Açık Gazete: 23 Ekim 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

ARTIK SEÇİM BİZE KALMIŞ: YA TİRANLIK YA DEVRİM

Bugünkü vakayinameyi, genellikle yaptığımız kes-yapıştır ya da “yama işi” (patchwork) yerine tek yazıdan kısmi aktarmalar yaparak oluşturmayı deniyoruz. Günümüzün önde gelen düşünürlerinden gazeteci, yazar, aktivist Chris Hedges, Truthdig internet sitesinde 22 Ekim 2018 tarihinde yayınlanan “Über-Zenginlerin Yönetimi ya Tiranlık ya da Devrim Anlamına Gelir” başlıklı son köşe yazısında Aristoteles’ten Lyotard’a uzanan –arada Marx’tan, Charles Dickens’dan, C. Wright Mills’den, Sheldon Wolin’den geçerek– geniş bir siyaset felsefesi ve sınıfsal bakış çerçevesi içinde dünya ve insanlık halini hayli ustalıklı bir şekilde özetliyor. Vakanüvisiniz hakir de bu derinlikli ve çarpıcı denemeden birkaç paragraf alıntılayıp çevirmek ve aşağıda size aktarmak istedi. Kusuru olduysa, affola.

“Über zenginlerin hastalıklarını kavramak şarttır. Bunlar siyasi iktidarı tümden ele geçirmişlerdir. Donald Trump’ı, çocuklarını, Brett Kavanaugh’ları ve Trump yönetimindeki milyarderleri bilgilendiren, bu patolojilerdir. Über zenginler dünyayı kendilerinin perspektifi dışında herhangi birinin perspektifinden göremezler. Çevrelerindeki insanlar, yetkilendirilmiş erkeklerin avladığı kadınlar da dahil, anlık ihtirasları doyurmak ya da manipüle edilmek üzere tasarlanmış nesnelerdir. Über zenginler hemen her zaman ahlak-dışıdırlar. Doğru. Yanlış. Gerçek. Yalan. Adalet. Adaletsizlik. Bu kavramlar onların ötesindedir. Onların yararına olan ya da hoşuna giden herşey iyidir. Onlara yaramayan ya da onların hoşuna gitmeyen her şey yok edilmelidir.

“Trump’a ve onun acemi çaylak damadı Jared Kushner’e Suudi’lerin fiili hükümdarı ve sınırsız yetkilerle sınırsız eş-dost- akraba kayırıcılığının bir başka ürünü olan Muhammed bin Salman’la birlikte –kendisiyle Orta Doğu’da bir zamanlar birlikte çalışmış olduğum– gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini örtbas etmekte yardımcı olmak üzere kumpas kurma olanağı veren şey de, über zenginlere özgü bu hastalıktır işte. Über zenginler hayatlarını babadan kalma servetlerinin koruması altında geçirirler: tabii o servetin getirdiği kudretle ve über zenginler kardeşliğinin mensubu olan diğer yardakçı ordusu ve bir de avukatları ve reklamcılarıyla birlikte. Başarısızlıkları, suistimalleri, başkalarına karşı giriştikleri kıyımlar ve işledikleri suçlar hemen hiçbir zaman bir sonuç doğurmaz. Suudi veliaht prensi ile Kushner’i birbirine sımsıkı bağlarla bağlayan sebep de budur. Onlar über zenginlerin düzenli olarak yumurtladığı hilkat garibesi cücelerdir (homunculi).

“Über zenginlerin iktidarı, bu sebeple, dehşet vericidir. Onlar sınır tanımazlar. Onlar asla toplumun kurallarına (normlarına) uymazlar, asla uymayacaklardır. Biz vergi öderiz, onlar ödemez. Biz seçkin bir üniversiteye girmek ya da bir iş bulmak için deli gibi çalışırız onlar çalışmaz. Biz hatalarımızın bedelini ödemek zorunda kalırız – onların böyle bir zorunluluğu yoktur. Biz suçlarımız karşılığında kovuşturmaya uğrarız, onlar kovuşturulmaz.

“[...]Yönetim kurumları içerisinde über zenginlerin ülkeyi ve ekosistemi yağmalamasını durduracak hiçbir kuvvet yoktur. [...] Dünya artık onların oyun sahası olmuştur.

“[...] Über zenginler için hiçbir şey kendinden bir değere sahip değildir. İnsanlar, sosyal kurumlar ve doğal dünya, onlar tüketilene ya da çökene kadar kişisel kazanç için sömürülecek metâdan ibarettir. Kamu yararı, tıpkı yönetilenlerin rızası gibi, ölmüş bir kavramdan ibarettir. Bu geçici ilişki über zenginlerin temel hastalığını cisimleştiren şeydir.

“Kitle kültürü ve yerleşik medya tarafından yere göğe sığdırılamayan Über zenginlerin bu karanlık patolojileri, artık bizim hastalıklarımız haline gelmiştir. Biz onların zehrini yalayıp yuttuk ve bir güzel mideye indirdik. Über zenginler bize kötü özgürlükleri göklere çıkarırken, iyileri karalamayı öğretti. Herhangi bir Trump gösterisine bakmamız yeter. TV’de herhangi bir “reality show” seyretmemiz yeter. Gezegenin haline bir bakalım, hemen anlarız. Ya bu patolojileri elimizin tersiyle itecek, über zenginleri tahtlarından indireceğiz, ya da onlar bizi, zaten daha şimdiden öyle gördükleri şeye, yani bir el ulağına dönüştürecekler.” 
(Chris Hedges, “The Rule of the Uber-Rich Means Tyranny or Revolution”: https://www.truthdig.com/articles/the-rule-of-the-uber-rich-means-tyranny-or-revolution/)


Vakanüvis ÖM