Znet, 18 Ekim 2001 (La Jornada)İngilizceye çeviren : Justin PodurTicaret. "Savaş uzun sürecek" diye haykırdı gezegenin başkanı. Ölen ve ölecek siviller için kötü haber. Silah üreticileri için ise kuşkusuz iyi. Savaşa gitmenin yararını tartışmak önemsiz. Asıl önemli olan savaşın ne yarar sağladığı. 11 Eylül'den bu yana savaş endüstrisi içindeki General Dynamics, Lockheed, Northrop Grumman, Raytheon ve benzeri şirketler için işler kararlı bir canlılık içinde görünüyor. Piyasa onları seviyor.Televizyonlar, kurbanları çok az gösteriyor. Irak ve Yugoslavya'nın bombalanmasında olduğu gibi, televizyonlar bunun yerine son model silah alışverişlerini göstermeye odaklanmış durumda. Dünya piyasasında savaş bir trajedi değil, uluslararası ticaret fuarıdır. Ceket üreticileri nasıl kışı beklerse, silah üreticileri de aynı şekilde savaşa ihtiyaç duyarlar. Hollywood. Gerçekler, filmleri taklit ediyor. Çocuklar McDonald's'tan aldıkları Happy Meal menüleriyle Atlantis filminin oyuncak füzelerini ediniyorlar ve gitgide kanı ketçaptan ayırdetmek zorlaşıyor. Pentagon bir grup senaryo yazarı ile özel efekt uzmanını, olası terör saldırılarını ve Amerika'yı savunma yollarını düşünmeye davet etti. Variety dergisine göre, bu kişilerden biri de "Die Hard - Zor Ölüm" adlı aksiyon filminin senaryo yazarıydı. Kostüm. Sık çıkan görüntülerinden birinde, 'Öldürmesi Zor' Usame Bin Laden, üstünde Amerikan askeri üniforması ve kolunda Amerikan malı Timex marka bir saat ile görünüyor. Aslında kendisi de ABD'de üretildi; CIA'in 40 ülkeden toplayıp silahlandırdıktan sonra, Afganistan'a komünizmle savaşmak üzere götürdüğü diğer bütün Müslüman köktendinciler gibi. O zamanlar Amerika zafer sarhoşluğu içindeyken Pakistan Devlet Başkanı Benazir Butto, Baba Bush'u 'Frankeştayn'ın canavarını yarattınız' diyerek uyarmıştı. Butto'nun uyarısı boşunaydı. İkiz kulelerin çöküşünden iki hafta önce, dünya ekonomisi de çökmeye başlamıştı. Ekonomist dergisi, okuyucularına kendilerine birer paraşüt bulmalarını önermişti. Bu olayda ise paraşütü olmayanlar, onun yerine saldıracak hazır bir kötü adam buldular.Panik. İnsanlık şarbon hastalığının belirtilerini görmeye başladı: başağrıları, deri döküntüleri, titremeler. Posta kutumuzu açmaya korkuyoruz ama, yüklü bir elektrik faturası ya da içinde 'üzülerek size verdiğimiz hizmete son vermek zorunda kaldığımızı bildiriyoruz' yazan bir mektup bulacağız diye değil.Ukrayna askerleri, bir SA - 5 füzesi bir yolcu uçağına çarpıp 78 kişiyi öldürdüğünde işbaşındaydı. Bu bir hata mıydı yoksa o 'akıllı bombalar' yolcu uçaklarının aynı zamanda silah olabildiklerini biliyorlar mıydı? Akıllı bombaların yeni hedefleri postaneler mi olacak?Silahlar. Bir Amerikan uçak gemisi, Nimitz, Uruguay sularında bir gün geçirdi. Bu ziyaret beni endişelendirdi. Evimin yakınlarında, bir camiye çok ama çok benzeyen bir bina var. Malum akıllı bombalar bunlar, ne olacağını asla bilemezsiniz. Şansımız varmış ki, hiçbir şey olmadı. Peki, neredeyse hiçbir şey, gemiyi, ölümün yüzen gemisini, ziyaret etmek üzere davet edilen Uruguaylı bazı politikacılar neredeyse ölüyorlardı. Onları gemiye taşıyan uçak öyle kötü iniş yaptı ki kanatlarından biri denize gömüldü. Bu ziyaret için teşekkürler, öğrendik ki geminin maliyeti 4.5 milyar dolarmış. UNICEF ve diğer BM örgütlerine göre, Nimitz gibi üç geminin maliyeti ile dünyadaki her aç ve hasta çocuğa - günde 36 bini yaşamını yitiren çocuklara- bir yıl boyunca gıda ve ilaç sağlanabilirmiş. Tam gaz mücadele. 'Uykuya yatanlar'ı kullanan sadece İslamcı terör değil, aynı zamanda da devlet terörüdür. Güney Amerika'daki askeri dikta rejimi yıllarında, Akbaba operasyonu'nun kahramanlarından biri, Uruguaylı albay Manuel Cordero, terörizmle savaşın 'tek yolu'nun 'kirli savaş' olduğunu deklare etmişti, yani adam kaçırmaların, işkencelerin, cinayetlerin ve 'kayıp'ların gerekli olduğunu. Bu konuda deneyimli ve bütün gücüyle mücadeleye devam etmeyi öneriyor. Sözkonusu albay, Başkan Bush'un sözlerini dinlediğini ve bu konuşmaları Üçncü Dünya Savaşı'nın ilanı gibi gördüğünü söylüyor. Ne yazık ki, çok iyi dinlemiş.Geçmişten örnekler. Albay gibi bir büyükelçinin de deneyimleri var. John Negroponte, ABD'nin BM temsilcisi, savaşı 'diğer ülkelere' taşımak tehdidinde bulunuyor ve neden bahsettiğini biliyor.Birkaç yıl önce savaşı Güney Amerika'nın göbeğine getirmişti. Negroponte Nikaragua'daki kontraların estirdiği terörün ve Honduras'taki paramiliterlerin patronuydu. Dönemin başkanı Reagan, bugün Bush'un ve düşmanı Bin Laden'in söylediği sözleri sarfetmişti: Bunun için herşeye değer. Kurbanlar. Bu yeni savaş - Taliban diktatoryasına mı karşı, yoksa bu dikta rejiminin altında ezilenlere mi? Bombalamalar sırasında daha kaç sivil ölecek?BM için çalışan 4 Afgan, hakkında haberler aldığımız 'yan hasarlar'ın ilkiydi. Sonuç son derece sembolik: mayın tarlalarının temizlenmesi için çalışıyorlardı.Afganistan, dünyada topraklarında en fazla mayın bulunan ülke. Toprağın altında, 10 milyon mayın, üzerine basacak olanı öldürmek ya da sakatlamak için bekliyor. Çoğu, işgal ettikleri sırada, Ruslar tarafından yerleştirilmiş. Bir çoğu da Ruslara karşı Amerika'nın desteğiyle, mücahitler tarafından.Ne Afganistan ne de ABD, antipersonel mayınların yasaklanmasını öngören uluslararası anlaşmayı asla kabul etmedi. Bugün, kervanlar dolusu mülteci, yayan ya da eşeklerle, gökyüzünden yağan bombaların altında ve toprağın altına gizlenmiş mayınların üzerinde kaçmaya çalışıyor. Gözyaşları. Rigoberta Menchu, dokumacılığıyla ünlü Maya halkının kızlarından biri, 'iğnenin üzerinde duran bir umudu' dengede tutmaya çalıştığımızı söylüyor. Olan da budur. Bir iğnenin üzerinde. Küresel akıl hastanesinde. Kendini Muhammed sanan bir adam ile kendini Buffalo Bill sanan bir diğeri arasında. Terör saldırıları ile savaş terörü arasında. Şiddet bizi lime lime ediyor. Çeviren : Aylin Bozyap
Metnin Orijinali: http://www.zmag.org/galeanosymbols.htm
