Göçer Üniversitesi

-
Aa
+
a
a
a

 

Adam Mickiewicz Müzesi’nde  açılan Migrating University (Göçer Üniversitesi) sergisinin küratöru Max Cegielsky Açık Dergi’de konuğumuzdu.

 

Ünlü Polonyalı şair, Adam Mickiewicz, 1855 Eylül ayında İstanbul’da yoğun halde bulunan Polonyalı göçmenleri organize etme amacıyla, daha sonra muhtemelen kolera nedeniyle hayatını kaybedeceği şehir olan İstanbul’a geldi. Mickiewicz’in çalışmalarının kolektif bilinç, edebiyat ve sanatı etkileyen ve yanı sıra yurtseverlik duygularını şekillendirmek için bir temel olarak hizmet eden, Polonya kültürü üzerinde kalıcı bir etkisi bulunuyor. (Kaynak: Culture.PL Türkiye)

  

Istanbul'un Beyoğlu semtinde (Tatlı Badem sokağı)'nda köşebaşında, 23 nolu bir bina vardır. Bu üç katlı, her katta küçük iki odası bulunan 128 yıl önce, Polonya'nın milli şairi Mickiewicz'in oturduğu ve gözlerini kapadığı evdir. Bu ev Kırım Savaşı'nda Polonyalılar'ın "toplandıkları, hararetli konuşmalar yaptıkları, bir merkezdi. Adam Mickiewicz ve arkadaşları bu evde kalırlar, yemeklerini kendileri pişirirlerdi. Polonyalı göçmenler arasında, 1830 yılındaki ayaklanma sonunda Istanbul'a gelen, ve Polonezköy'ü kuran Adam Czartoryski, yazar T.T. Jez ile (Hanri) takma adıyla Sobozowski ve sonradan müslüman olan Adam Michalowski de vardı. Şairin evinde kalan yakın arkadaşlarından Sobozowski o günlerde gönüllü olarak Kırım Savaşı'na katılacaktı. Ilk iş olarak bu savaşa katılanların giydikleri orijinal bir kalpakla, elbise satın aldı. Şair Mickiewicz, anılarında, bu arkadaşının orijinal kalpağıyla, pasaportundan başka hiçbir şeye değer vermediğini uzun uzun anlatır. Polonyalılar'ın Tarlabaşı'nda o sıralarda yadırgadıkları tek şey yangındı. Çünkü Istanbul'da sık sık yangın oluyordu. Günün birinde kendi evlerine sirayet edeceği korkusuyla, bu savaş yolcusu arkadaşının, uyurken kalpağıyla pasaportunu daima yastığının altına yerleştirdiğini, bir yangın çıktığında, önce bunları kurtarmayı tasarladığını hikâye eder. (Kaynak: Adam Mickiewicz Müzesi 

 

Bir “on dokuzuncu yüzyıl romantiği” olarak adlandırılan ünlü Polonyalı şair ve aktivist Adam Mickiewicz’in adına kurulmuş olan müze, Türkiye’den ve Polonya’dan sanatçıların sanatsal çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. 16 Kasım 2014’e kadar ziyaret edilebilecek olan “Adam Mickiewicz Müzesi’nde Sanatsal Müdahaleler” sergisi, video çalışmaları, ses enstalasyonları, afişler, giysi, aksesuarlar, fotoğraflar, kolajlar, neon çalışma ve mutfak performansı ile müze içerisinde gerçek anlamda bir sanatsal müdahale yaratıyor. Sergide, Adam Mickiewicz’in İstanbul’daki hayatından yola çıkarak İstanbul’un çok kültürlü geçmişine hem de bugünkü İstanbul’a ve Tarlabaşı’nın güncel sorunlarına değiniliyor.

Sanatçılar: Slavs and Tatars, Ania Kuczynska, Janek Simon, Wojtek Doroszuk, Tomasz Szerszen, Mikolaj Dlugosz, Özgür Demirci, Vahit ve Tunca Subaşı. (Kaynak: Culture.PL Türkiye)

 

Sergi hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.

 

İndirmek için: mp3, 34.6 Mb.

28 Ekim 2014 tarihinde Açık Radyo’da Açık Gazete programında yayınlanmıştır.

Açık Dergi Söyleşileri’nin podcast servisine ulaşmak için tıklayın.