Babel Méd Dünya Müzikleri Forumu

-
Aa
+
a
a
a

Volkan Balkan: Deniz Koloğlu geçenlerde Marsilya'ya gitti, eli de boş dönmedi. Neden gittin Marsilya'ya?

 

Deniz Koloğlu: Açık Radyo davet edildi, orada bir dünya müziği forumu vardı. Babel Méd Music adlı Dünya Müzikleri 1. Forumu gerçekten de Açık Radyo için büyük bir fırsattı, biz de bunu değerlendirdik. Bu vesileyle Marsilya'yı görmüş oldum. Orada Sami Sadak'la röportaj yaptık, kendisi uzun zamandır Fransa'da yaşıyormuş ve bir etnomüzikolog, Dünya Müziği Forumu'nun da sanat yönetmenlerinden. Bize daha detaylı anlatacak ama özetlemek gerekirse; bu hem dünya müziklerini biraraya getirme forumu. Yeni plak şirketlerine, genç prodüktörlere, yani genç oluşumlara fırsat vermek için kurulmuş bir platform, herşey yolunda giderse ikincisi üçüncüsü de yapılacak. Oradaki arkadaşlar herşeyin çok güzel geçtiğini de bildirdiler. 350 ayrı müzisyen katılmış, ben de herhalde 12 konser izleme fırsatı buldum.

 

VB: Pek çok konser oldu herhalde.

 

DK: Tam olarak 3 gece, 31 Mart-1 Nisan-2 Nisan etkinlikleri var, her gece de 10 konser vardı. İnanılmaz değişik bir mekânı da değerlendirmişler, konserleri sunmak için.

 

VB: Biraz İstanbul Müzik Şenliği'nin programını da andırıyor sanki?

 

DK: Kesinlikle, 97-98'de, Pozitif'le birlikte yapılan Açık Radyo etkinliğini, -biz tabii tarihten takip etmiştik ama anlatılanlara göre- epey andırıyor. İçinde herşey olan bir müzik platformu gerçekten. Hem bir müzik platformu var, konser alanı var, hem de müzisyenlerin plaklarını tanıtacakları bir stand bölgesi açmışlar, 80 ayrı stand varmış, ben de gezdim. 350 farklı müzisyen Fransa dışından 17 farklı ülkeden geliyorlar. Bence detayını Sami Bey'den alalım.

 

Sami Sadak: Ben Babel Méd Dünya Müzikleri Forumu'nun artistik direktörüyüm, aşağı yukarı 29 yıldan beri Fransa'dayım, burada dünya müzikleri çalışmaktayım. Aix en Provence Üniversitesi'nde etnomüzikoloji profesörüyüm, aynı zamanda bazı dünya müziği şirketlerinin artistik direktörlüğünü yapmaktayım. Dünya müzikleri ile ilgili konularda, genellikle Akdeniz müzikleri, toplumun yer değiştirmesi ve yer değiştiren toplumların müzik değişimleri üzerine çalışmaktayım.

 

DK: Babel Méd Music'ten biraz bahsetmek gerekirse?

 

SS: Babel Méd Music bu sene ilk olarak Marsilya'da oluyor, Babel Méd Music'in amacı Marsilya'da dünya müzikleri ile ilgili değişik bir pazar oluşturmak. Bu pazarın yanı sıra, dünya müzikleri ile ilgili bir program, bir festival de yaratabilmek paralel olarak. Bunun için Ocak ayından itibaren bütün dünya ülkelerine bu tür bir pazarın oluşacağı ile ilgili bilgileri yolladık. 800 tane proje teklifi aldık, bunlardan 30 projeyi sunabiliyoruz. Ayrıca gördüğünüz gibi burada 80 tane standımız var, buralarda artistlerin menajerleri, temsilcileri, değişik Avrupa ve Akdeniz ülkelerinin kültür temsilcileri, şehirlerin kültür temsilcileri bulunuyor. 3 gün boyunca tartışmalar, konferanslar ve paneller var. Buralarda dünya müziklerinin dünya pazarındaki yeri, dünya müziklerinin evrenselleşme süreci içindeki değişimleri, dünya müziklerinin radyo programlarındaki yerleri, ayrıca dünya ekonomisinde dünya müziğinin yeri, yeni teknolojilerle dünya müziğinin uyuşup uyuşmadığı gibi konular tartışılacak.

 

DK: Sosyolojik olarak düşündüğümüzde, müziğin yeri insanların, kültürlerin kaynaşması açısından önemli bir yer teşkil ediyor; dünya müziğinin de bu noktada diğer müzik türlerine göre daha farklı bir yeri olduğunu düşünüyor musunuz?

 

SS: Tabii. Dünya müziklerinin en önemli yönü, köklerinin epey derinde oluşu, ikinci önemli yönü bu müziklerin iletişimi nasıl bir kuşaktan öbür kuşağa iletiliyor olduğu. Bugün dünya müzikleri halen canlılığını koruyabiliyorsa, bir iletişim zincirinin bugüne kadar işleyebilmiş olmasından ileri geliyor. Diyebilir miyiz ki, bugün dinlediğimiz Türk müziği 100-150 yıl önceki Türk müziği ile aynı? Birçok kuşak geçmiş, iletişim zincirinde kişiler bir şeyler eklemiş ve bugünkü Türk müziği belirli bir sentezin, belirli bir yorumun sonucu. Aynı şekilde bütün dünya müzikleri de tarihsel olarak aynı evrimi, aynı gelişmeyi gösteriyorlar. Bugünkü dünya müziklerinde elektronik ya da başka ögeler bulsak bile, köklerini herhalde o geleneksel müziklerde buluyorlar. Biz bu Babel Méd Forumu'nda dünya müziklerinin tüm yönlerini göstermeye çalışıyoruz. Moğolistan'dan Azerbaycan'a dek tüm müziklerin en köklü örneklerini vermekle birlikte, İtalya'nın geleneksel şarkılarının rock türlerini de veriyoruz.

 

DK: Dünya müziğinin diğer türlerden etkilendiği biçimleri de sergilemek amaçlarınızdan biri sanıyorum. Babel Méd Music genç bir festival, gelecek sene aynı organizasyonu tekrar planlamayı düşünüyorsunuz herhalde? 800 kişiyle konuştuğunuzu söylediniz, bunların geri kalanını da tanıtmanız gerekecek.

 

SS: Babel Méd birinci yılını kutluyor, pastamızın üzerinde sadece bir mum var, ümidimiz gelecek sene de devam etmesi. Babel Méd'in özelliği sadece festival olması değil, öyle olsaydı dünyanın her tarafında festivaller, dünya müziği festivalleri var.. Babel Méd'in amacı dünya müziği ile çalışanların, gazetecilerin, plak şirketlerinin, artist prodüktörlerinin, artist menajerlerinin, dünya müziği programlayan festivallerin biraraya gelip tartışıp konuşabilmeleri. Babel Méd uluslararası bir randevu yeri, o bakımdan bizim için çok önemli. 800 projenin tümünü dinleyebildik, tabii ki seçim yapmak çok zor, fakat ümidimiz bu seneki seçtiğimiz 30 gruptan öte gelecek sene 60 gruba şans tanıyabilmek.

 

DK: Yeni oluşumlara da yer açmak Babel Méd Müziğin amaçlarından biri değil mi? Çünkü bir tekelden bahsetmek gerekirse bu noktada duyulmayan veya yeni hayata atılmış albüm şirketleriyle çalışmak değil mi?

 

SS: Son derece doğru, çünkü Babel Méd Music tanınmış, bütün dünya festivallerinde geçen grupları tekrar burada programlasaydı herhalde hiçbir ilginç yönü olmazdı. Amacımız yeni çıkmakta olan gençlere bir şans tanımak, bu bakımdan 30 grup arasında belki ilk kez uluslararası bir festivalde yer bulan 15 tane kadar grubumuz olsa gerek.

 

DK: Burada hem müzisyenlere kapı açıyorsunuz hem de yeni şirketlere de yer açmış oluyorsunuz.

 

SS: Müzisyenler için tanıdığımız bu yenilik avantajı, hem genç şirketler için, hem degenç organizatörler için de geçerli. İlginç olan yanı, hiç de pahalı olmayan bir pazar, gerek stand fiyatları, gerek giriş fiyatları, Midem, Strickly Mundial, Womex gibi

festivallerle karşılaştırdığımız zaman son derece ucuz.

 

DK: İkincisi ya da üçüncüsü de böyle olacak mı?

 

SS: Ümit ederim.

 

DK: Yani bu sizin amaçladığınız noktalardan biri?

 

SS: Amaçladığımız en önemli noktalardan biri. Bütçenin büyük kısmı Marsilya ve Côte d'Azur bölgesinin yerel idaresinden geliyor, aynı zamanda Fransız Kültür Bakanlığı ve fikir haklarının toplandığı bir kuruluş Sacem'in yardımları da var.

 

DK: Müzisyenleri neye göre seçiyorsunuz? Siz bir sanat direktörüsünüz organizasyonun oluşumunda da yer almışsınız...

 

SS: Müzisyenleri seçme kriterlerimizden biri müzisyenlerin otantık bir yönü olması, bu bizim için çok önemli. Bazı zorlanmalarımız oldu tabii, bölge müzisyenlerine yer ayırdık, 10 tane müzisyen Provence-Alpes Côtes d'Azur'dan geliyor, bunlar dünya müzikleri yapmalarına rağmen bu bölgeden gelen müzisyenler. Ondan sonra Akdeniz ülkelerinin yer alması gerekiyordu, İspanya, İtalya, Lübnan, Cezayir, Türkiye gibi Akdeniz ülkelerinin müzisyenleri var, bir de dünyaya açılan bir Akdeniz festivali, o açıdan da Küba, Moğolistan, Azerbaycan, Afrika gibi yerlerden gelen müzisyenler de var büyük ölçüde.

 

DK: Akdeniz merkez ise, dünyanın tüm noktalarına açılan bir oluşum diyebiliriz.

 

SS: Evet.

 

DK: Babel Méd Music deyince, burada sanırım Babil'den bahsediyoruz, neden bu adı seçtiniz? Üstüste olmaktan mı kaynaklanıyor?

 

SS: Sorunuz oldukça ilginç, çünkü Babel Méd Müzik üç kavramı bir araya getiren bir isim, 'Babel' Babil Kulesi, Babil Kulesi de dillerin ve kültürlerin buluştuğu bir kule. Kültürlerin birbirlerinin üzerine katkat eklenmesi ile oluşan bir olay, aynı zamanda Babil dillerin birleştiği bir kule. İkincisi 'méd' Mediterane, yani Akdeniz... Babil ve Akdeniz'in buluştuğu bir kavram.

 

Müzik ve dil birbiri ile bağdaşan şeyler, müzik dili var herşeyden önce, bir de müzikte kullanılan diller var. Babel Méd Müzikte en aşağı 30 tane ayrı dilin söylendiği bir yer, Türkçe'den tutun, Arapça, İtalyanca, Portekizce, vs. dillerin birleştiği, kaynaştığı bir yer.

 

DK: Biraz konser alanından bahsetmek gerekirse, "Dock des Suds" bu eskiden hangar olarak kullanılan bir yer, bu alanı seçmekte özel bir amacınız var. Ben dün geceki etkinliğe katıldım ve bir konserden çıkıp öbür konsere hiç yorulmadan ve özgürce dolaşabiliyordum. Burada sizden duyabilir miyiz, tam olarak neden böyle bir alan seçtiniz konserler için?

 

SS: Dock des Suds 10 yıldan beri Marsilya'da yepyeni bir kavramı geliştiren bir yer. Burası bir dünya müzikleri merkezi, her sene 2-3 tane dünya müzikleri festivalinin olduğu, gördüğünüz gibi 2000 ve 1000 kişilik salonları ve konferans salonlarının olduğu, eski 'dock' (rıhtım deposu) ve silolardan oluşmuş bir yer. Dock des Suds Akdeniz'deki her ülkenin idealindeki bir yer, çünkü İspanya'yı da bulabiliyorsunuz burada, Akdeniz'in karşı tarafını da buluyorsunuz, Cezayir'in kokularını, yemeklerini, baharatlarını da hissedebiliyorsunuz; bunun için Dock des Suds simgesel bir yer. Bu açıdan bu pazarın, Babel Méd Forumu'nun oluşması için daha ilginç bir yer bulamazdık herhalde?

 

DK: Türkiye'nin dünya müziği pazarında nasıl bir alanı olduğunu düşünüyorsunuz? Daha ne kadar yolu var? Hem içeriden hem dışarıdan bakabiliyorsunuz çünkü.

 

SS: Türkiye'nin son derece merkezi bir yeri var dünya müziklerinde; çünkü Türkiye'de geleneksel müzik açısından Akdeniz ve dünya müzikleri var, çünkü geleneksel müzikten bahsettiğimiz zaman, gerek Osmanlı, gerek Anadolu müziğinin festivallerde yeri belirgin. O açıdan tanıtabileceğimiz bir çok değerimiz var. Ondan öte Türk müziğinin bugünkü gelişmesinde Mercan Dede, Burhan Öçal, vs. Türk müziği ile çağdaş müziği bağdaştıran bir çok sanatçısı var. Bunların gerek Akdeniz ülkelerinde, gerek dünya müziği programlarında yerleri epey belirgin. O açıdan Türk müziğinin elektronik müziklerle bağdaşması, yepyeni bir pazar açmakta, bu açıdan Türk müziğinin ilerisinin son derece zengin olduğunu düşünüyorum.

 

DK: Türkiye'de böyle bir organizasyon yapıldığında önemli bir alan sağlayabilir miyiz?

 

SS: Kanımca Türkiye'de bir dünya müzikleri festivali, forumu organize edildiği takdirde burada tanıdığım dünya müzikleri ile uğraşan arkadaşların çoğu hemen gelmek isteyecekler, çünkü Türkiye'den bahsettiğimiz zaman, Türk müzisyenlerini çok iyi tanıyorlar ve Türkiye'deki müzik dünyasının zengin olduğunu biliyorlar, ve Türkiye'de organize edilecek böyle bir organizasyonda hiç duymadıkları bir sürü müzisyeni tanıyabileceklerini ümit ediyorlar. Bu bakımdan bunun eksikliğini de hissediyorlar, Türkiye'de böyle bir şeye hiç katılmamış olmanın eksikliğini hissediyorlar. Böyle bir inisiyatif olabilirse herhalde son derece ilginç olur.

 

DK: Bu etkinliklerde konferanslar da yapılıyor, dünya müziğini konu alan sektörler ve bu sektörler arasında radyolar da belli bir yer kaplıyor. Sanıyorum Marsilya da birçok bölgesel radyoya sahip olar bir şehir. Radyoların bu noktada nasıl bir işlevi var?

 

SS: 81 yılından itibaren bağımsız radyolar Fransa'da son derece çoğalmış vaziyette, bugün Marsilya bölgesinde 20'yi aşkın bağımsız radyo var: Bunların dünya müziği konusundaki etkinlikleri çok değişik, çünkü bunlar playlistlere bağlı radyolar değiller. Bugün ticari radyolar playlistlere bağlı oldukları için aynı müziği günde 40 kere dinlemek zorundayız. Bu bağımsız radyolarda ise başka radyolarda dinlemediğimiz dünya müzikleri, caz, vs. müzikleri dinleyebilmekteyiz. Bu açıdan Babel Méd Music, bu tür radyoların karşılaşabileceği, fikir alışverişinde bulunabileceği bir yer olacak.

 

DK: Bizi bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederiz, inşallah başka Babel Méd Music'lere.

 

SS: Açık Radyo'da konuşmuş olmaktan ben de mutluluk duyuyorum. İnşallah Babel Méd'e gelecek sefer de sizi bekleriz.