2015 Paris İklim Konferansı Öncesinde Akademisyenlerden Dünya Liderlerine Açık Mektup

Açık Yeşil
-
Aa
+
a
a
a

Açık Yeşil’de bu hafta, Ümit Şahin ve Ömer Madra, 30 Kasım’da başlayacak olan ve güvenlik gerekçesiyle bütün eylemlerin iptal edildiği açıklanan COP21 Paris İklim zirvesi öncesinde, 80 küsur ülkeden 3000'e yakın akademisyenin, Paris’te bir araya gelecek dünya liderlerini, iklim adaletini sağlamaya ve küresel ısınma konusunda acilen önlem almaya davet ettiği önemli çağrıyı ele aldılar.

Açık Yeşil’de bu hafta, Ümit Şahin ve Ömer Madra, 30 Kasım’da başlayacak olan ve güvenlik gerekçesiyle bütün eylemlerin iptal edildiği açıklanan COP21 Paris İklim zirvesi öncesinde, 80 küsur ülkeden 3000'e yakın akademisyenin, Paris’te bir araya gelecek dünya liderlerini, iklim adaletini sağlamaya ve küresel ısınma konusunda acilen önlem almaya davet ettiği önemli çağrıyı ele aldılar.


İndirmek için: mp3, 29.1 Mb.

Açık Yeşil’in podcast servisine ulaşmak için tıklayın.

 

Aralarında  dilbilimci Noam Chomsky, iklim bilimci Michael E. Mann, filozof Peter Singer ve tarihçi Naomi Oreskes’in bulunduğu, 80 küsur ülkeden 2,000’in üzerinde akademisyenin, 30 Kasım’daki iklim konferansında Paris’te bir araya gelen dünya liderlerini, iklim adaletini sağlamaya ve küresel ısınma tavanını 1,5 derece Celsius’un altında tutmak üzere vargüçleriyle çaba göstermeye çağıran mektup metni aşağıda:

 

Bazı meseleler öylesine önemli bir etik boyuttadırlar ki, tarihin doğru tarafında olmak, gelecek kuşaklar için ahlakî karakteri belirleyen bir işaret halini alır. Küresel ısınma işte böyle bir mesele. İklim değişikliğinden en az sorumlu olanlar, ona en zor uyum sağlayanlar ve onun etkilerinden en çok zarar görenler yerli halklar ve gelişme yolundaki ülkelerdir. Paris’teki Birleşmiş Milletler İklim Konferansı yaklaşırken endüstrileşmiş ülkeler dünyasının liderleri, şimdiki ve geçmişteki karbon salımlarımızın sonuçları konusunda ağır bir sorumluluğu omuzlamak zorundalar.

Oysa uluslararası topluluk, küresel ısınmayı endüstri çağı öncesi seviyelere göre 2 derece Celsius’la sınırlamak üzere bize üçte iki oranında bir şans tanımak için gerekli olan sera gazı indirimini şart koşmaya dahi razı gelecek gibi görünmüyor. Şu anda, ülkeler karbon salımlarını azaltmak üzere verdikleri bağlayıcı olmayan taahhütleri yerine getirecek olsalar dahi, bu yüzyıl sonuna kadar gene de 3 derecelik (Celsius) bir hararet artışına ulaşma yolunda olacağız. Bu, insanı can evinden vuruyor, çünkü bu azaltımları gerçekleştirmek için yapmamız gereken herhangi bir fedakârlık, bunları yapmamamız halinde yüzyüze kalacağımız felaketlerin, yani türlerin daha çok yok olması ve ekosistemlerin yitip gitmesi; kasırgalara dayanma gücümüzün azalması; daha fazla sıcak hava dalgaları; daha yoğun sağanak yağışlar; iklime bağlı ölüm ve hastalıkların sayısındaki artışlar; daha fazla iklim mültecileri; yoksulluğun azaltılmasındaki yavaşlamalar; gıda güvenliğinin azalması; ve bütün bu faktörlerin artırdığı çatışmalar gibi felaketlerin yanında hiç kalır. Risklerin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, liderlerimiz küresel ısınmayı en fazla 1,5 derecelik (Celsius) bir tavanla sınırlandırmak için tüm toplum katmanlarında dünya çapında bir seferberlik ilan etmek zorunda.

Bu mektubun altına imzasını koymuş olan biz kaygılı akademisyenler, araştırmacılar ve dünyanın dört bir tarafından gelen bilim insanları, içinde bulunduğumuz çevre durumunun ciddiyetinin farkındayız; topluluklarımıza, gelecek kuşaklara ve yoldaşımız olan diğer canlı türlerine borçlu olduğumuz özel sorumluluğun da farkındayız. Bu sorumluluğu eğitim ve iletişim faaliyetlerimizde yerine getirmek için uğraş vermeye devam edeceğiz. Liderlerimize, felaketle sonuçlanacak olan iklim değişikliğini önlemeleri için gerekli olan herşeyi yapmaları çağrısında bulunuyoruz. Aynı âciliyet duygusuyla, kendi yurttaşlarımızı da küresel ısınmaya vargüçleri ile karşı koymaları konusunda kendi liderlerini sorumlu tutmaya çağırıyoruz.

Metnin İngilizce orijinalini okumak ve imzalamak isteyen akademisyenler için:

http://globalclimatechangeweek.com/open-letter/

(İngilizce’den çeviren: Ömer Madra)