Alternatif Bir Dünya Arayışında Zapatist Cephe

-
Aa
+
a
a
a

“Küreselleşme karşıtı” eylemler için yazılanlar, eğer olumlayıcı kanatlardansa, daha çok hareketin ruhu üzerinde durmakta, ortaya konan yüreklilik ve kararlılığı ön plana çıkarmaktaydı. Bu unsurların öneminin hiçbir şekilde yadsınamayacağını, tersine, işin özellikle o ‘ruhu’ denen ve umutlarla, düşlerle beslenerek bilenen içsel kaynağı olmaksızın hedeflerin gerçek anlamına ulaşamayacağını biliyoruz. Ancak sermaye yandaşı, dolayısıyla küreselleşme taraftarı medyanın bildik ‘bozguncu’ yorumları ve eylemin içeriğine ilişkin bilgilendirmeyi kasıtlı olarak engelleme çabaları karşısında, bu tür eylemlerinin yalnızca duygusal tepkilerden ibaret olmadığını, onun düşünsel arka planını

aydınlatmaya çalışarak göstermek gerekiyor. Aşağıda yer alan yazı bu amaçla 1996 yılına giderek, Meksika’nın Chiapas Eyaleti’nde “küreselleşmenin” ideolojisi olarak kabul edilen neoliberalizme karşı düzenlenmiş kıtalararası bir toplantıya gönderme yapmakta, böylelikle, özellikle Prag gösterilerinde YA BASTA - ARTIK YETER! sloganıyla adını sıkça duyuran eylemci grupların nasıl bir alternatif dünya düzeni arzuladıklarını da göstermeye çalışmaktadır.

 

“San Francisco’da gay, Güney Afrika’da zenci...”

 

Chiapas’da 1996 yılında gerçekleşen ve neoliberalizme karşı insani bir toplumu hedefleyen kıtalararası toplantı, bir toplumsal muhalefet hareketi olan ve dünya kamuoyunda genellikle Zapatistler olarak bilinen FZLN (Zapatist Ulusal Özgürlük Cephesi) tarafından organize edilmişti. Adlarını dünyaya ilk kez ülkelerinin, ABD-Kanada-Meksika ticaret birliği olan NAFTA’ya katılma kararına karşı çıkarak duyuran hareket aslında Meksika’nın güneyindeki Maya kökenli yerli haklarını korumak için oluşmuş, ancak zaman içinde aynı hareket yalnızca ülke sınırları içinde değil, tüm dünya topraklarında yaşayan ve insani varoluş koşullarından rahatsızlık duyan herkesi kucaklamaya hazır bir başkaldırı çağrısına dönüşmüş. Bunu en iyi ortaya koyan örnekse, hareketin lideri olarak kabul edilen Komutan Yardımcısı Marcos’a bazı çevreler eşcinsel dediğinde, FZLN’nin verdiği yanıt:

“Marcos, San Francisco’da bir gay (eşcinsel), Güney Afrika’da bir zenci, San Ysidro’da bir chicano, İspanya’da bir anarşist, İsrail’de bir Filistinli, San Cristobal sokaklarında bir Maya yerlisi…başkaları için kitap yazan bir gazeteci, gece saat 10 da metroda yalnız başına bir kadın, topraksız bir köylü, işsiz bir işçi, mutsuz bir öğrenci… Ne kitabı, ne okuyucusu olan bir yazar ve tabii Güneydoğu Meksika dağlarında bir Zapatisttir…”

 

Ve işte aynı Marcos  yukarıda adı geçen toplantının açılış konuşmasında kendilerini şöyle tanıtıyor:

 

“Zapatizm yeni bir ideoloji veya eski ideolojilerin tazelenmesi değildir. Zapatizm diye bir şey yoktur. O yalnızca köprüler gibi bir taraftan diğer tarafa geçişe hizmet eder. Her şeyin iki yüzü vardır. Reçeteler, yol şeritleri, stratejiler, taktik, yasalar, kurallar ve evrensel parolalar yoktur. Yalnızca tek bir istek vardır: Daha iyi bir dünya kurmak, hatta yeni bir dünya demek zorundayız. Nasıl? Bunu bilseydim, burada olmazdım... Sonuç: Zapatizm kimsenin değildir, demek ki herkesindir!”  

 

Bu anlayışlar çerçevesinde gerçekleşen kıtalararası buluşma, kapitalizmin neoliberal yeniden yapılanma sürecinden başka bir şey olmayan “küreselleşmeyi” deşifre etmek ve ona karşı gelecekte nasıl mücadele edilmesi gerektiğini saptamak üzere organize edilmişti. Toplantının program ve gündemiyse nasıl bir alternatif aradığının ipuçlarını veriyordu. Program genel olarak şu maddelerden oluşmaktaydı.

·     Neoliberalizm koşullarında yaşamın siyasal yönleri/ direniş biçimleri/ mücadele ve eylem önerileri

·     Neoliberalizm koşullarında yaşamın iktisadi yönleri/ direniş biçimleri/ mücadele ve eylem önerileri

·     Neoliberalizm koşullarında yaşamın kültürel yönleri/ direniş biçimleri/ mücadele ve eylem önerileri

·     Neoliberalizm koşullarında yerlilerin yaşam deneyimi/ direniş biçimleri/ mücadele ve eylem önerileri

 

Yuvarlak masa toplantı ve panellerine ilişkin örneklerse şöyleydi:

 

MASA 1: Elimizdeki politika nedir ve ne tür bir politikaya gereksinimiz var?

·     Acısını çektiğimiz global iktidar nasıl uygulanıyor ve egemenliği nasıl yeniden üretiyor?

·     Global iktidara karşı siyasal ve toplumsal örgütlenme biçimleri

·     Geçmişle ne yapmalı? İdeolojiler, Berlin Duvarı’nın yıkılışıyla yükselen duvarlar

·     Politika yapmanın ve söylemenin yeni biçimleri... Araçlar, amaçlar

 

PANEL: Demokrasi bir seçme özgürlüğü müdür? Yoksa satın alma mı? Bir vicdan özgürlüğü mü? Kararları kimler veriyor?

 

MASA 3: Bütün kültürler herkes için. Ya medyalar? Grafiti’den siberuzaya.

·     Bir özgürlük yolu olarak iletişim

·     İnsan yüzlü bir eğitim ve bilim

·     Direnişin sanatı ve yaratıcılığı: Yazın, şiir, resim, heykel, tiyatro, müzik ve sinema, uygulamalı sanatlar.

·     Çok kültürlülükten ‘gösteri toplumu’na

 

PANEL: Kültürün globalleşmesi: Birleşme mi, uyum içinde farklılıklar mı? Bütün kültürler herkes için.ÖZEL MASA: Dillerin kabulü ve gösterimi için; dünyanın tüm dilleri, Babil’in kurtuluşu.

 

MASA 4: Sivil olmayan toplum var mı?

·     Örgütlenmiş sivil toplum. Sendikacılığa, devletdışı örgütlere, özerkliğe, özyönetime, kentsel ve kırsal hareketlere ne oluyor?

·     Sivil toplumun dışlanmışları: Kadınlar, eşcinseller, HIV pozitifler, uyuşturucu bağımlıları, yaşlılar ve çocuklar.

·     Ölüm makinesine karşı sivil toplum: Antimilitarizm ve çevrebilim.

·     Baskı ve direnme. Cezaevleri ve akıl hastaneleri. İnsan hakları mücadelesi.

 

MASA 5: Bu dünyaya birçok dünya sığar.

·     Bir barbarlık olarak gerçeklik: otoriterlik, soykırım, etnik kıyım, iç savaş.

·     Yeni ve eski kimlikler. Tüm dünyanın ‘Kızılderilileri.’

·     Gezegeni bölen duvarlar: Göç ve sürgün.

·     Direniş ve dayanışma. Yerelden globale. Cemaat adetleri, özerklik, ulusal kurtuluş, halkların birliği ve dünya mücadeleleri ağı.

 

PANEL: Öldürüldüklerinde bile ölmeyi aklından geçirmeyen tüm kültür ve uygarlıklar.

 

Umudun Enternasyonalizmi adı da verilen söz konusu platform çağrısı, çağrıyı yapan FZLN’nin dünyaya bakışını yansıtması açısından da önemliydi. Örneğin FZLN iktidar sorununu çok farklı değerlendiriyor. Dünyayı silahlı ya da silahsız ele geçirmekten yana değiller, zira “iktidar” onlara göre ele geçirilmekten ziyade yok edilmesi gereken politik bir kavram. Yine Marcos’un sözleriyle:

 

“Yeni politik bir kültürün yapılanmasına gerek vardır. Bu yeni politik kültür, iktidara yeni bir bakış biçiminden doğabilir. Mesele iktidarın devralınması değil, onu kullananlarla, altında ezilenler arasındaki ilişkiyi değiştirmektir.”

 

Bu yüzden başkentin önemli üniversitelerinden UNAM’da seçimler sonrası Meksika’nın yeni siyasal yapısına ilişkin bir tartışma platformu oluşturdular ve bu forumda ele alınan konulardan biri de insanların politik karar mekanizmasına katılımı, diğer bir deyişle varolan demokratik yapının eleştirisi. Tartışmalarla ilgili yayınladıkları bir bildiride 18 yaş ve üstü Meksika vatandaşının oy verme dışında politik yaşama hiç bir şekilde katılmadığını, bunun anlamınınsa ilkeleri önceden belli kadrolarca belirlenmiş ve halka hazır paketler halinde sunulmuş

partileri benimseme ve kabul etmekten öteye gitmediğini, ayrıca partileri de piramit tarzı yapıları gereği, zirvelerine çıkılmadıkça politikayı belirlemeye fırsat vermemelerinden dolayı eleştiriyorlar.

 

“Oysa,” diyorlar, “yatay bir yapılanmayla halkın tüm kesimlerinin doğrudan karar verme sürecine katılımını sağlayacak yeni bir politik sistem geliştirilebilir.” Bunun olanaklılığı içinse 1996’de yaşadıkları kendi deneyimlerini gösteriyorlar. Hükümetle başlattıkları San Andres görüşmelerinde Zapatacılar üniversitelerden sendikalara geniş bir sivil toplum yelpazesinin yer aldığı bir arabulucu komisyona önerilerini sunmuş ve bu önerilerin formüle edilme aşamasına tüm yerli yerleşim birimleri tek tek aileler düzeyinde tartışarak katılmıştı. Bunun kendi sorunlarını düşünme, analiz etme ve karar vermeye doğrudan katılma gibi varolan sistemde yaşanamayacak çok ayrıcalıklı bir deneyim olduğunu savunan Zapatacılar, yalnızca kendi ülkelerinde değil tüm dünyada bir demokrasi krizi olduğuna ve asıl demokrasinin nasıl sağlanacağı sorusunun artık sorulması gerektiğine inanıyorlar.

 

İnsanca bir toplum için...

 

Görüldüğü gibi sermayenin küreselleşmesi karşıtı hareket yalnızca isyankar bir öfkeden ibaret değil, tersine o öfkeli başkaldırışa anlamını kazandıran ve henüz oluşum aşamasında bulunan bir politik bilinçlilik hedefine de sahip. Aralarındaki düşünsel ayrılıklara rağmen aynı coşkuyu paylaşarak birlikte hareket edebilme becerisini gösterebilmeleriyse, “küreselleşmeye” alternatifin nereden geçtiğini göstermesi açısından dikkat çekici olsa gerek. Bu özgünlüğü en iyi ortaya koyan örnekse 1996 Berlin’de yayınlanan “Neoliberalizme Karşı İnsanca Bir Toplum İçin Avrupa Açıklaması”ndan, aşağıdaki alıntı:

 

“Farklı yaşam gerçeklikleri, ırkçı, cinsiyetçi, ataerkil, sosyal, ekonomik ve kültürel kısıtlama ve baskı konusunda farklı deneyimleri olan insanlar olarak bugüne kadarki, bugünkü ve gelecekteki organizasyon ve mücadele tarzlarımızı birbirinden farklı başkaldırı biçimleri belirlemiştir ve belirleyecektir. Bu farklılıkları inkar etme niyetinde değiliz, yalnızca tüm bu çeşitliliği bütünleştirecek yolu, reçeteyi, çözümü, öğreti ya da organizasyonu bulmayı düşünüyoruz. Gücümüz olarak gördüğümüz çeşitliliğimizi çalacak bir aynılaşma tarzı bütünleşmeyi istemiyoruz.”

 

Dünya şimdi bir yol ayırımında. Globalleşen krize yine globalleşmek zorunda olan alternatif bir çözümle yanıt verme şansı hala var ve bunun için bakın Octavio Paz ne diyor:

“Çağın sonuna geliyoruz. İnsan olmak anlamından çok şey yitirdi bugün. Teknoloji de buna bir çare bulamıyor artık. Ve bizim yapmamız gereken, çoktandır yitirdiğimiz kavramları yeni baştan oluşturmak. Her ne yolla olursa olsun insanlığımızı yeniden kazanmak. Ya da bambaşka, yepyeni bir ‘insanlık’ kavramı yaratmak…Çünkü insanlar artık düş görmüyorlar...”

 

“Artık görüyoruz” diyenler de var. Bugün bir avuçlar belki; ama zaten köklü değişimler de hep ‘bir avuç’la başlamaz mı?

 

 

Zapatista Front of National Liberationhttp://www.ezln.org/archivo/fzln/

 

Frente Zapatista de Liberación Nacional (İspanyolca)http://www.fzln.org.mx/