Hüsnükabul Kayıt Arşivi

-
Aa
+
a
a
a
Programın kayıtlarını buradan dinleyebileceğiniz gibi, podcast kanalına üye olarak farklı podcast uygulamaları aracılığıyla mobil cihazlarınızdan da dinleyebilir, yeni bölümler yayınlandıkça haberdar olabilirsiniz: iTunes / RSS

Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Burası benim de evim

"Gerçekten merak ediyorum, bu ülkede benim varlığım ne olduğunu gerçekten merak ediyorum. Benim burada geleceğim nedir? Kendimi buradaki durumumla ne kadar kesin bir şekilde bağdaştıracağım ve burada olduğumu ve burada olmanın, hayatımda olabileceğim başka hiçbir yerde olamayacağım anlamına geldiğini düşünmeyen acımasız çoğunluğa nasıl anlatacağım? Ben başka hiç bir yere var olamam. Burası benim de evim. Burayı ben de dert ediniyorum. Ben şu an bu ülkedeyim ve gerçek bu."

Kayseri'de yaşanan son olaydan sonra 3 bine yakın Suriyeli işçi şehri terk etti. Yeni Şafak'ın saha araştırmasına göre böyle. Bunu yarınki yayınımızda konuşacağız. 

Ayrıca ABD'deki son seçimler hakkında da konuşmak istiyoruz. “Nermeen Shaikh'in Democracy Now!'da Maria Hinojosia ile yaptığı “Trump ‘Birlik’ Konuşmasında Göçmenleri Şeytanlaştırıyor, Yalanlar Yayıyor ve Otoriterliği Kucaklıyor!' adlı röportajına da değinmek istiyoruz. 

Son olarak Bangladeş'teki son öğrenci protestoları hakkında da konuşuyoruz. Ailem - hem annem tarafı, hem de babam tarafı - aslen Bangladeşliyiz. 1947'de Kalküta'dan Pakistan'a göç ettik. Bu protestolar bana şahsen o dönemi hatırlatıyor. Zamanımız elverirse, programımızda bu konuya da değinmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. 

Burası benim de evim
 

Burası benim de evim

24 Temmuz 2024
"Nasıl yaşadığımı bilmiyorum."

Kaygı, endişe ve yalnızlık gerçek; bu benim yarattığım bir paranoya değil, bu bir hastalık değil. Bu gerçek bir durum.. 

"Nasıl yaşadığımı bilmiyorum."
 

"Nasıl yaşadığımı bilmiyorum."

17 Temmuz 2024
Doğruyu söylememek, Doğruyu saklamak, Doğru olanı ortadan kaldırmak: Demokrasinin Kırılganlığı ve Göçmen hak ihlalleri üzerine değerlendirme

Yale Üniversitesi'nden tarihçi Timothy Snyder, The American Abyss adlı makalede, "doğruyu söylememek" (not telling the truth), doğru olanı saklamak, doğru olanı susturmak, doğru olanı inkar etmek gibi tüm bu meselelerin demokrasinin kırılganlığına (fragility of democracy) işaret ettiğini söylüyor. Yarınki yayında niyetim bu "doğruyu söylememe" durumunu ele almak olacak çünkü korku, güven ve "nefretin" yaygın olduğu yer olduğunu seziyorum. Burada en temel ama en elzem soru doğru olanı nasıl konuşabileceğimizi sormak gibi görünüyor. Dolayısıyla başından beri sorduğum soru, tüm bu meseleler hakkında nasıl konuşabiliriz? Konuşmanın ihtimallerimiz nedir? Yarın aynı zamanda bir konuğumuz olacak, Üveys Hummus. Üveys ile geçen hafta 20 Haziran Mülteciler Günü'nün ilk basın açıklamasında beraberdik. Dolayısıyla yarın Üveys  ile GGM'deki hak ihlalleri, eğitim hakkı ve çocuk işçi hakları konularına odaklanmaya çalışacağız. Son olarak, eğer zaman izin verirse, Sudan'daki son durumu daha açıklayıcı bir şekilde ele almak istiyorum. Şu anda Sudan'da 143 bin kişi yerinden edilmiş durumda. Sessizliğin en hakim olduğu bir yer...

Doğruyu söylememek, Doğruyu saklamak, Doğru olanı ortadan kaldırmak: Demokrasinin Kırılganlığı ve Göçmen hak ihlalleri üzerine değerlendirme
 

Doğruyu söylememek, Doğruyu saklamak, Doğru olanı ortadan kaldırmak: Demokrasinin Kırılganlığı ve Göçmen hak ihlalleri üzerine değerlendirme

26 Haziran 2024
Apaçık Bir Kayma: Avrupa Parlamentosu Seçimleri ve Göçmen Karşıtı Milliyetçiler Avrupa Çapında Zemin Kazanıyor

Dün gece Libya'da 12 sığınmacı Akdeniz'de - uluslararası sularda - boğularak hayatlarını yitirdi. Akdeniz, artık rutin olarak göçmenler için bir mezarlık haline geldi. Hatırlayacağınız üzere Hannah Arendt, Kötülüğün Sıradanlığı adlı kitabında bu tür kötülüklerin 'rutin' hale geldiğini söylerdi. Böylesi her gün yaşanan ölümler artık kötülüğü sıradanlaştırıyor, ölümü sıradanlaştırıyor, rutin haline getiriyor. Öyle ki artık onu görmüyoruz... 

Avrupa Parlamentosu'nda seçimler yapılırken, aşırı sağın bu konulara göz yumması hem insan haklarının, hem de somut olmayan varlıkların yok edilmesine yol açıyor. Burada Avrupa Parlamentosu seçimlerinin neoliberal sisteme - görünmez sistem - çok doğrudan işaret ettiğini görüyorum. 

Ahmet İnsel'in Ufuk Turu programında Ömer Madra'nın söylediğine çok benziyor: "Bu şekilde devam ederse, hepimizi etkileyecek."

Yarın ayrıca, üç yayından bu yana yapmaya - yön vermeye - çalıştığımız iklim mültecileri kavramı üzerine bir tartışma alanı yaratmaya çalışacağız: 2021 ve 2023'te Zürih Üniversitesi ve UNHCR tarafından yazılmış raporları, 'mitler' ve 'gerçekler' başlıkları altında aramızda tartışacağız.

Apaçık Bir Kayma: Avrupa Parlamentosu Seçimleri ve Göçmen Karşıtı Milliyetçiler Avrupa Çapında Zemin Kazanıyor
 

Apaçık Bir Kayma: Avrupa Parlamentosu Seçimleri ve Göçmen Karşıtı Milliyetçiler Avrupa Çapında Zemin Kazanıyor

12 Haziran 2024
Neo-liberalizm demokrasiyi nasıl ortadan kaldırıyor?

Bu, Pierre Dardot ve Christian Laval tarafından yazılan bir kitapta yer alan bir soru; Bu kitap Ferda Keskin tarafından 2022 yılında sel yayınevinde çevrilmiştir.  Son yayında neo-liberalizm, görünmez doktrin, görünmez sistem, iklim mültecileri gibi pek çok konuyu sorunsallaştırmaya çalıştık. Dolayısıyla bu konuya daha fazla odaklanabilmek -yön-vermek- için yarınki Hüsnükabul programımıza Ferda Keskin'i konuk olarak davet ettik. Ferda Keskin ile konuşacağımız diğer bir soru: "Mülteci durumlarını anlamak için neo-liberalizm nasıl "görünmez" bir şiddet içeriyor?" Burada sadece mülteci durumunu değil, aynı zamanda iklim mülteciliği -küresel ısıtma- gibi konuları da açacağız.  Dolaysıyla, bu konuşmanın amacı, programımızı mültecilerin hak temelli seslerinin -tanıklıklarının- yanı sıra bu görünmez sistemin, neo-liberalizm doktrininin tarihsel bağlamını anlamak ve yaptığımız Hüsnükabul programımızı ilerde “yön-vermek” olacak. Böylesine 'yön-verme' sorumluluğumuz, gelecekteki yayınlarımızda iklim, çevre ve iklim mülteciliği durumunun tüm biçimleri hakkında tartışmak - bu görünmez sistemle - neo-liberalizm - yeni bir tartışma alanı yaratmak olacaktır.

Neo-liberalizm demokrasiyi nasıl ortadan kaldırıyor?
 

Neo-liberalizm demokrasiyi nasıl ortadan kaldırıyor?

05 Haziran 2024
Daha İyi Bir Ölümü Hak Ediyoruz

Filistinli şair Mosab Abu Toha'nın 'Daha İyi Bir Ölümü Hak Ediyoruz' başlıklı şiiri, Filistin halkının yaşadığı derin acıları ve zorlukları çarpıcı bir şekilde dile getiriyor. Democracy Now! raporuna göre, İsrail'in Refah'taki mülteci kampına düzenlediği saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti ve birçok ceset kömürleşti. Aynı zamanda, dünya liderlerine, Lübnan'daki Suriyeli mültecilere yönelik baskıların artmasıyla birlikte onları koruma çağrısı yapıldı. Avrupa Birliği'nde göçmen karşıtı kampanyalar devam ederken, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen, Lübnan'daki en savunmasız insanları desteklemek için 1 milyar Avroluk bir yardım paketi açıkladı. Türkiye'de ise düzensiz göçmenlerin sağlık hizmetlerine erişimi konusunda zorluklar yaşandığı bildirildi.

Daha İyi Bir Ölümü Hak Ediyoruz
 

Daha İyi Bir Ölümü Hak Ediyoruz

29 Mayıs 2024
Wake-up Call: Doğu Afrika’da Devam Eden Seller ve Akdeniz’de Ölüm Trajedisi

Doğu Afrika’da haftalardır süren şiddetli yağışlar büyük sel felaketlerine neden olarak yüz binlerce insanı yerinden etti ve yüzlerce can kaybına yol açtı; Kenya Cumhurbaşkanı, ülkenin hiçbir bölgesinin bu tahribattan kurtulamadığını belirtti. Akdeniz’de, Libya’dan İtalya’ya göçmen taşıyan bir teknenin alabora olması sonucu yaklaşık 600 kişi hayatını kaybetti. Yunan mahkemesi, uluslararası sularda gerçekleşen bu faciada suçlanan dokuz Mısırlıyı yargı yetkisi olmadığı gerekçesiyle serbest bıraktı. Tunus'ta ise, hükümetin göçmenlere, sivil toplum savunucularına ve gazetecilere yönelik baskıları artarken, insan hakları örgütleri bu durumu şiddetle kınadı ve hükümetin eleştirilere tahammülsüzlüğünü vurguladı.

Wake-up Call: Doğu Afrika’da Devam Eden Seller ve Akdeniz’de Ölüm Trajedisi
 

Wake-up Call: Doğu Afrika’da Devam Eden Seller ve Akdeniz’de Ölüm Trajedisi

22 Mayıs 2024
Odadaki Fil: İklim Değişikliğinin Ürkek Tehlikesi

Gözle görülür ama görmezden gelinen bir tehlike var: iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri. O, oturma odasındaki görünmez fil gibi, herkesin gördüğü, duyduğu, hissettiği, hatta kokladığı bir gerçeklik. Ancak bu gerçekliğe karşı çekingenlik var; çünkü bu, rahatsızlık veren, utanç verici ve tartışmalı bir konu. Bu yayında, Doğu Afrika'dan Endonezya'ya, Afganistan'dan Kanada'ya kadar, şiddetli yağmurlar, seller, orman yangınları ve toprak kaymaları milyonlarca insanı nasıl yerinden edildiğine dair tartışma alanı yaratmaya çalışacağız.

Odadaki Fil: İklim Değişikliğinin Ürkek Tehlikesi
 

Odadaki Fil: İklim Değişikliğinin Ürkek Tehlikesi

15 Mayıs 2024
Sandi Hilal ile Kalıcı Geçicilik ve Sömürgecilikten Kurtulma Üzerine Söyleşi

Bu yayında Filistinli mimar ve aktivist Sandi Hilal ile "Mülteci Mirası, Misafir Odası ve Kalıcı Geçicilik" çalışmasını temel alarak, mülteci kamplarının siyasi başarısızlıkların bir sonucu olarak nasıl kurulduğunu ve insanların bu kamplarda nasıl yaşadıklarını inceliyor. Daha sonra, mülteci kamplarında yaşamın geçici olmasının nasıl "kalıcı geçicilik" olarak adlandırılabileceğini ve bu durumun insanların kimliklerini ve tarihlerini nasıl etkilediğini açıklıyor. Bu bağlamda, mültecilerin tarihlerini ve miraslarını korumanın neden önemli olduğunu vurguluyor. Programın sonraki kısımlarında, sömürgecilikten kurtulmanın kişisel ve kolektif boyutlarını ele alıyor. Sandi, bireylerin ve toplumların sömürgecilikten kurtulma sürecindeki deneyimlerini paylaşıyor ve bu sürecin nasıl bir dayanışma ve anlayış gerektirdiğini vurguluyor. Son olarak, sömürgecilik, mültecilik ve dayanışma gibi önemli konuları derinlemesine ele alarak izleyicilere geniş bir bakış açısı sunmayı hedefliyor.

Sandi Hilal ile Kalıcı Geçicilik ve Sömürgecilikten Kurtulma Üzerine Söyleşi
 

Sandi Hilal ile Kalıcı Geçicilik ve Sömürgecilikten Kurtulma Üzerine Söyleşi

08 Mayıs 2024
Susturma alanları: "Göçmenler var ama konuşmayalım"

Bu yayında görünmez çizgilerin ardındaki susturma alanları kavramını açıklar ve Didem Danış'ın bu konudaki çalışmalarından bahsedeceğiz. Susturma Alanlarının Oluşumu ve İşleyişi: Didem Danış'ın makalelerinde ortaya koyduğu gibi, Türkiye'deki mülteci politikalarının ve medya söyleminin nasıl bir susturma etkisi yarattığına odaklanacağız. Politikacıların ve devletin, mülteci sorununu nasıl çerçevelediği ve kontrol etmeye çalıştığı inceleyeceğiz.

Susturma alanları: "Göçmenler var ama konuşmayalım"
 

Susturma alanları: "Göçmenler var ama konuşmayalım"

17 Nisan 2024