Ekoloji Hareketleri Gündemi: 15.01.2013

-
Aa
+
a
a
a

Ekoloji Hareketleri Gündemi*

 

15 Ocak 2013

 

Ekoloji hareketleri Gündemi'nde Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları'ndan (ÇEHAV) Hacer Temirkan Sabiri ile tescillenen ve betona teslim olan Bodrum mandalinasını konuştuk:

 

Dinlemek için:

 

İndirmek için: mp3, 9.1 Mb.

 

15 Ocak 2013 tarihinde Açık Radyo’da Açık Gazete programında yayınlanmıştır.

 

* Ekoloji Hareketleri Gündemi Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları (ÇEHAV) ile birlikte hazırlanıyor:

 

Ekoloji Hareketleri Gündemi'nin podcast servisine abone olmak için tıklayın.

 

 

Ekoloji Hareketleri Gündemi'nin yayınlanmış diğer bölümlerine ulaşmak için tıklayın.

 

***

 

Ömer Madra: Günaydın Hacer hanım!

 

Hacer Temirkan Sabiri: Günaydın Ömer Bey, nasılsınız?

 

ÖM: Teşekkür ederiz, sizi sormalı?

 

HTS: Ben de iyiyim teşekkürler, buyurun.

 

ÖM: Bugün Bodrum mandalinası üzerine ve mandalina bahçelerinin akıbeti üzerinde bir şeyler öğreneceğiz herhalde?

 

HTS: Evet. Öncelikle belirteyim, Çevre ve Ekoloji Avukatlarından biriyim avukat Hacer Temirkan, Bodrum’da görevimi yürütüyorum. Bodrum denince Bodrum’a özgü konulardan konuşalım diye sanırım bu dönem gündemde olan Bodrum mandalinasını ele alalım istedim. Bodrum mandalinası hem mevsim meyvesi hem Bodrum’un bir anlamda kanayan yarası son dönemde. Tabii bu bir kesim için böyle, bir çok mandalina bahçesi yok oldu, kesildi, yerine binalar yapıldı, biliyorsunuzdur belki az çok.

ÖM: Evet.

 

HTS: Bu Bodrum’un belli başlı çevre sorunlarından biri. Şimdi neden yeniden gündeme geldi? Dediğim gibi mevsim meyvesi, aynı zamanda Bodrum mandalinası Bodrum ticaret odasının girişimiyle tescillendi. Coğrafi işaret tescili aldı, Bodrum turunçgilleri üreticileri birliği ve Bodrum ticaret odası bu girişimde bulundu. Yaklaşık 3 yıllık bir sürecin sonunda koruma altına alındı patent enstitüsü tarafından. Artık başka yörelerin mandalinaları Bodrum mandalinası olarak satılmayacak, satılamayacak, onu koruyucu bazı hükümler var. Tabii yabana atılmayacak güzel bir çaba bu kurumlar tarafından yürütülen çabalar. Onun dışında yine Bodrum mandalinasını koruma altına almak için 2007’de kurulan bir kurum var, 2006’da kuruldu ve 2007’de iktisadi işletmeleri kuruldu Turunçgil Üreticileri Birliği. Bu çaba da Bodrum’da yeniden Bodrum mandalinasından bir gazoz üretilerek, bunun Bodrum dışında da satışı sağlanarak ciddi bir katkı sağladı. Yine yurt dışına ihraç gibi çalışmalar var. Yanısıra Bodrum mandalinasından lokum, kolonya, vs. gibi üretimler var, şimdi lokum satışları var, onlar da fena gitmiyor aldığımız bilgilere göre. Sırada başka şekillerde bu ürünü değerlendirerek Bodrum mandalinasını yerlerde sürünmekten kurtarma gayesi var. Çünkü az sayıda kalan bahçe nedeniyle artık toplamaya değmeyecek derecede değer verilmeden tükeniyor. Toplama bir emek, bir maliyet, onun satışı, tüketiciye ulaştırılması aynı şekilde öyle. Bu süreci bir yerinden tutmağa çalışan belli girişimler var ama temel olarak asıl sorun şu gibi görünüyor, tarım arazileri korunamıyor, tarım arazileri tarım dışı kullanımlara açılıyor. Bunların en başlıca sebepleri sanayi ve turizm olarak görünüyor; büyük şehirlerde daha çok sanayi, kıyı kasabalarında, kıyı kentlerinde de turizm tarım arazilerine zarar veriyor, hatta yok ediyor.

 

ÖM: Buralara otel ve moteller mi yapılıyor yani?

 

HTS: Otel, motel, villalar, ikinci konutlar yani bir çok kentlinin senede belki en iyi ihtimalle birkaç ay kullandıkları ikinci konutlar, manzaralı bir ev sahibi olma, deniz kenarında tatil yapma, yani bir lüks otelde ya da deniz kenarında tatilini geçirme hedefleriyle tabii turizm de olsun ama bir başka belki gündem sürdürülebilir turizm, eko turizm üzerine konuşabiliriz. Bodrum için şu anki turizm tercihleri, turizm politikaları Bodrum’a ciddi zararlar veriyor, zarar gören temel unsurlardan biri de Bodrum mandalinası. Bir de şundan bahsetmek istiyorum, bunlar değişik bilgiler, ben de şöyle bir bakınca görebildim, Mehmet Hilmi beyi hatırladım mesela Turgutreis’te bir caddenin adıdır Mehmet Hilmi Bey. Mehmet Hilmi bey Bodrum’a mandalinayı ilk getiren kişidir, Rodos’tan almış fidanları bundan 100 yıl kadar önce, o fidanları o dönem süngercilikle, denizle, balıkçılıkla geçiniyor Bodrum halkı ve zarzor geçiniyor. Mandalina inanılmaz bir girdi sağlamış Bodrum’a, herkes mandalina dikmeğe başlamış, ciddi gelirler elde etmeğe başlamış Bodrum halkı, çocuklarını yurtdışında okutmalara varana kadar kazançlar elde etmiş. Hatta Mehmet Hilmi bey öyle bir kazanç kaynağı yaratmış ki kamyonlarla şehir dışına taşınırken kamyonlarla eziliyor diye Bodrum’a bir liman yapılmış ezilmesin mandalinalarımız, deniz yoluyla taşınsın diye. Yine Mehmet Hilmi beyin bir çabası su tesisatları kurulmuş bu mandalina bahçeleri iyi sulanabilsin diye. Böyle bir geçmişi var geriye dönük bakıldığında. Fakat gelir turizme kaymış, mandalina bahçeleri yavaş yavaş kesilmeğe başlanmış, mandalinalar sökülmüş yerlerine oteller ve başka turizm tesisleri yapılmış. Mandalina bahçeleri şimdi bodrumun nadide gözbebeklerinden ama son derece azalan bir değer olarak görünüyor. Belli yine iyi niyetli çabalar var, Bitez belediyesinin bazı çalışmaları var, mandalina bahçeleri daha çok tarım arazisi konumundaki bahçeler korunmaya çalışılıyor. Zaten yasa aslında teorik düzeyde bu bahçe ve tarım arazilerini koruyor, belli hükümlerle koruma altına alıyor ama başka bazı düzenlemelerle de onun nasıl delinebileceğini görüyoruz, bunun çok örneği var, çünkü tarım dışı amaçlarla bir çok çalışmaya da izin veriliyor, başka bazı yasaların izin verdiği çalışmalar nedeniyle. Belli iktifak hatları kuruluyor, belli tesisler yapılmasına izin veriliyor ya da turizmi teşvik kanununa dayanılarak yine araziler tarım araziler bir şekilde nitelik değiştiriyor, konut ya da imara açılıyor. Genel olarak mandalina bahçelerinin karşı karşıya kaldığı tehlikeler bunlar. Bir yandan güzel çabalar var, iyi niyetli çabalar var.

 

ÖM: Tescillenmesi gibi mesela bu pozitif bir gelişme.

 

HTS: Evet, Bodrum mandalinasının Bodrum dışına taşınıyor ve satılıyor olması da bence hala güzel bir çaba. Gazeteleri karıştırırken gördüm, mesela Afyon Dinarlı bir toptancı söylüyor, Bodrum mandalinası almak için gelen işte 18 yıldır Bodrum’a geliyormuş bu toptancı, o alıyor, bunun müşterileri var “ben Afyon’da çok güzel satıyorum, fakat diğer bölgelerin mandalinalarıyla fiyat bakımından biraz sıkıntı çekiyor. Bodrum mandalinası dalında 40 kuruş ama Hatay, Mersin gibi yerlerde 125 kuruş diye bahsediyor.

 

ÖM: Mersin’de de mandalina kalmış mı o da ayrı bir merak konusu tabii orada da muazzam bir yapılaşma benzeri Bodrum için anlattıklarınızın bir benzeri yapılaşmanın da orada olduğunu görmek çok kolay, mümkün aslında.

 

HTS: Evet bu ülke gündemi aslında. Tabii bizim mandalinamız biz Bodrumlu olarak başka bölgelerin mandalinalarından çok daha özel bir aroması var, özel bir kokusu var. Bir yanıyla geçmişe bakınca aslında bu da köken olarak bir başka yerden bize taşınmış bir ürün ama buranın toprağı, iklimi, havası ona başka bir kimlik kazandırmış. Bu da Bodrum’un simgelerinden biri haline gelmiş. Çok az sayıda kalan Bodrum evi, begonvillerimiz, vs. yani bize özel şeyler tümüyle kaybolmasın, bunlar bir kültür değeri olarak aynı zamanda geleceğe taşınsın, bununla ilgili güzel haberler bunlar bence aktardıklarım ama desteklenmesi gerekiyor.

 

ÖM: Çok teşekkürler.

 

HTS: Bir bütün olarak ülke gündeminde, bizim burada yaşadığımız problemin ışığında ülke gündeminde tarım arazilerini koruyacak çok daha iyi mevzuatlar, çok daha kararlı adımlar bekliyoruz. Bu sadece bizim için değil işte Mersin veya bütün Türkiye gündemindeki çevre tahribatlarının önüne geçecektir. Çok teşekkür ederim, iyi günler, görüşmek üzere.