Occupy Durban (Durban İşgali)

-
Aa
+
a
a
a

Milliyet

10 Aralık 2011

İklim görüşmelerinin son gününde büyük eylem oldu. Occupy hareketini Durban’a taşıyan eylemciler, binada toplanıp 2 saat şarkılar söyledi. Polisin dışarıya attığı 50 kadar kişinin arasında ben ve Ömer Madra da vardık.

Durban’da son gün, iklim görüşmelerinde ilerleme sağlayamayan devletlere karşı yükselen sesler arttı. Eylemler, dün bireyselden kitlesele dönüştü. Ve BM heyetlerinin toplantı yaptığı kongre merkezi İCC’de, büyük ama barışçıl bir eylem yapıldı.

Açık Radyo’dan Ömer Madra’yla birlikte, hazırlık sürecinden itibaren protesto gösterisini takip ettik. Ve gösterinin sonunda, yaklaşık 50 kişiyle beraber kimlik kartlarımızı polise teslim ederek dışarı çıkartıldık.

Benim için bu eyleme medya mensubu olarak değil, bireysel olarak katılmak önemliydi. Çünkü yarın öbür gün oğlum bana ‘dünya batarken sen ne yaptın?’ sorusunu sorduğunda verebilecek bir cevabım olmalı.

BM iklim toplantılarından men edilmeyi umursamıyorum!

Adım adım Durban eylemi

Avaaz, günlerdir internet üzerinden 700 bine yakın imza topladı. Greenpeace, 350, avaaz gibi sivil toplum örgütleri perşembe gecesi gizli bir toplantı düzenleyerek eylem planını açıkladı.

Katılımcıların çoğu, ülkelerin gençlik heyetleri temsilcileriydi. Kendi ülkelerinin görüşmelerde ayak sürmesine karşı seslerini yükseltmek istediler.

Salonda toplanan gencecik kadınlı-erkekli grup, farklı bir iletişim tekniği kullanıyor. Mesela biri kalkıp konuşma yapıyor, alkış yerine eller havaya kaldırılıp parmaklar oynatılıyor.

Occupy hareketinden ilhamla geliştirilen bu hareket “katılıyorum, destekliyorum” demek.

 

İnsan mikrofonu

OWS hareketinde kullanılan bir başka yöntem, ‘insan mikrofonu’. Şöyle oluyor: Grup lideri “Mic Check” diye bağırıyor. Ardından bütün grup tekrarlıyor. Kısa cümlelerle mesajlar veren liderin sözleri, yüksek sesle tekrarlanıyor. Herkes duysun diye!

Bu taktikler konuşuldu ve kayıt veren herkese dün SMS’le nerede, hangi saatte buluşulacağı bildirildi.

Görüşmelerin yapıldığı salonlardan birinde çaktırmadan toplandı herkes. Dünya medyası da haberi alıp, kameralarla gelmişti.

Saat 15’te grup lideri “Mike Check” komutunu verdiği anda herkes bir araya toplandı. Her ülkeden, yüzlerce insan liderlere iletmek istedikleri mesajları yüksek sesle, hep bir ağızdan tekrarlamaya başladı.

Afrika şarkısı

Komutla herkesin bir ağızdan Afrika şarkısını söylediği, alkışladığı protesto, gayet barışçıl geçti. Zaten herkes, hiçbir surette şiddete karışmamak üzere tembihliydi.

Amaç, Afrikalı delegelerin önderliğinde ağır toplantının yapıldığı salona yürümekti. Polis izin vermeyince iki saat boyunca koridorlarda yüzlerce insan ‘kirletmeyin, karar verin’ ve ‘iklim değişikliğini şimdi durdurun’ diye slogan attı.

Polis, herkesin dağılmasını ve binadan çıkmamızı söyledi. Yine insan mikrofonu vasıtasıyla, protestoculara ne yapmak istendiği soruldu.

Çıkartılanların kimliklerinin alınacağı ve bir daha görüşmeleri takip edemeyeceği anlatıldı. Kalmaya, yani atılmaya karar verenler ise yere oturdu.

Polis, eylemcileri üçer dörder kaldırıp, arka kapıya yönlendirdi. Madra ile birlikte biz de uslu ve gururlu bir şekilde dışarı çıktık.

Eylemciler “konuşmacıların yeri” diye belirlenen noktada, dışarıda toplandı. Bizim için artık ‘içeride” söylenecek bir şey kalmamıştı...