“Muğla’nın aslında her yeri işgal altında”

-
Aa
+
a
a
a

İkizköylü Necla Işık, TBMM’de CHP’nin grup toplantısında Akbelen direnişi hakkında konuştu.

Gezegenin Geleceği: 10 Ağustos 2023
 

Gezegenin Geleceği: 10 Ağustos 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

TBMM’de CHP’nin grup toplantısında konuşan İkizköylü Necla Işık, Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine direnen köylülere ‘marjinal’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Işık, “Marjinaller burada. Hepiniz görüyorsunuz. Başı yazmalı, elleri kınalı, nasırlı, ayakları naylon pabuçtan başka bir şey görmemiş,” dedi. Köylüler yanlarında getirdikleri zeytinleri ve cevizleri grup sıralarına koydu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasını yapmadan önce İkizköylü Necla Işık’a söz verdi. Kürsüye çıkan Işık, Akbelen Ormanı’ndan topladığı çiçekleri göstererek, şunları söyledi, “Meclis bugün Akbelen için toplandı. Dört senedir bir mücadele, dört senedir bir haykırış, tüm canlılar için, toprak için, hava ve su için canımızdan can gidiyor dedik, dört senedir. ‘Akbelen Ormanı yaşasın, yaşatmaya devam edeceğiz’ dedik. Ne yazık ki 16 gündür çok büyük katliam yaptılar Akbelen Ormanı’nda. Sadece çamları değil, içindeki kuşundan kurduna, domuzundan börtü böceğine, yöre halkına, dışarıdan desteğe gelen, marjinal diyorlar ya aslında bizlere diyorlar. Bizlermişiz marjinal. Köylülermiş. Toprağımızı savunduğumuz için terörist de olduk, vatan haini de olduk, marjinal de olduk. Oluruz. Toprağımız için hepsi oluruz. Üreticiyiz, çiftçiyiz çünkü. Anayız çünkü anayız. Sadece çocuklarımızın anası değiliz toprağın anasıyız. Her bir bitkinin, coşkun akan derelerin, içinde öten ormanın anasıyız. Olmaya da devam edeceğiz. Muğla’yı alamadığı için denizinden toprağına, dağından taşına, ormanına çok büyük bir baskı var. Yok etme baskısı. Ama biz en başta köylüler olarak kendimizi siper ettik. Taşımızı dahi vermeyeceğiz dedik bu aç gözlü beşli çetelere. Sizin de dediğiniz gibi, vermeyeceğiz! Biz hiçbirimiz bu dünyanın sahibi değiliz. Bizden öncelikler de vardı, atalarımız da vardı. Bizler bu dünyada sadece kiracıyız, gelip geçiciyiz. Bugün varsak, yarın yokuz hepimizin olduğu gibi. O yüzden buranın sahibiymişiz gibi davranmaktan vazgeçelim. Paranın esiri olmaktan vazgeçelim artık. Çünkü doğamız gidiyor, tüm canlıların, topraktan tutun, bitkisinden tutun insanına hayvanına kadar, hepsinin en temel hakkı olan sularımız gidiyor, coşkun akan derelerimiz gidiyor. Toprağımızın her karışı adım adım işgal altında. Biz değiliz işgalciler, işgalcilerin kim olduğu ortada. Devlet gücünü, askeriyeyi bize karşı kullanarak, coplayarak, biber gazıyla 15 yaşındaki çocuklarımızın ve 90 yaşındaki ninelerimizin gözlerine biber gazları sıkıldı. Neydi dertleri, Akbelen Ormanı’nı almak. Muğla’nın %69’u, ormanları madenlere ruhsatlı. Muğla’nın her yeri aslında işgal altında,” diye konuştu. Halen mücadelelerinin devam ettiğini belirten Işık, “Parti ayırmaksızın bütün vekillerin Akbelen’e akın etmesini, gerekirse orada bütün ağaçlara, toprağa yatalım, TOMA’ların önüne beraber yatalım. Biz orada vekillere olan işkenceyi de gördük. Avukatlarımızın gözaltına alındığını da gördük. Ne kaldı biliyor musunuz? Bir hapse girmediğimiz, bir de ölmediğimiz kaldı? Hapse de gireriz, gerekirse bu vatan için de ölürüz. Ölürüz de toprağımızı, köyümüzü maden canavarına teslim etmeyiz bu saatten sonra” dedi.

Akbelen genel görüşme önergeleri reddedildi

TBMM Genel Kurulu, Akbelen gündemiyle olağanüstü toplandı. Yoklama yapılan Genel Kurul’da AKP’li ve MHP’li vekiller de yerini aldı. Toplantı yeter sayısının sağlanmasının ardından CHP’nin Akbelen Ormanı’nda yaşanan kıyıma ilişkin genel görüşme önergesi ele alındı. Müzakerelerin ardından muhalefetin verdiği genel görüşme önergeleri AKP ve MHP oyları ile reddedildi.

Karadeniz’de yüzey sıcaklarındaki artışlar derinlere yayılıyor

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, Karadeniz’de yüzey sıcaklarındaki artışların derinlere yayıldığını ve bu durumun oksijensiz tabakanın incelmesi ve akıntılarda değişim gibi sonuçları olduğunu söyledi. Anadolu Ajansı’ndan (AA) Gülselli Kenarlı’nın haberine göre, Yücel ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu liderliğinde iklim değişikliğinin Karadeniz’deki etkilerini gözlemlemek amacıyla hayata geçirilen “Karadeniz’de Dirençli Ekosistemlerde Mavi Büyüme Gelişimi için Araştırma ve İnovasyon” (BRIDGE-BS) başlıklı çok uluslu projenin, yaz dönemini kapsayan ikinci deniz seferi Haziran ayında gerçekleştirildi. Seferde elde edilen verilerde Karadeniz’e özgü soğuk ara tabakanın eski sıcaklıkların üzerinde olduğu ve bu ara tabakada yedi derece ya da altında olması gereken sıcaklığın sekiz derecenin altına inmediği tespit edildi. Bulgulara göre, deniz yüzey sıcaklıklarında bir buçuk - iki derece, denizin daha derininde olan soğuk ara tabakada ise bir derece ısınma var.

Rize Valiliği afet raporu hazırladı

Anka Haber’den Tamer Arda Erşin’in haberine göre, Rize Valiliği İl Afet Acil Durum Müdürlüğü tarafından hazırlanan afet raporunda, Karadeniz Sahil Yolu’nun ilde taşkın sularının etkisini artırdığına ve bu yolun depreme karşı dayanıklılık analizinin yapılmadığına dikkat çekildi. Doğal gaz hattının deprem anında oturma potansiyeline sahip sahil şeridi boyunca geçirildiği kaydedilen raporda, yolların yağmur suyu drenaj altyapısının yetersiz olduğu, kaçak yapılaşmanın arttığı, eski taş ocaklarına okul yapılmasının taş düşmesi sonucu ortaya çıkabilecek felaketin boyutunu büyütebileceği değerlendirmesi yapıldı. Bunlara istinaden Rize Valiliği İl Afet Acil Durum Müdürlüğü, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) hazırladı.