İstanbul barajları alarm veriyor

-
Aa
+
a
a
a

İstanbul barajlarındaki doluluk oranı geriledi.

Gezegenin Geleceği: 22 Haziran 2023
 

Gezegenin Geleceği: 22 Haziran 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Yaz aylarının gelmesiyle, İstanbul barajlarındaki doluluk oranı da geriledi. Yapılan ölçümde doluluk oranı, son 10 yılın en düşük ikinci seviyesi olan %45,89'a geriledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, bu yıl yağışların ardından %49,66'ya yükselen barajlardaki su seviyesi, yaz mevsimine girilmesiyle yeniden düştü. Verilere göre, bu yıl barajlara düşen yağış miktarı metrekare başına 334,51 kilogram oldu. Kente su sağlayan baraj ve göletler, 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahipken, su miktarı bugün itibarıyla 398,62 milyon metreküp seviyesinde. İstanbul'da günlük su tüketimi, 3 milyon 197 bin metreküp oldu. Melen ve Yeşilçay'dan bu yıl alınan -yoksa bu havzalardan alınan mı demek lazım- su miktarı 399,88 milyon metreküp.

Avrupa küresel ısınmadan en fazla etkilenen kıta

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından ortak hazırlanan bir raporda, ‘Avrupa’nın küresel ısınmadan geçen yıl en fazla etkilenen kıta olduğu’ uyarısı yapıldı. 2022’de Avrupa’da, sıcaklığın endüstri öncesi döneme göre 2,3 derece daha fazla olduğu kaydedilen raporda, yaşlı kıtanın iklim değişikliğinin yol açtığı daha ölümcül sıcak hava dalgalarına karşı gerekli hazırlıkları yapması gerektiği belirtildi. Raporda, ekinleri kurutan kuraklık, rekor deniz yüzeyi sıcaklıkları ve benzeri görülmemiş buzul erimesinin aşırı sıcak havanın en belirgin sonuçları arasında gösterildi. 1980'lerden bu yana küresel ortalamanın iki katı kadar ısınan Avrupa kıtası, rapora göre geçen yıl rekor düzeydeki en sıcak yazı yaşadı. Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya ve İngiltere, geçen yıl rekor düzeyde en sıcak yılını yaşayan ülkeler arasında yer aldı. Küresel sıcaklığın ise geçen yıl endüstri öncesi döneme göre 1,2 derece üzerinde olduğunu tespiti yinelenen raporda, sıcaklıkları artıran fosil yakıt emisyonlarına düşürmek için fazla katkıda bulunmayan en az gelişmiş ülkeler de yine küresel iklim değişikliğinin en fazla zarar görenler. Rapora göre geçen yıl Avrupa’da sıcaklardan 16 bin kişi hayatını kaybederken, seller ve fırtınalar 2 milyar dolar maddi hasara yol açtı. Copernicus Direktörü Carlo Buontempo ise Avrupa kıtasıyla ilgili uyarılarını yinelerken, "Ne yazık ki, bu tek seferlik bir olay veya iklimin tuhaflığı olarak kabul edilemez. İklim sistemi ve evrimi hakkındaki mevcut anlayışımız, bu tür olayların aşırı sıcaklık tehlikesini daha sık ve yoğun bir şekilde yaşanacağı yolunda,” dedi. Aşırı sıcak hava ve kuraklığın tarım sektörünü yönelik olumsuz etkilerden ayrıntılı örnekleri verilen raporda, olumlu gelişme olarak rüzgar ve güneş kaynaklarından elde edilen enerjinin AB’de toplam enerji kaynaklarının %22,3’üne ulaştığı bilgisi paylaşıldı. Buna göre, rüzgar ve güneş kaynaklarından elde edilen enerji ilk defa fosil gaz kaynaklardan elde edilen enerjinin önüne geçti.

100’den fazla ekonomist dünyanın en zengin insanlarını vergilendirmesini istedi

Dünyanın en zengin insanlarını vergilendirmek, daha yoksul ülkelerin ekonomilerini düşük karbona kaydırmasına ve iklim hasarından kurtulmasına yardımcı olabilir. 100’den fazla önde gelen ekonomistten oluşan bir grup, iklimle ilgili zararın karşılanması ve bu yolla en yoksullara aktarılması için aşırı zenginliğin vergilendirilmesini istedi. Dünyanın en zengin insanlarının servetlerine konulacak bir vergi, trilyonlarca doları daha yoksul ülkelerin ekonomilerini düşük karbonlu bir temele oturtmalarına ve ‘kayıp ve zarar’ finansmanı kapsamında felaketten etkilenen ülkelerin rehabilitasyonuna harcanabilir. Son tahminlere göre, aşırı servet üzerindeki %2’lik bir vergi, yılda yaklaşık 2,5 trilyon dolar sağlayacak. Önde gelen küçülme savunucusu Jason Hickel de dahil olmak üzere ekonomistler, bu hafta yapılacak küresel finans zirvesi öncesinde dünya liderlerine bir mektup yazdılar. Küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere göre 1,5 derecede sınırlandırmaya yardımcı olmak için %1,5’lik bir vergi talep ediyorlar. Oxfam’a göre en zengin %1’i, dünyanın en yoksul yarısının karbon emisyonlarının iki katından sorumlu. Ancak bunun üzerinde çok az kısıtlama var. Mektupta, ekonomistler aynı zamanda fosil yakıt sübvansiyonlarına son verilmesi ve en yoksul ülkelerin bazılarının borçlarının affedilmesi çağrısında bulunuyor. Climate Accountability Institute’tan Richard Heede ise, fosil yakıt şirketlerinin neden oldukları zararı ödemeleri gerektiğini söyledi. %2 lik vergi alınmazsa, Avrupa örneğinde gördüğümüz gibi iklim değişikliği karşısında gerçekleşecek küçülme çok daha az.

Buğday tarlalarında yangınlar çıkmaya başladı

Sıcaklıkların artmasıyla buğday tarlalarında yangınlar çıkmaya başladı. Son günlerde Gaziantep, Diyarbakır, Siirt ve Mardin’de yüzlerce dönümlük ekili buğday yanarak kül oldu. Haziran ayında sıcaklıkların artması ile beraber özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ekili buğday tarlalarında yangınlar çıktı. Müdahale edilse de hızlıca yayılan yangınlar sonucu yüzlerce dönümlük buğday yok oldu. Bu durum hem havanın kirlenmesine hem de çiftçilerin maddi olarak kayba uğramasına neden oluyor. Buğdayların yanması, ülke ekonomisi açısından da felaket.