Nisan 2013

-
Aa
+
a
a
a

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık

Nisan 2013

İndirmek için: mp3, 9 Mb.

 

Nisan ayı Beyoğlu Emek Sineması'nın yıkılmaması için 3 yıldır mücadele eden "Emek Bizim İstanbul Bizim İnisiyatifi", İstanbul Film Festivali'nin alternatif açılışı için çalışmaların sürdüğü Emek Sineması binasını işgal etmesi haberi ile başlıyordu.

 

  

Emek Sineması önünde kendini gösteren isyan ruhu daha sonra polisin tazyikli su ve gaz bombalı saldırısına rağmen alkışlarla cini şişeden çıkaracaktı.

 

O esnada olacaklardan habersiz bir şekilde, kendisinden yardım isteyen kanser hastası üniversiteli genç kızın cebine para koymaya çalışan Çevre ve Şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar, genç kızın bu sadaka girişimini öfkeyle reddetmesi karşısında sessiz kalıyordu. Ama ilçelerine çimento fabrikası yapılmasına engel olan Tonyalılardan gelen bir evrak olursa bunu imzalamayacağını yüksek sesle dile getiriyordu.

 

Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu'nda konuşan Başbakan Erdoğan ise, bir Kızılderili sözünü hatırlatarak "Dünya hızla ve hırsla tüketilmeye devam ederse, nefes alacak atmosfer, içecek bir damla su kalmayacak" diyerek Mayıs’ın havasını daha Nisan’dan kokladığını akla düşürüyordu.

 

Başbakan öngörülü çıktı: Gelen tüm haberler gerçekten de, kâr hırsının yeryüzünü havasız, susuz ve kupkuru hale getirmeye başladığını apaçık söylüyordu. Arjantin’de en az 40 kişi aşırı yağışlardan hayatını kaybederken, aynı anda dünyanın öbür ucunda Kenya’da 52.000’den fazla insan aynı sebepten yerini yurdunu terketmek zorunda kaldı.

 

Avrupa’yı saran at eti skandalı derinleşirken, Hollanda'da yetkililer 50 bin ton eti piyasadan çektiğini açıkladı.  Olası bir salgın tehdidinden bahsedilmese bile, GDO’nun deneme tahtasına dönen Latin Amerika’da bilim insanları, kanser salgını tehdidine karşı uyarıda bulundu: bölgede 2030 yılına kadar 1 milyon 700 bin kanser vakası bekleniyordu.

 

İklim değişikliğinden doğrudan etkilendiği açıklanan şarapçılık endüstrisinin bu artışta bir katkısı olacak mı bilinmezdi, ama Başbakan “ayran bizim milli içkimizdir” diyerek, korkulacak başka şeyleri ima ediyordu.

 

 

Tam bu esnada, 1. Taksim Gezi Parkı şenliği İstanbullular tarafından coşkuyla kutlandı: Şenlikçiler, “buradayız, gitmiyoruz!” diyordu.

 

Başbakan "Sadece gövde taşıyan, gövdesinin üzerine kafa, o kafanın içinde beyin taşıyan fizyolojik varlıklar değiliz" diye felsefî soyutlama yaklaşımları sergilediği sırada polis Dicle, ODTÜ, Samsun On Dokuz Mayıs ve İstanbul üniversitelerinde öğrencilere gaz ve tazyikli suyla hayli fizyolojik müdahalelerde bulunmaktaydı.

 

Piyanist ve besteci Fazıl Say’ın sosyal medya üzerinde "Dinî değerleri aşağılama" suçlamasıyla yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırılması,  Ordu'da park içinde üzerlerine sprey boyayla 'Edep ya hu' yazısı yazıldıktan sonra saldırıya uğramaması için siyah örtüler de örtülen 2 heykelin bulundukları yerden kaldırılarak başka yerlere taşınması, Emniyet-Sen kurucusu sendikacı polislerin polislikten atılması gibi olayların hepsi Nisan ayında oldu; ama biri bile 1 Nisan’da değildi!

 

Polisin sonraki aylarda kendinden çok söz ettirecek gaz bombası fişeklerinin kullanım prototipi de ilk olarak Nisan ayında deneme sürümüne geçti. Gaziantepspor - Galatasaray maçı öncesi iki takım taraftarları arasında çıkan gerginliğe biber gazı ile saldıran polisler yüzünden taraftarlar sahaya inmek zorunda kalıyor, Antalya polisi kendilerinden saklanan kaçak kumarhane sakinlerini havalandırmaya attığı gaz bombası ile dışarı çıkarıyor, Ergenekon sanıklarına destek olmak için gelenler de yoğun biber gazından nasibini alıyordu.

  

 

Ama asıl trajedi Bangladeş’ten geliyordu. 2012 yılında Dakka’da 117 işçinin öldüğü fabrika yangının enkazı daha kaldırılmamışken, bu sefer Savar’da Rana Plaza adlı atölyede, gelmekte olan felaket konusunda patronları önceden uyarmalarına rağmen 1,129 işçi göçük altında kalarak hayatını kaybetti. Uluslararası giyim markalarının kârları için neredeyse boğaz tokluğuna çalıştırılan işçiler, yeryüzünde köleliğin yasaklandığını inkâr eder gibiydiler.

 

Bölgenin diğer ülkeleri ise bombalı saldırılarla isminden söz ettiriyordu. Hindistan’da parti binaları bombalanıyor, Pakistan’da drone saldırıları insanları sokaklara döküyor,  Irak’ta Baghdat Cafe bombalı saldırılara hedef oluyordu.  Korku dalgası bu sefer kıtaları da aşıyor, ABD’de Boston’da ünlü Boston maratonu koşulurken bitiş çizgisine yakın mesafede düzenlenen iki bombalı saldırıda 3 kişi hayatını kaybediyor, 260’dan fazla kişi yaralanıyordu.

 

Türkiye’de ise Mart ayında açıklanan barış sürecini halka anlatma görevi, hükûmet tarafından toplanan âkil insanlar heyetine düşüyordu. Tepkiler ve sevgi gösterileri arasında, süreci anlatmak için il il yollara düşerken, KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, çekilme sürecinin Mayıs ayında başlayacağını açıklıyordu.

 

***

 

Ayın Sözü:

 

"Doğayı hor gören, geleceği zor görür! " 

 

Artvin, Cerattepe'de sadece arama çalışmalarında 325 bin ağacın kesileceği 325  maden ocağına karşı düzenlenen mitingde açılan bir pankarttan.(Kaynak: Radikal)

 

 
Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık