Stendhal Sendromu

Sanat Uzun, İlham Sonsuz
-
Aa
+
a
a
a

Açık Radyo'nun 43. Yayın Dönemi'nde başlayan Sanat Uzun İlham Sonsuz’un 2. bölümünde, sanatın hissettirirdiklerinden yola çıkarak 'art attack' -sanatın saldırısı- denebilecek aşırı durumlardan bahsettik.

Sanat bize ne hissettirir?
 

Sanat bize ne hissettirir?

podcast servisi: iTunes / RSS

Stendhal’in günlüklerinden hareketle 1989’da tanımlanan ve “gezginlerde, büyük bir sanat eseri gördüklerinde ortaya çıkan, gerçeklik algısında değişiklik, emosyonel bozukluk ve ruhsal bozuklukların bedensel belirtilerle kendini göstermesi şeklinde seyreden panik ve anksiyete tablosu” olan Stendhal sendromunu konuştuk.

Dostoyevski ve Proust’un da bu tabloyu yaşadıkları biliniyor. Proust, Vermeer’nin Delft Manzarası resmi önünde Stendhal sendromu yaşar, bunu Kayıp Zamanın Peşinde’de anlatır.

İnge, Da Vinci'nin Son Akşam Yemeği fresklerinden birinin önünde Stendhal sendromu yaşar, kendisini tablonun içinde görür.

2003’te İtalyan müzisyen Pala, Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosunda bir müzik yapıtı görür. 

Pala'nın Son Akşam tablosundaki gizli müziği ortaya çıkarışını anlatan kısa bir belgeseli izlemek için tıklayın. 

Programda benzeri durumlar olan Don Kişot sendromu, Kudüs sendromu, Mekke sendromu ve Paris sendromuna da değindik.

Program sırasında paylaştığımız ilişkili görselleri twitter hesabımızdan görebilirsiniz: @sanat_uzun