İklim yıkımı krizinin hafsalayı zorlayan boyutlar almasına rağmen, batma tehdidi altındaki ada devletleri haricinde dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde hükümetler tarafından görmezden gelindiği, aksine kömüre, petrole, gaza büsbütün yüklenildiği olağanüstü tuhaflıkta bir dönemden geçiyoruz.
Yerleşik medyanın, birkaç istisna dışında tüm organlarıyla (gazeteleri, dergiler, televizyonları, radyoları ve internet medyasının çoğunluğu ile) adeta hayat düşmanı bir tavra bürünerek derin bir suskunluk içinde magazin takıldığı da bir vakıa.
Ama, bütün bunlara rağmen, isyan başladı dostlar. Britanya’da “yokoluş isyanı”nın toplum sözleşmesini bozmuş olan kendi hükümetlerine karşı başlattığı sivil itaatsizlik eylemlerini, “ilan-ı isyan”larını, konferanslarını ve atölye çalışmalarını yakından izlemeye ve yansıtmaya çalışıyoruz yayınlarımızda. Salı akşamı yapılan konferansta, isyancıların baş aktivistlerinden Roger Hallam isyanın “başarı”ya ulaşmasının neden kaçınılmaz kesinlikte olduğunu Açık Radyo’ya verdiği özel demeçte, --neoklasik iktisadın temel çalışma prensibine ironik bir gönderme yaparak-- şöyle açıklayıverdi:
"Başkaldırıların genellikle başarılı olmasının sebebi, yeterli sayıda insanın esas olarak isyandan ne sonuç alacakları kaygısı ile değil, deyim yerindeyse, bir yalanın ruhlarında çöreklenmesinden duydukları kaygı ile harekete geçmiş olmaları... Onlar harekete geçmeye karar verirken, başarır mıyız, başaramaz mıyız diye düşünmüyorlar... Bu, bir
çeşit 'arz-talep' meselesi."
(http://acikradyo.com.tr/gunun-sozu/7-kasim-2018)
***
İşin ilginç yanı, isyan yayılıyor. İsveçli 15 yaşındaki kız çocuğu Grevci Greta’nın önce kendi ülkesinin Parlamentosu nizamiyesi önünde haftalarca okulu kırmasıyla başlayan “iklim grevi”, daha sonra Finlandiya başkenti Helsinki’nin Parlamento meydanında, o küçük ülkede görülmemiş büyüklükte bir kalabalık önündeki protesto konuşması ile devam etmişti.
İsyan ve grevler şimdi okyanusları aşıp Okyanusya sahillerini vurdu ve içlere doğru ilerliyor. Guardian gazetesinde Lisa Cox imzalı haberin başlığı şöyleydi: “Avustralyalı öğrenciler, iklim konusundaki eylemsizliği protesto etmek için okul grevi eylemleri planlıyor.”
Altbaşlık da şöyleydi: “Yüzlerce öğrenci okulu kıracaklarını, iklim değişikliğini bir olağanüstü hal olarak ele almaları için politikacıları zorlayacaklarını söylüyor.”
Yüzlerce öğrenciden bahsediyoruz! Politikacıların iklim değişikliğini bir âcil durum olarak görmekten âciz olduğunu söyleyen genç kızlar, delikanlılar, küçücük kız ve oğlan çocukları! Grevci Greta’dan esinlenmiş olduklarını söylüyorlar.
İşte Castlemaine North ortaokulundan üç kız çocuğu:14 yaşındaki Milou Albrecht, yanında gene 14 yaşındaki sınıf arkadaşı Harriet O’Shea Carre, onun yanında da 13 yaşındaki Nimowei Johnson, yüzlerinde muhteşem gülücükleri, ellerinde el yazması pankartları:
“Kömürü TARİHE Gömün!” diyor Milou’nun pankartı.
“İklim Değişikliği Acil Durumu ile İlgilenin LÜTFEN!” diyor Harriet’in pankartı.
“Geleceğimizi Düşünün. Çocuklar Grevde: GEZEGEN İÇİN!” diyor Nimowei’ninki.
Bu çocuklar, bir de 11 yaşındaki ilkokul öğrencisi Callum Bridgefoot geçen hafta greve çıkmışlar. Hemen arkasında öteki mahallelerin okullarından 50 çocuk onlara katılıvermiş.
Vee, küçük yerel bir protesto olayı olarak başlayan eylem, ülke çapında bir hareket halini alıvermemiş mi size? Melbourne, Sydney, Canberra, Perth, Hobart, Whitsundays, Lismore, Gold Coast, Albury-Wodonga ve Sunshine Coast okullarından veletler, evet yüzlercesi, bu ay dersleri asmayı planladıklarını ilan etmişler.
Ve dahi, başka birçok bölge ve yörede, mesela, Coffs Harbour, Cairns, Townsville ve the New South Wales eyaletinin güney yaylalarındaki okullardaki kızlı erkekli yüzlerce öğrenci, ayın sonunda, yani 28, 29 ve 30 Kasım tarihlerinde eyalet başkentlerinin parlamentoları önünde iklim nöbetlerine katılma kararı aldıklarını cümle âleme ilan etmiş.
Fikri – Grevci Greta’dan aldıkları esinle – ortaya atanlar işte bu Castlemaine ortaokulu öğrencileri olmuş. Onlar Avustralya Gençlik İklim Koalisyonu diye olağanüstü esin verici bir adı olan örgütten yardım almışlar – biliyoruz aklınıza gelmedi, ama gene de söyleyelim: Bu, maddi bir yardım değil: Medya ile ilişki için, “dava”larını kamuya duyurmak için yardım. Gençlik koalisyonu dışında, çocukların anababaları da destek olmuş. Hepsi birden kendi sosyal ağlarında duyurup birden acayip yaygınlaştırmışlar olayı.
“Bu eylemin önemli olduğunu düşünüyoruz, çünkü muazzam bir sorun var” demiş Milou. “Yeryüzü zaten çok fazla ısındı, bizim eyalette kışın kuraklık oluyor, mercan resifleri de ölüyor.” Ve eklemiş: “Politikacılarımızın iklim değişikliğinin acil durum olduğunu kabul etmelerini ve ayakta kalacak bir dünya için gerekli önlemleri almalarını istiyorum ben.”
14 yaşındaki ortaokul öğrencisi Jean Hinchliffe adlı kız çocuğu da Sydney’deki 30 Kasım grev ve yürüyüşünü örgütlemekten sorumlu: “Bu işe girdik, çünkü bu aşamada oy kullanamıyoruz ama bir fark da yaratmak istiyoruz” diye konuşmuş. Sonra da kestirmeden gitmiş: “Öyle oturup bekleyecek halimiz yok. Geleceğimizi düşündüğümüzde iklim değişikliği ürkütücü. Bu bir gerçek, tartışılacak bir tarafı da yok.”
Vakanüvisiniz hakir de aynı fikirdedir: Tartışılacak bir tarafı yok bu işin. Haydi greve!
Vakanüvis ÖM
