Kurtlu Kaşar III - Dikkat, bir yürütme organıdır

-
Aa
+
a
a
a

İpin öbür ucu

Dikkat ettiğimiz, ipin öbür ucundaki “şey” bize keyif veriyorsa, ondan vazgeçmek istemeyebiliriz. Buna “ipe fazla asılmak, ipi fazla germek” diyelim. Hiçbir keyif vermiyorsa, bırakın ipe asılmayı, hiç tutmamayı ya da olabildiğince gevşek tutmayı tercih edebiliriz. Buna da “ipin ucunu kaçırmak” diyelim.

Keyif almak/vermek ekseninde kaldığımız sürece, durumumuz ipin öbür ucunun keyfine (nasıl olduğuna) bağlıdır. İpin öbür ucu, bizim ipi bu ucundan nasıl tutacağımızı belirler. “İpin ucunu kaptırmak” diyelim buna da...

Dikkatimizi yönetebilmemizin, bir durumdan hemen o an keyif alıp almamamıza bağlı olması, bizim o süreçteki rolümüzü oldukça azaltır. Edilginleştirir. Edilginlikten başka bir yol bırakmaz.

Küçük yaşta başlayan edilginliğin etkileri ise kalıcı ve derindir.

İpin diğer ucu; Kurtlu Kaşar II'de

* * *

Dikkat bir yürütme organıdır

Aynı anda birden fazla işle ilgilenmemiz gerektiğinde, yapacağımız birkaç şey var: Tek tek, sırayla işlerle uğraşmak, veya yapabildiğimiz kadar işi bir arada ve bir seferde yapmak.

Bu işlerin ne olduğu ve birbirleriyle ilişkisi, işin nasıl yapılacağını etkiler. Diyelim ki, makarna pişireceğim (a). Makarnanın üstüne bir sos hazırlayacağım (b). Yanına da içecek bir şey açacağım (c). Ah, bir de sofra kurulacak, tabak, çatal, bardak vs (d).

Bu işlemlerin tek tek yapılması sırasında birbirlerine bir etkileri pek yok, ama hepsinin iyi kötü aynı zamandan önce (sofraya oturma saati) tamamlanması gerekiyor. Bütün bu işlemlerin toplam sonucu “karnımızı (zevkle) doyurmak”. Karnımızı doyurmak, (e) ise, zevkle doyurmak da e2 olsun. İki katlı bir amaç, diyelim. Karnımızın doyması öznel bir ölçü...

Spagetti bile, dikkat ister

İşlemlerin bir kısmı eşzamanlı olarak yapılabilir. Bir yandan makarnanın suyunun iyice kaynamasını beklerken, diğer yandan sofrayı kurup, makarna sosu için gereken hazırlıkları da sürdürebilirim. Dikkat bunun neresinde? Dikkat bu karmaşık sürecin zamanlamasının yönetiminde. Yaptığım işlerin her birisinin bağımsız olarak, birbirini engellemeksizin ve doğru sırayla yapılmasını sağlamak, gereken zamanları hesaplamak ve zamanında sofrada tabağımda olmasını sağlamak. Bir tür şirket ya da üretim birimi yönetiminden pek farkı olmayan bu sürecin yönetimini yapan zihinsel işleve kabaca dikkat deniyor.

Dikkat, bir işe başlamak, onu sürdürmek, başka bir işe geçebilmek, tekrar bir önceki işe dönebilmek, kalınan yerden devam edebilmek, ve işi tamamlamak gibi aşamaların yürütücüsü olan zihinsel işlevdir. Dikkat, beynimizin gündelik hayattaki yürütücü işlevlerine verilen genel addır.

Makarna pişirmek için gereken işlemlerin midemizden daha çok beynimizi ilgilendirmesi biraz şaşırtıcı gelebilir, ama öyle... Sevmek için “gereken” organımızın da, ayıptır söylemesi, “beyin” olması gibi.

* * *Spagettiler al dente

Makarna pişirmek deyip geçmeyin... Karmaşık bir işlemler dizisi. Ne kıvamda pişireceğimizi bildiğimizi varsayalım. Dişe dokunan kıvamı seçtik, zaten kaynamaktaki tuzlu suya attığımız spagettiyi 11-12 dakika tutup, o sürenin sonunda hemen çıkartmamız ve suyunu süzmemiz gerekir. Bu gerekmek ne demeyin, ağız tadımıza uygun bir makarna yemek için gerekenden bahsediyorum. Çok acıktıysam, makarna ile uğraşmaktan sıkıldıysam, sözü edilen süre kadar tutmayıp vaktinden önce çıkarttıysam kaynar sudan, ya da suyun kaynamasını beklemeksizin atıverdiysem makarnaları suyun içerisine, “dişe dokunan” kıvam olmayacaktır. Olmasın, ne zararı var? Bir zararı yok, dilediğim makarnayı yiyemem sadece.

Ya da sıkılmadım, uğraşmaktayım başka şeylerle, sarımsak ezicisini aramaya takıldım kaldım, 11-12 dakika çoktan geçti gitti.

Bir çok işlem için gereken zaman, ne uzun, ne kısa, tam ayarında, optimal olan süreyi sağlamak. O işleme başladığımızda, içimizde âdetâ bir çalar saat kurup, başka işlere yönelsek bile saat çaldığında geri dönüp öbür işlemimizi tamamlayabiliyoruz.

Şu saat meselesi dikkati kolay dağılanlarda biraz değişik. Kronometreye basın, saat işlesin. Beş dakika geçsin. Kaç dakika oldu diye sorun. Cevap yedi ile on arasında değişecektir. Zaman geçmek bilmez, dakikalar uzar gider. Çalar saati kursak bile, saatimiz hızlı gideceğinden ötürü, vaktinden önce çalacaktır.

Makarnayı yeterince pişmeden indirmek istemiyorsam, saat ayarını bir başkasına tuttursam daha iyi galiba.

Haftaya "Sofra"dayız...Kurtlu Kaşar II - Dikkat,bir ilişkidirKurtlu Kaşar I - Canı sıkılan adam