Beyni Ölçerek Zihni Anlayabilir miyiz?

Açık Bilinç
-
Aa
+
a
a
a

Bu hafta Açık Bilinç’te, "Beyni ölçerek zihni anlayabilir miyiz?" sorusunu masaya yatırdık. İnsan bedeninde zihinsel niteliklerin temelini oluşturan organın beyin olduğu düşüncesi, Eski Mısır ve Yunan dönemlerine kadar gidiyor.

Açık Bilinç: 24 Mayıs 2016
 

Açık Bilinç: 24 Mayıs 2016

podcast servisi: iTunes / RSS

 

Aklın merkezinin beyin olduğu, tarihçesi uzun olsa ve bugün genel kabul görse de, ilk zamanlarda tartışmalı bir konu olarak ortaya çıkmıştır.

Örneğin Aristoteles, aklın merkezinin kalp olduğunu, beynin işlevinin vücutta dolaşan kanı soğutmak olduğunu öne sürmüştür.

Beynin fiziksel özellikleriyle zihinsel nitelikleri birbirleriyle ilişkilendirmek, hem yapısal (anatomik) hem de zamana endeksli şekilde işlevsel olarak yapılabilir.

Beyin yapısından yola çıkarak psikolojik öngörülerde bulunmak, 19. yüzyılda "Phrenology"nin temelini oluşturmuştur.

Bugün bir sahte-bilim sayılan Phrenology, kafatası (ve dolaylı olarak beyin) yapısından kişilik özelliklerinin anlaşılacağını iddia ediyordu.

Phrenology çağdaş bilimde reddedilmiş olsa da, içindeki kısmi doğrular, nöropsikoloji disiplininin temellerine katkıda bulunmuştur.

Daha gelişmiş bir beyin görüntüleme yöntemi, elektriksel ve hemodinamik (kan akışı temelli) zamana bağımlı işlevsel ölçümler yapmayı içerir.

"Electroencephalography" (EEG) ile beynin elektriksel faaliyetlerini ölçmek yaklaşık 100 yıldır mümkün.

Bir başka yöntem, beyindeki faaliyetleri belirli bölgelere giden (artan oksijen ihtiyacı dolayısıyla) kan akışının oranı cinsinden ölçmek.

Beyinde hemodinamik ölçümler yapma fikri, fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemenin (fMRI) temelini oluşturuyor.

Zihinsel faaliyetlerin, beyindeki kan akışıyla bağlantılandırılabileceği fikri, İtalyan fizyolog Angelo Mosso'ya ait.

Mosso 19. YY teknolojisiyle, çeşitli zihinsel süreçler boyunca beyindeki kan akışını ölçer bir "plethysmograph" cihazı yapmış ve deneysel veri toplamış.

Beyin görüntüleme yöntemleri hangi zihinsel süreçlere ışık tutuyor? Gelecekte bu teknolojilerden ne bekleyebiliriz?

Bu programla birlikte, beyin görüntüleme teknolojileri ve uygulamaları üzerine yeni bir seriye başlıyoruz.  Seride, Ankara'da düzenlenen Ulusal Sinirbilim Kongresi'nden konuşmacıları konuk edeceğiz.

Beyin görüntüleme yöntemlerini ve bilişsel bilim, mühendislik ve tıp alanlarındaki uygulamalarını önümüzdeki haftalarda tartışıyor olacağız.

Gelecek hafta, kongrenin özetini sunmak ve Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları Merkezi'nin faaliyetlerini ve kendi araştırmalarını anlatmak üzere Prof. Dr. Metehan Çiçek konuk olacak.