlerinin hedefi oldu. Kaçak avcılar, kemiklerini satmak için yüzlerce hayvanı zehirleyerek katlediyor. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Mozambik ve Zimbabve sınırı boyunca 19 bin kilometrekareden fazla alanı kaplayan Kruger Ulusal Parkı korucularından Don English, Anadolu Ajansı’na açıklama yaptı. Son yıllarda parkta başta aslan olmak üzere yırtıcı türlerin yoğun biçimde hedef alındığını söyleyen English, “Aslan ve diğer yırtıcılar, geleneksel ilaç yapımı nedeniyle avlanıyor. Çevredeki çiftlik hayvanlarının korunması için de öldürülüyorlar," dedi. Son yıllarda aslanlar ve diğer yırtıcıların avlanmasında zehirleme yönteminin giderek arttığına dikkati çeken English, “Zehirli küçük et parçalarını kullanıyorlar. Yırtıcılar bunları yiyerek zehirleniyor. Fil avında da zehir kullanıyorlar. Gergedanlar ise yalnızca otlayarak beslendikleri için bu yöntemden etkilenmiyor." Parkın korucularından Richard Sowry de zehirleme yöntemiyle avcılığın vahşi doğada yarattığı tahribata dikkati çekerek, "Zehirleme yöntemiyle avcılık, ayrım gözetmiyor. Zehirli hayvan ölüleri, böceklerden en büyük yırtıcılara kadar, bununla temas eden herkesi öldürüyor. Son dönemde akbaba nüfusu avcılar tarafından kasıtlı hedef alındı. Kaçak avlanan hayvanların cesetleri, dolayısıyla kaçak avcıların tespitini kolaylaştırdığı için yok edilmek isteniyorlar. Son birkaç yılda iki bine yakın akbabayı kaybettik. Bu, diğerlerinin tüm ekolojisini ciddi şekilde etkiliyor. Bu aşamada bölgemizde muhtemelen 100'ün üzerinde olan aktif akbaba yuvasının sayısı yaklaşık dokuza geriledi," diye konuştu.

Büyük petrol şirketlerinin iklim planları, küresel iklim hedeflerine ulaşmak için yetersiz

Yeni bir analiz, çarpıcı iklim taahhütlerine rağmen şirketlerin fosil yakıt üretimini genişletme planlarının olduğunu ortaya koydu. Son yıllarda dünyanın en büyük petrol şirketlerinin neredeyse tamamı çarpıcı iklim taahhütleri verdi. Ancak yeni bir rapor, konu emisyonları gerçekten azaltmaya geldiğinde bu şirketlerin ‘yoldan sapmış’ olduklarını ortaya çıkardı. Düşünce kuruluşu Carbon Tracker’ın analizi, dünyanın en büyük petrol ve gaz şirketlerinden 25’inin üretim ve geçiş planlarını değerlendirdi. Raporda, hiçbirinin Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere göre 2 derecede sınırlandırma yönündeki temel hedefiyle uyumlu olmadığı ortaya çıktı. Carbon Tracker analisti ve raporun ortak yazarı Maeve O’Connor, “Ancak ne yazık ki şirketlerin Paris Anlaşması’nın hedefleriyle uyumlu olmadığını görüyoruz,” derken, önceki çalışmalar da araştırma ve savunuculuk grubu Oil Change International’ın 2023 analizi de dahil olmak üzere büyük petrol şirketlerinin iklim planlarının küresel iklim hedeflerine ulaşmak için yetersiz olduğunu ortaya çıkarmıştı.

Kızılırmak’ta adacıklar ortaya çıktı

Bin 335 kilometre uzunluğundaki Kızılırmak’ta su seviyesinin düşmesiyle adacıklar ortaya çıktı. Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de olumsuz etkiliyor. Kırıkkale de kuraklıktan etkilenen illerden biri. Hava sıcaklıklarının yükseldiği kentte, kuraklık tehlikesi alarm veriyor. Sivas ilindeki Kızıldağ’ın yamacından doğup Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum ve Samsun’dan geçerek Karadeniz’e dökülen Kızılırmak’ta da su seviyesi düştü. Bin 355 kilometre uzunluğundaki ırmakta adacıklar ortaya çıktı. Besicilik yapan Ali Türkyılmaz, baraj suyunun yaklaşık 50 metre kadar çekildiğini belirterek, kış mevsiminde de yeterli miktarda kar ve yağmurun yağmadığını belirtti. Çiftçilerin de kuraklıktan etkileneceğini ifade eden Türkyılmaz, “Daha önce baraj seviyesi çok yüksekti, şimdi çok azaldı. Kar, yağmur yağmadı. Baraj suyu 50 metre çekildi. Bu işin sonu ne olacak bilmiyorum. Daha önce baraj suyu yola kadar çıkıyordu, şu an çok düştü. Bir taraftan da ekim yapılıyor, nohut ekiyorlar. Bu tarafa da pancar ekecekler. Nasıl sulama yapılacak, bilmiyorum,” dedi. Baraj suyunun çekildiği alanda hayvanlarını otlattığını anlatan Çağrı Türkyılmaz, “Suların çekildiği yerde de şu an koyunlarımız otluyor. Buraya kar bir defa yağdı, o da etkili olmadı, ertesi gün eridi. Tarım arazisi çok burada ve bu şekilde devam ederse çiftçiler de etkilenir. Büyük ihtimalle sulama yapamayacaklar, sulama yapılmazsa da mahsul olmaz. Bu durum çiftçi için çok kötü, maliyeti bile kurtaramayabilirler. Allah hepsine yardım etsin,” diye konuştu