Amerika'da 'aşk' - Evlenmeden asla!

-
Aa
+
a
a
a

Fuat Erman(Liberation'dan derleyip yorumlayan)

 

Pascal Riche’nin Orange’dan (Virginia - ABD) yazıp gönderdiği haber (2 Temmuz 2002 tarihli Liberation gazetesinin 46. sayfasında yer alan) hiç gözden kaçacak türden değildi. Haberi süsleyen fotoğraflar önce bakışınızın daha sonra zihninizin süratle oraya yoğunlaşmasını sağlıyordu. Fotoğrafların bence en ilginç olanında Iowa’da büyük bir tohum silosunun önündeki büyük billboard’ta şu yazıyı okuyordunuz: “Cinsel organlarda herpes hoş bir evlilik hediyesi değildir. Sakınmacılık (abstinence) - işte aşk hakkındaki her şey.”

 

Oldum olası püriten eğilimleri olan Amerika’da artık bazı çözümler çok radikal olmaya başlamıştı. Orange’da bir lisenin jimnastik salonunda sakınmacılık konusunda work-shop’lar düzenleyen Leslee Unruh “Ben size aşk (love) ve kaybetme (lost) arasındaki farkı anlatmak için buradayım. Eğer cinsel arzularınızı kontrol edemezseniz yaşamınızı da kontrol edemezsiniz” diyordu. Beklenilenin aksine 80’li yılların TV sunucularına benzeyen Unruh, 5 çocuk sahibi genç ve çekici bir anneanneydi. 

Fallik maketler

 

“Yahu bu ne anlatıyor, hangi asırdayız” demeyi düşünenleri fikrinden vazgeçirtebilecek bir silaha sahipti: Korku.

 Leslee Unruh; kurduğu dernek, sağlık bakanlığına danışmanlık yapıyor

“Biliyor musunuz, şu ara aramızda 5 tane yakışıklı delikanlı daha olacaktı ama onlar yok. Niye biliyor musunuz? Çünkü AIDS’ten öldüler” diyordu Unruh. İzleyiciler arasında her türlü farklı etnik kökenlerden gençler vardı; zenciler, hispanikler... Hepsi ikna olmuştu bu usta sunucu karşısında. O derece ki uygulamalı seanslar drama ile pekiştiriliyordu. Bir genç kız podyuma çıkıp rol gereği yakışıklı bir oğlana kur yapıyor, oğlan da “Evet, seni arzuluyorum ama aynı anda dönemeyeceğim cesur bir karar da almış bulunuyorum” diye cevaplıyordu. Sınıftan alkışlar, ıslıklar yükseliyordu. Hava biraz cıvıyınca otoriter Leslee kendi acıklı yaşamından örnekler veriyor (kendisini taciz eden üvey babası vs.), hemen sessizlik ve ciddiyet geri geliyordu. Leslee tam yol devam ediyor, cinsellikten kaynaklanan her tür kötülüğü çantasından birer birer çıkarttığı maket yılanlarda simgeleştiriyordu. Bu kötülükler sırasıyla hastalık ve ölümdü. Work-shop bitiminde Unruh hayranları ile kuşatılıyor bir kız “Bakireyim, utanıyordum. Sizin anlatılarınızdan sonra seçimimin ne derece doğru olduğunu anladım” deyip Leslee’nin boynuna sarılıyordu.

 

 İnsan Hakları İzleme Komitesi (HRW) ve Amerikan Sivil Haklar Birliği'ne göre,federal hükümetin fonladığı ve bugüne dek yarım milyar dolar harcanan bekaret propagandası, cinsel eğitimi ve prezervatif gibi korunma yöntemlerini yok saydığı için tehlikeli ve temel hakların ihlali.

Clearinghouse Abstinence derneğinin başkanı Leslee Unruh çok doğaldır ki köktenci Hıristiyanlar tarafından destekleniyor. Son seçim kampanyasında Başkan Bush okullarda yer alacak olan “abstinence only” programlarına ayrılan bütçeyi % 170 oranında arttırmıştı. Böylece bütçe 135 milyon dolara yükseltiliyordu. Sadece Kaliforniya eyaleti bu bütçeden pay almayı reddediyordu. Neden? Çünkü bu tür programlar ergenleri cinsellikten soğutmaktan başka bir amaca hizmet edemez olmuştu. Kongrelerde Demokratlar bu programın içeriğinin genişletilip prezervatifli korunma (güvenli seks) kavramını da kapsaması konusunda baskı yapıyorlardı. Ama boşuna, bu bütçeden faydalananların prezervatif kelimesini bile telaffuz etme hakları yoktu.

Leslee Unruh’a göre aynı anda gençlere hem sakınmacılık (abstinence) hem de prezervatiften söz etmek sadece kafaları karıştırırdı. Bu onlara enjektör dağıtıp esrar kullanmayın demeye benzerdi. Seks yapanlar “Peki gerçekler?” diye sorunca, Leslie Unruh “Biz de bunu değiştireceğiz. Gerçek dün farklıydı, yarın niye başka olmasın” diye yanıtlıyordu.

 

Baltimore’da (Maryland) “Eğitmen ve Çocuk Cinselliği” konusunda danışman olan Deborah Roffman için ise durum çok vahim. Gerek çocuklara, gerek ergenlere, aynı anda birbirine iki zıt mesaj veriliyordu: Sakınmacılık programlarında verilen hükmedici “seks yapma” mesajı, diğer yandan her geçen gün gittikçe daha küçük yaşlara yöneltilen, TV, film ve reklamlardan verilen “Seks yap, seks yap!” mesajıydı. Biri çok direkt, diğeri ise daha gevşek, “korkacak bir şey yok, cinsellik çok sıradan, cool bir şey” mesajlarıydı bunlar. Roffman’a göre bu iki zıt mesajın ortası bulunmadıkça çocukların cinselliği sağlıklı bir şekilde algılayıp doğru kararlar vermesine imkân yoktu.

 

Atlantik’in diğer tarafında, yaşlı Avrupa’da cinsellik ne şekilde algılanıyordu, bu da başka bir yazımızın konusu olacak.