'Muhtıra' eğer 'rica' olsaydı

-
Aa
+
a
a
a

25 Nisan 2006Şakir Süter

Şifahi Muhtıra' başlıklı yazımda defalarca 'bu bir haber değil, kulis notudur' diye belirttim.Ama yine de 'haber muamelesi' gördü; ne diyelim?!Yazıya 'yalanlama' gelme ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çektim.Çünkü her iki tarafı da rahatsız edecek bilgiler içeriyordu yazı.Bu nedenle 'yalanlamaları' doğal buluyorum.Ancak, cevabının verilmesi gereken bazı soruları da okurlarımla paylaşmam gerekiyor.'Muhtıra' değil 'rica' mı?Gelelim 'yalanlama' faslına ve bazı sorulara:- Genelkurmay Başkanlığı 'açıklama' için neden üç gün bekledi de, üçüncü günün akşam saatlerinde açıklama yapmayı tercih etti?- Özkök Paşa, Başbakan'ı ziyaretinde bizim yazdıklarımızı konuşmadıysa, o uzun görüşmede sadece hal-hatır sorulup çay-kahve mi içildi acaba?- Biz yazımızda Özkök'ün Erdoğan'dan isteklerini 'şifahi muhtıra' diye niteledik. Genelkurmay'ın itirazı nedir?- Bu istekler hiç mi gündeme gelmemiştir? Gündeme gelmiştir de 'muhtıra niteliği taşımaz' mı demek isteniyor?- Biz 'muhtıra' değil de 'rica' deseydik, yalanlama yapılmayacak mıydı?- İtiraz, yazımızın içeriğine mi, Özkök Paşa'nın Başbakan'a gösterdiği nezaketini gözardı etmemize mi?- Her iki açıklamada belirtildiği gibi yazımızda konu edilen 'hususlar' görüşmede gündeme gelmediyse, sahi ne konuşulmuş olabilir orada?Görüşme öncesi-sonrası- Terörle Mücadele Yasası (TMY)'nın değiştirilmesi bir yıldır isteniyor ve değiştirilmiyordu.- Hatta, AKP'nin ağır toplarından Mir Dengir Fırat, 'devir değişti' anlamına gelen açıklamasıyla, güvenlik güçlerinden gelen 'TMY'nda değişiklik' isteklerine sert bir dille 'hayır' demiyor muydu?- O halde bu yasa değişikliği, niçin Özkök Paşa'nın ziyaretinden sonra ele alındı?- İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun hakkında ciddi şikayetler vardı ve Uzun da, Özkök'ün ziyaretinden hemen sonra görevden alındı; neden acaba?- Genelkurmay, 'Şakir Süter bizden bilgi istemedi' diyor; doğrudur, bilgi istemedim. Ancak, konu hakkında bilgi isteseydim verecekler miydi acaba? Böyle bir uygulamanın örneği olmuş mudur?Şimdiii...Eğer sorun, Genelkurmay açısından 'Başbakan'a muhtıra verilmemiş, bazı taleplerde, bazı ricalarda bulunulmuştur' ayrımında yatıyorsa...'Muhtıra değil, rica' diyorlarsa, amenna...O halde biz, tartışılan o yazımızdaki bütün 'muhtıra' sözcüklerini derhal geri almaya hazırız.Yeter ki...'Bu konular hiç konuşulmamıştır, benzer talepler ikili görüşmede gündeme gelmemiştir' denilerek, toptan inkar yoluna gidilmesin.'Çukur' ve özürBaşbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan ve asla bir Başbakanlık kurumuna yakışmayan üslupla kaleme alınmış 'yalanlamaya' gelince..O açıklamayı kaleme alan arkadaşa cevap vermeye kalkarsam...Üstad Necip Fazıl'ın o meşhur 'çukur' tanımlamasındaki adamla polemiğe girmiş gibi olacağım.Fakat...Yazdığım kulis notunun doğruluğu ilerde ortaya çıkınca 'özür dilemesini' bekleyeceğimi belirtmek isterim.Ayrıca...- Başbakan'ın kendisinden kabul edemeyeceği taleplerde bulunan asker kimlikli kişilere karşı kesin bir dille 'hayır' dediğini duyarsam..Severek, isteyerek, coşkuyla 'Kulis notu' bile olsa yazacağımın bilinmesini isterim.

Türban'Türban' tanımının mucidi Prof. Doğramacı 'modern türbana izin verilebilir' demiş.Aman Hocam, 20 yıldır çözemedik...Bir düğüm daha atmayın!

Tartışmasız!'..72 milyon insanı ilgilendiren Sosyal Güvenlik Yasası'nı FB-GS derbisi kadar tartışmadık.' *İ.Hakkı Tombul - KESK Başk.

Yalanlama KültürüGazeteci-Yazar Turan Yavuz'un 'Çuvallayan ittifak' kitabının 119. sayfasından bir alıntı yapmak istiyoruz.Böylece 'yalanlama kültürü' konusunda bilgi de edinmiş oluruz.'..Bu gizli görüşmeyi Star Gazetesi'nde Sebahattin Önkibar 17 Temmuz 2001 tarihli köşesinde duyurmuştu.'..//Randevuya aracılık eden kamuoyunun tanıdığı iki isim telaşlanıp soluğu Abdullah Gül'de almış ve misafirin ehemmiyetini anlatarak Tayyip Bey'i görüşmeye ikna etmesini istemiş...//Abdullah Gül, Erdoğan'ı hemen aramış.Tayyip'ten (Erdoğan) cevap:'Abdullah Bey, bu insanların ehemmiyetini biliyorum ancak ya buluşma basına sızar ve görüşmemiz duyulursa ben ne yaparım? Hoca'nın taifesi ruhumu şeytana satmakla itham etmez mi beni?' Gül'den cevap:'Doğru böyle bir risk var ama görüşme gizli tutulur. Çok çok duyulursa, YALANLAR, kabul etmeyiz.'

AYAKÜSTÜ-Keçeli'den ikaz var!DYP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Keçeli ile laflıyoruz:- Turhan Güven'e gösterilen tepkilerde ölçüyü kaçırmamak gerek. Sayın Ağar'ın bir şey dediği de yok zaten. Eleştirilerden yararlanmayı bilen bir liderimiz var. Güven'i incitmemeliyiz.- Niçin?- DYP'nin kuruluş günlerinde 57 sayılı kurucumuz olarak Turhan Güven, 56. kurucu üyemiz kardeşi Nurhan Güven'in yanı sıra.. O tarihte Yargıtay 2. Ağır Ceza Reisi olan hanımı Türkan Güven de, DP Diyarbakır Mv'nin kızıdır.- ......?- Türkan Tekin'in Ankara-Hukuk'taki sınıf arkadaşlarını da hatırlatayım: Cindoruk, Cevheri, Nevzat Ayaz, Şükrü Balcı.- ......?- Özetle.. Turhan Güven hiçbir yere gitmez; 'bölen' olmaz, bu ailenin has evladıdır; ağabeydir. Bizim DYP olarak saygıda kusur etmememiz gerek.

NOKTA...Kötülüğün muzaffer olabilmesi için biricik şart, iyi insanların hiç bir şey yapmamasıdır. (Edmund Burke)