"Nükleerle dışa bağımlılık tescillenir"

Dünya Basınından
-
Aa
+
a
a
a

8 Kasım 2007

Makina Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, kurulması öngörülen 4 bin 500 megavat kurulu güçteki santralların en erken 2020 yılında devreye girebileceğini, bu tarihte ulaşılması öngörülen 96 bin 348 megavat toplam kurulu güç içindeki payın sadece yüzde 4.67 olabileceğini söyledi. Yakıt yönünden tamamen dışa bağımlı olunduğuna işaret eden Koramaz, kurulması düşünülen üç nükleer santralın 13-18 milyar dolara malolacağını belirtti. Bunun ancak kamu tarafından gerçekleştirilebileceği anlamına geldiğini belirten Koramaz, "Enerji sektöründe liberalleşmeyi savunan sermaye çevreleri, konu nükleer santrallere gelince, kamu ortaklığı, kamu desteği, alım garantisi gibi taleplerde bulunmaları, sermayenin kamu kaynaklarını talan arzusunun bir başka örneği" dedi. Emin Koramaz, 130 milyar kilovatsaat hidroelektrik, 120 milyar kilovatsaat rüzgar, 70 milyar kilovatsaat linyit, 5 milyar kilovatsaat taş kömürü, 5 milyar kilovatsaat jeotermal olmak üzere toplam 330 milyar kilovatsaat yerli kaynaklara dayalı ilave yerli elektrik üretim potansiyelinin değerlendirilmesini istedi. Koramaz, yüzde 15-30 oranında verimlilik artışı potansiyeli ile dağıtım şebekelerinde yüzde 17'ye varan kayıpların azaltılması gerektiğini de vurguladı."Meclis uluslararası lobilerin etkisinde" ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras da, TBMM Genel Kurulu'nda bugün görüşülen, nükleer santral kurulmasına yönelik yasaya ilişkin olarak, "Meclis, çok uluslu nükleer lobilerin etkisi altında" dedi. Uras, "Bir kez daha yineliyor ve uyarıyoruz; Nükleer enerji santralleri bir zorunluluk değil, siyasi bir tercihtir ve hiçbir hükümetin, bu tür tercihlerle halkın geleceğini karartmaya, çocuklarımızın yaşamlarıyla oynamaya hakkı yoktur. Enerji alanındaki ihtiyaçların karşılanması, Türkiye'nin mevcut kurulu enerji gücünün doğru değerlendirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yapılandırılmasıyla mümkündür" diye konuştu.Meclis Genel Kurulu'nda dün yasa görüşüldü. CHP ve DTP nükleer santral yapımına karşı çıkarken, AK Parti nükleer santral yasasını savunduNükleer enerji nedir? Uranyum gibi ağır radyoaktif atomların, bir nötronun çarpması ile daha küçük atomlara bölünmesi veya hafif radyoaktif atomların birleşerek daha ağır atomları oluşturması sonucu çok büyük miktarda bir eneji açığa çıkıyor. Bu enerji 'nükleer enerji' olarak adlandırılıyor. Nükleer santrallerin geçmişi: Dünyanın ilk nükleer enerji santrali İngiltere'deki Calder Hall'de 1956 yılında kuruldu. Bugüne kadar dünya çapında birkaç önemli nükleer kaza meydana geldi. Bunlardan en önemlisi 1986'daki Çernobil nükleer faciası oldu. Kazanın sonuçları, 20 yıl sonra bile hala milyonlarca insanı etkiliyor. Avantajları: * İyi yapılmış nükleer santraller, kömürle çalışan santrallere oranla daha 'temiz' olabiliyor.* Radyoaktif maddeler, aynı miktardaki fosil yakıta göre daha çok enerji üretiyor.* Nükleer santraller, fosil yakıtla çalışan santrallere göre daha az sera gazı etkisi yaratıyor. Dezavantajları:  * Uranyumun elde edilmesi 'temiz olmayan' bir işlem.* Nükleer santrallerin atıkları, yüzyıllarca zehirli etkisini sürdürüyor. Bu atıkları kalıcı biçimde depolamanın ya da yok etmenin bir yolu yok.* Bir hata durumunda çok fazla sayıda insanı ve çevreyi etkileyebilecek felaketler yaşanabiliyor.* Yapım, bakım ve söküm maliyetleri hayli yüksek.* Japonya gibi en gelişmiş teknolojiyle yapılmış nükleer santrallere sahip ülkelerde bile, kazalar olabiliyor.

http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&HID=1&haberID=403376