Kültür tarihiyle ilgilenenler için de...

-
Aa
+
a
a
a

Şehirler ve Yapılar'da Rasmussen çeşitli isimler, akımlar, yapılar çerçevesinde mimari örneklerin ayrıntılarına biraz daha giriyor. Bir anlamda, Yaşanan Mimari ile açılan kapı, başlayan okuma yolculuğu Şehirler ve Yapılar ile devam ediyor.

 

 

 

Danimarkalı mimar ve şehir plancısı Steen Eiler Rasmussen'in ismine yabancı değiliz aslında. Üstelik bunu dillendirmek için yalnızca mimar ya da mimar adayı olmaya da gerek yok. Rasmussen'in malzeme, biçim, gün ışığı, renk, üslup, ritim vb temel kavramları –örnekler eşliğinde– ele aldığı Yaşanan Mimari isimli kitabı, mimari ve tasarım konularına ilgi duyan 'genel' okur için de temel bir başvuru ve kültür kaynağı olarak kabul ediliyor. Orijinali 1959 tarihli olan Yaşanan Mimari, Türkçede 90'lı yılların ilk yarısında Remzi Kitabevi tarafından yayımlanmıştı, 2000'li yıllarda yeni baskısı da yapılan bu çalışmanın çok daha önce, 1964'te İTÜ Mimarlık Fakültesi Yayınları arasında çıkmış farklı bir çevirisi de mevcut. Diğer bir deyişle, yüzyıllar boyunca gerçekleştirilmiş mimari çalışmalara giriş niteliğindeki bu eser, Türkçede de uzunca bir zamandır konuyla ilgilenenlerin elinin altında. Şimdilerde de, bakış açısına az çok aşina olduğumuz Rasmussen'in ismine bir başka kitapta daha rastlamak mümkün artık: Şehirler ve Yapılar

Şehirler ve Yapılar'da Rasmussen çeşitli isimler, akımlar, yapılar çerçevesinde mimari örneklerin ayrıntılarına biraz daha giriyor. Bir anlamda, Yaşanan Mimari ile açılan kapı, başlayan okuma yolculuğu Şehirler ve Yapılar ile devam ediyor. Çünkü Şehirler ve Yapılar da, yine yalnızca mimar ve şehircilere değil, kültür tarihiyle ilgilenen herkese sesleniyor. Dolayısıyla bu okuma yolculuğunun, turistik yolculuklar için de bir rehbere dönüşebileceği söylenebilir. Rasmussen’in kaleminden çıkma çizimler eşliğinde Paris, Londra, Roma, Viyana, Kopenhag gibi önemli kentlerin tarihi yapıları, yerleşim planları, tarih boyunca nelere ne şekilde ev sahipliği yaptıklarıyla ilgili ayrıntılar; söz sonusu kentlere bambaşka bir bakış açısıyla bakmamızı sağlayabilir pekâlâ. Ya da diğer disiplinlere... 

Örneğin, Rasmussen'in iki kent tipini temsil ettiğini söylediği Paris ve Londra'yı, Charles Dickens'ın ünlü İki Şehrin Hikâyesi romanına atıfla değerlendirdiği bölümden bir alıntı: "Charles Dickens, 1859’da diğer kitaplarından çok farklı bir kitap yazmıştı. Kendi dönemini anlatmaktansa tarihi bir roman üretmiştir İki Şehrin Hikâyesi ile. Diğer kitapları gibi belgesel bir ilgi yoktur ve monarşik Paris’i özgür Londra ile kıyaslaması kesinlikle abartılıdır. Ancak şaşırtıcı bir enerjiyle iki kenti unutulmaz imgelerle canlandırır."

ŞEHİRLER VE YAPILAR

Steen Eiler Rasmussen

Çeviren: Deniz Özden

Arketon Yayınları, 2020, 209 s.

NOT:  Şehirler ve Yapılar, yalnızca mimarlık kitapları yayımlamak üzere yola çıkan Arketon Yayınları’nın ikinci kitabı.  Yayınevinin sosyal medya hesaplarından duyurduğuna göre; Lionel Richard'ın Bauhaus'u Anlamak, Aldo Rossi’nin Şehrin Mimarlığı, Paul Sheerbart’ın Cam Mimarlığı, Cengiz Can’ın İstanbul'un Yabancı ve Levanten Mimarları, Bruno Taut’un Mimarlık Öğretisi, gibi kitapları da yayın programındaymış...