İmparatorluklar da yıkılır

-
Aa
+
a
a
a

Dünya ayağa kalkmış “Savaşa hayır!” diyor. Bush ve ‘kuzeni’ Blair  ise savaşta ısrarlı. Öldürmeden ‘huzura’ eremeyecekler, barış için mücadele edenlerin seslerine kulaklarını tıkamaya devam edecekler gibi görünüyor. Tarih kitaplarında yazılanlara bakılırsa, insanlık tarihinde ilk kez görülen bir durum değil bu. Dünya üzerinde farklı pek çok coğrafyada, bin yıllardır işe yaramadığı bilinen klişe söylemlerle hareket eden böylesine kör, sağır iktidarlar ve liderler hep oldu. Onlara karşı olanlar, insan olduğunun farkında olanlar da. Irak savaşının gündeme gelmesiyle bir kez daha kanıtlandı ki umudunu hiç yitirmeden barış ve daha yaşanası bir gezegen için mücadele edenler, gözünü savaş bürümüş defolu insanlardan daha yaratıcılar

ABD Markası Molekülü; tamamını görmek için tıklatınız!

ve daha akıllıca davranıyorlar. Tüm dünyada barış yanlıları binlerce kampanya ve eylem ile ‘olası’ Irak savaşını durdurmak için çabalıyor. Son ana kadar vazgeçmeyeceklerini, savaş çıksa bile imparatorluğa karşı çıkacaklarını söylüyorlar.

 

Sadece Amerika’daki sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği kampanyaların sayısı bini geçiyor. Bu kampanyalar arasında ilk akla gelenler; kadınların barış orucu, mum ışığı nöbeti, Bağdat’a gönderilen acil yardım kolileri, “bizim ellerimize masumların kanını bulaştıramazsınız” diyenlerin ellerinin kopyasını çıkarıp Bush’a ve Blair’e göndermeleri, Beyaz Saray’a küçük kesecikler içinde pirinç yollamak ve bunların savaş halinde Irak’a gönderilmesini talep etmek... Barış aktivistlerinin hepsi aynı fikirde ve aynı şeyi söylüyor; “asla vazgeçmeyeceğiz ve biz bu savaşı durduracağız“ diyorlar. Aktivistler, savaş çıktığında da eylemlerine devam edeceklerini belirtiyorlar . Amerika’da pek çok sivil toplum kuruluşu, şimdiden savaş halinde gerçekleştirecekleri eylemleri planlamış bile. Çığ gibi büyüyen muhalefete rağmen, Amerikan hükümeti savaş kararında ısrar eder ve Irak’ı işgal ederse ülke genelinde pek çok sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştirilecek. STK’lar Amerikalıları savaş çıktığında işe gitmemeye, yürüyüşler düzenlemeye, alışveriş etmeyerek sosyal ve ekonomik hayatı sekteye uğratmaya çağırıyorlar.

 

ABD markasına boykot

 

Bu kampanyalara aybaşında bir yenisi daha eklendi. Kanada merkezli Adbusters (Reklam Kovanlar) Medya Vakfı’nın (Adbusters Media Foundation) başlattığı Brand America Boycott adlı kampanya ile dünya vatandaşlarına savaş çıkması halinde, “Amerikan markalarını boykot edin” çağrısında bulunuyor. İnternet siteleri ve Adbusters adlı dergilerinde; “Dünyanın muhalefetine rağmen Amerika savaşa girdi bile, bu canınızı mı sıkıyor? Öyleyse ne duruyorsunuz, artık bir adım atmanın ve kan içici ABD’yi tam da bel kemiğinden, ekonomisinden vurmanın zamanı geldi. Amerikan markalarını boykot edin” diyorlar. Kampanyaya grubun internet sitesi www.adbusters.org’ta yayımladığı ‘Amerikan Markalarını Boykot Andı’nı imzalayarak destek vermek mümkün. Şimdiye kadar bu andı imzalayanların sayısı 10 bini geçti.  Andı her imzalayan en az beş kişiye e-posta aracılığı ile bu andı gönderiyor ve imzalamaya çağırıyor.

 

Hintli muhalif yazar Arundathi Roy’un 27 Ocak günü Porto Alegre’de yaptığı konuşmada belirttiği gibi, “sattıklarını almayı reddettiğimizde şirket devri yıkılacak” fikrinden yola çıkan ve imparatorlukların da yıkılabileceğini savunan Adbusters’ın gönüllüleri, bu kampanyanın da tıpkı barış yürüyüşleri gibi ‘küreselleşmesi’ için çabalıyor. “Tüketiciler olarak elinizdeki gücün farkına varın” diyerek dünya insanlarına seslenen grup, insanlara ‘küresel’ Amerikan markalarını ‘küresel’ muhalefetinizden haberdar edin çağrısında bulunuyor.

“McDonald’s’lara gitmeyin, Nike ürünleri almayın, Disneyland’e gitmeyin, Hollywood filmi izlemeyin, Beyaz Saray’ın sözcülüğünü üstlenen Fox, CNN gibi kanalları ve MTV’yi izlemeyin” grubun önerilerinden sadece bir kaçı.

 

Amerikan markalarını boykot eylemine katkıda bulunmak ve eylemi ülkelerinde örgütlemek isteyenlere ellerinden gelen yardımı yapacaklarını ve önerilere açık olduklarını belirten Adbusters’ın eylemine şimdiye kadar destek verenlerin, boykot andını imzalayanların büyük bir çoğunluğu Kuzey Amerika’da yaşayan barış yanlıları.  Grubun örgütlediği bir diğer eylemin, Hiçbir Şey Satın Almama Günü’nün artık 60 ülkede gerçekleştirildiği, ‘küreselleştiği’ ve 15 Şubat’ta Şili’den Antartika’ya kadar dünya genelinde gerçekleştirilen savaş karşıtı eylemlere destek verenlerin sayısının on milyonu geçtiği düşünülürse, bu boykotun da kısa süre içinde tüm yerküreye yayılacağı düşünülebilir.

 

Belki de yeşil dolarların, paritelerin, borsa senetlerinin insan hayatından, doğadan daha değerli sayıldığı bir düzenle baş etmenin, ona karşı koymanın en iyi yollarından biri ‘oyunu’ düzenin kurallarına göre oynamak. Sattıklarını almamak, endeksleri alt üst etmek ve istenilenin aksine inatla tüketmemek. Savaş karşıtı gösterilerde sokakları dolduran binlerce insan için ‘lüzumsuz’ diyen George W. Bush, dünya genelinde üzerinde Made in USA yazan her türlü ürünün boykot edilmesine böylesine kayıtsız kalamayacaktır kuşkusuz. O görmek ve duymak istemese de ‘executive’ler bu sefer başkanı uyaracaktır.  

Boykot Andı

 

Savaşa karşı olan milyonlarca insandan biri olduğum için

Amerikan hükümeti dünyanın ne düşündüğünü dinlemeyeceğini   açıkça beyan ettiği için

Dev şirketler ve markaları Amerika’nın gücünün sembolü olduğu için

Savaş başladığı andan itibaren Amerikan markalarını boykot edeceğime ve İmparatorluk dinlemeyi öğrenene kadar elimden geleni yapacağıma

And içiyorum!