Kıbrıs'ta Çözüm ve Avrupa Birliği üyeliği

-
Aa
+
a
a
a

20 Kasım 2002 ÇarşambaKıbrıs Türk Ticaret OdasıLefkoşa.

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN ÇAĞRI:

“Annan’ın Çözüm Önerisi müzakere zemini olarak kabul edilsin"

Kırk yıldır çözümsüz devam eden Kıbrıs sorunu, Kıbrıs’ta yaşayan tarafları olduğu kadar, Türkiye’yi, Yunanistan’ı ve bölgemizi de tehdit etmektedir.

Avrupa Birliği’nin Helsinki Zirvesi ile başlayan, Kıbrıs’ı ve Türkiye’yi de yakından ilgilendiren süreç, 12 Aralıkta sonlanacak ve Avrupa Birliği Genişleme süreci değişik bir safhaya girecektir.

Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü üyelik görüşmeleri 12 Aralıkta karar aşamasına gelecektir. Kıbrıs’ta 12 Aralık 2002 tarihine kadar çözüme ulaşılması gerekmektedir. Aksi taktirde Rum kesimi yalnız başına üye olacaktır.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Kofi Annan’ın, esas itibarı ile iki liderin yıllar içinde ve özellikle son müzakere sürecinde görüştüğü konulara çözümler üreten Antlaşma Önerisi, sorunun 12 Aralık’a kadar görüşülüp neticelendirilmesi için müsait bir ortam yaratmıştır.

Yıllardır sürdürülen toplumlararası görüşmelerde, birçok kez, anayasal haklarımızın, siyasal eşitliğimizin ve güvenliğimizin Dünya ve Kıbrıslı Rumlar tarafından iade edilmesine karşılık, kontrol ettiğimiz fazla toprakların, bazen 28.2, bazen de 29 + diye ifade ettiğimiz toprak miktarına getirileceği karşılıklı olarak beklenti haline gelmiştir. Yıllardan beri bu konuda hükümetlerimizin izlediği yanlış politikalar, bugün halkımızı hayal kırıklığına uğratmıştır.

Kopenhag Zirvesinde, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile giriş görüşmelerine başlayabilmesi için, Türkiye’yi tatmin edecek bir formülün bulunabileceğine inanmaktayız. Kıbrıs’ta çözüm ve Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri çok yakından birbirini etkileyecektir.

Çözümsüzlük sonucu, Türkiye halkı ve Kıbrıslı Türklerin karşı karşıya kalacağı durum, bugünden çok daha ağır koşullar olacak, Türkiye ve KKTC için telafisi mümkün olmayan durumlar yaratacaktır. Bu durum, Kıbrıs’ta çözümü ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş tarihini belirsiz bir zamana erteleyecektir.

Toprak ayarlamaları sırasında yer değiştirecek yerleşim bölgelerinden farklı yerlere taşınacak tüm insanlarımızın ve özellikle, verilen haritalara göre Rum kesimine iade edilmesi muhtemel en büyük yerleşim birimi olan Güzelyurt’ta yaşayan insanlarımızın tazmin ve tatmin edilmesi ötesinde, ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik ve diğer insani ihtiyaçları mutlaka dikkate alınarak çözüm üretilmelidir.

Güzelyurt İlçesi Geliştirme ve Kalkınma Derneği’nin, yer değiştirecek Güzelyurt insanımız hakkında, yayınlamış oldukları basın bildirisinde ifade edilen tüm görüşlerine katılır, bu konuda her türlü desteği Güzelyurt ve diğer yer değişecek yerleşim birimlerindeki insanlarımızın rahat ve refah bir “Yeni Güzelyurt”a ve öteki yerleşim birimlerine taşınırken tüm gereksinimlerinin sağlanmasının takipcisi olacağımızı ilgililere duyururuz.

Bu aşamada, 12 Aralık’a kadar önümüzde duran zaman baskısı da dikkate alınarak, Sayın Annan’ın sunduğu Antlaşma Önerisi çerçevesinde, liderliğimizin müzakereye başlaması gerekmektedir. Bu noktada, iktidardaki hükümet ortağı partilerin, Kıbrıslı Türkler adına, Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye halkını yok oluşa ve krize sürükleyen “redci” tavırlarını protesto ederiz.

Sivil Toplum olarak, önümüzde duran bu ciddi fırsatın kaçırılmaması için üzerimize düşen her türlü görevi yapacağımızı tüm ilgililere duyurmak isteriz.

Siyasi liderliğimizi, bu fırsatı değerlendirmeye ve halkımızı daha da kötü günlere götürmeyecek tavırlar üretmeye çağırırız.

Saygılarımızla,Ali ErelTicaret Odası Başkanı,Ortak VizyonEylem Komitesi adına

**************************

Conclusion of the Turkish Cypriot Civil Society Organisations on UN Plan

Wednesday 20th November 2002Turkish Cypriot Chamber of CommerceNicosia

The Turkish Cypriot NGOs that had undersigned the ‘common vision’ declaration titled ‘ Solution in Cyprus and European Union Membership’, largely participated in the meeting held in Turkish Cypriot Chamber of Commerce on 20th November 2002. During the meeting an agreement has been reached on engaging in a series of actions throughout the existing crucial time period before the 12th December. The collective press release is as follows:

A Call By The Civil Society Organisations

"Annan’s Plan must be accepted as the base of negotiations"

The Cyprus problem, which has been continuing for 40 years, is a risk for not only the parties in Cyprus but also those in Greece, Turkey and the region.

On 12 December, the whole process beginning with Helsinki will arrive at a conclusion and EU will go into a new phase with the Enlargement Process.

The accession negotiations between the Greek Cypriot side and the EU will enter the stage of decision. Therefore a solution to the Cyprus problem is required. Otherwise, GC side will accede to the EU unilaterally.

UN Secretary General Mr. Kofi Annan’s settlement plan that is basically proposing solutions to the issues discussed by the two leaders, has created a suitable climate for the negotiation and solution of the problem until 12th December 2002.

In the negotiations held for years, it has become a mutual expectation that there could be territorial concessions (of 28% plus or 29% as we expressed it) in return to getting back our rights in constitution, political equality rights and in security; our administrations’ wrong polices in this matter are the real cause of our people’s disappointment today.

We believe that in the course of the Copenhagen Summit, it will be possible to find a formula that will satisfy Turkey in her bid to obtain an accession negotiations date. Solution in Cyprus and Turkey-EU relations will closely interact.

The situation, which the Turkish people and the Turkish Cypriots will face as a consequence of a state of no-solution, will involve worse conditions than the ones existing today, there will be difficulties of irreparable nature. This situation will indefinitely delay solution of the Cyprus problem and the date of Turkish accession.

Beyond the necessary compensation and the satisfaction of our people –especially of those in Guzelyurt area- who will be displaced as a consequence of the territorial adjustments, a solution must involve the required measures to answer to their social, cultural, psychological and other humanitarian needs.

We agree with every view presented and every measure demanded by the Guzelyurt District Development Association towards the satisfaction of the district’s displaced people to be. We announce right from today that we shall be the dedicated followers of these people’s well being in the ‘New Guzelyurt’ to be

At the existing stage, in view of the pressure of time, our leaders must begin a process of negotiation. We protest the rejectionist approach of our ruling parties that will bring calamity to both the Turkish Cypriots and the Turkish people.

As part of the civil society, we would like to inform all of our officials that we shall do our best so that the existing serious opportunity is not missed.

We invite our political leadership to make good use of this opportunity and to adopt approaches that will prevent our people from carrying on to worse times.

Yours Sincerely,Ali ErelTurkish Cypriot Chamber of Commerce PresidentIn the Name of The Common Vision Committee