The Guardian gazetesinde yayımlanan bir haber ve söyleşinin başlığı şöyle: “İsveçli 15 yaşındaki kız çocuğu, iklim kriziyle mücadele etmek için dersleri asıyor.” İsveç’in gelmiş geçmiş en sıcak yazının ardından, Greta Thunberg, politikacıları harekete geçirmek amacıyla parlamento önünde okul grevine başladı.
Ey okur, bildiğin gibi, Vakayiname, “olaylar güncesi” gibi birşey. Bu hafta sonu yayınlanan küçük bir röportajı anlatmakla bugünkü vakayinameyi tamamlayacağız.
Küçük dedik, fakat dünyanın ezici çoğunluğu için muazzam önem taşıyor. Britanya’nın Guardian gazetesinde yayınlanan bu olağanüstü röportajı çevirip aktarıyoruz:
“İsveçli 15 yaşındaki kız çocuğu, iklim kriziyle mücadele etmek için dersleri asıyor.”
İsveç’in gelmiş geçmiş en sıcak yazının ardından, Greta Thunberg, politikacıları harekete geçirmek amacıyla parlamento önünde okul grevine başladı.
David Crouch, Stockhom’den bildiriyor Cumartesi, 1 Eylül 2018-09-03
Eğer politikacılar olgulara kulak asmayacaklarsa neden okulda birşeyler öğrenmek için bunca zahmete katlanacakmışız?
Bu basit farkındalık olayı, 15 yaşındaki Greta Thunberg’i, bildiği en etkili protesto hareketini gerçekleştirmeye itmiş. Greta grevde: İsveç’te 9 Eylül’de yapılacak genel seçimlere kadar okula gitmeyi reddediyor; amacı iklim krizine dikkat çekmek.
Greta’nın protestosu, ilk kayıtların tutulmaya başladığı 262 yıl öncesinden bu yana yaşanan en sıcak yaz mevsiminde sıcak dalgalarının ve orman yangınlarının fena vurduğu ülke insanlarının ilgisini üzerinde toplamayı başarmış.
O, iki haftadır her gün, Stockholm’ün merkezindeki Parlamento binasının önünde kaldırım taşlarının üzerinde sessiz sedasız oturmakta ve gelip geçenlere şu sözleri içeren bir el ilanı dağıtmakta: “Bunu yapıyorum çünkü siz büyükler geleceğimin içine ediyorsunuz.”
Greta’nın kendisi, iki saç örgüsü ile ufak tefek bir kız çocuğu – öyle iklim devriminin lideri diye düşünebileceğiniz bir tip değil.
“Bunu yapıyorum çünkü başka kimse birşey yapmıyor. Yapabileceğimi yapmak, benim ahlakî sorumluluğum. Politikacıların iklim sorununa öncelik vermesini, iklime odaklanmasını ve onu bir kriz olarak ele almasını istiyorum.”
İnsanlar ona okulda olması gerektiğini söylediklerinde onlara okul çantasındaki okul kitaplarını gösteriyor.
“Kitaplarım burda,” diyor kusursuz bir İngilizceyle. “Ama şunu da düşünüyorum: Okulda neyi kaçırıyorum? Orada ne öğreneceğim? Olgular ve gerçekler birşey ifade etmiyor artık. Politikacılar bilimcileri dinlemiyor; o zaman ben ne öğreneceğim ki?”
Thurnberg’in protestosu İsveç’in iklim öncüsü ve çevre şampiyonu şöhretine kapılmış birine şaşırtıcı gelebilir. Bu yıl ülke “dünyanın en iddialı iklim kanunu”nu meclisten geçirdi ve 2045’e kadar karbon salımı sıfırlamasını gerçekleştirip 2015 Paris İklim Anlaşması hedeflerini de rahatlıkla aşmayı amaçlıyordu.
Ama Greta “Bu çok geç ve çok yetersiz bir hamle. Bu hedeflere çok daha önce ulaşılması gerek. İsveç yeşil bir cennet filan değil; en büyük karbon ayak izlerinden birine sahip,” diyor.
Annesiyle babası protestoyu bırakıp okula dönmesini istiyorlarmış. “Öğretmenlerim ikiye bölünmüş durumda” diyor Greta. “İnsan olarak, yaptığım şeyin iyi olduğunu düşünüyorlar, ama öğretmen olarak, buna bir son vermem gerektiğini söylüyorlar.”
Öğretmenlerinden biri, işi bırakıp onun protestosuna katılmış. 26 yaşındaki Benjamin Wagner, bu grev dolayısıyla üç haftalık ücretini –ve işini- kaybedeceğini düşünüyor.
“İklim değişikliğini durdurma konusundaki yetersizliğimiz, birinci dünya savaşını durdurma konusunda harcanan çabalara benziyor,” diyor Wagner. “Yıllar yılı bunun başımıza geleceğini biliyorduk, binbir konferans düzenlediler ama gene de önlemeyi başaramadılar.”
“Greta bir başbelası," diye devam ediyor öğretmeni. “Büyüklerin sözünü dinlemiyor. Ama son hızla felakete doğru gidiyoruz; bu durumda tek mantıklı şey, mantıksız davranmak oluyor.”
İsveçliler arasında da ona kulak verenlerin sayısının arttığına dair işaretler var. Merkez-sol koalisyon hükümetinin ortağı olan Yeşiller Partisi, ülke, eşi menendi görülmemiş bir kuraklığın kırsal bölgeleri çıra gibi yanıp tutuşacak hale getirmesiyle çıkan ve haftalarca durdurulamayan 60’tan fazla orman yangınıyla kasıp kavurulmadan önce halkoyu yoklamalarında yerlerde sürünmekteydi. Şimdi Parti’ye destek yarı yarıya yükselmiş ve oran yaklaşık yüzde 6’ya çıkmış durumda.
Parlamento’da Yeşiller Partisi milletvekili Janine Alm Ericson, “Greta’nın cesaret ve kararlığı beni çok etkiledi,” diyor.
Ve ekliyor: “Ama onun bu eyleme kalkışmak zorunda kalması da beni üzüyor. İsveç’teki siyasi partiler üzerlerine düşeni yapmadılar. Çok sıcak yaz sayesinde insanların iklim değişikliğini kavraması, neler olabileceğini tahayyül etmesi biz İsveçliler ve bazı Avrupalılar için kolaylaştı.Yani, olup biteni görmezden gelmeye devam edersek, neler olabileceğini düşünebiliyoruz artık...”
Parlamento binasının dışında 45 yaşında bir sanat yönetmeni olan Stella d’Ailly’yi görüyoruz. Thunberg’in eylemine destek vermeye gelmiş.
“Protesto hareketine katılmazsam içimden ölüyormuşum gibi hissediyorum kendimi” diyor Stella. “İsveç çöplerin ve atıkların dönüştürülmesi konusunda gayet iyi örgütlenmiş olabilir örneğin, ama işin başında gelen plastik şişeleri ve ambalajları, naylonları azaltma konusunda hiçbir şey yaptığımız yok. Kökten bir dönüşüme ihtiyacımız var.”
Greta’nın iklim değişikliği konusunda birkaç sene önceki uyanışı ise ailesi içinde bayağı kargaşa yaratmış. Tanınmış bir opera şarkıcısı olan annesi Malena Ernman, uçuşların iklim üzerindeki etkileri sebebiyle uluslararası kariyerinden vazgeçmiş.
“Greta bizi hayatımızı değiştirmeye zorladı”diyor babası Svante. “İklim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Greta başlayınca biz de bu meseleye girdik, bütün kitapları falan okuduk. O da okudu.”
Öğretmenleri ona ışıkları söndür, kâğıt harcamaktan vazgeç dedikten sonra uçağa atlayıp New York’a tatile gidiyorlarmış. Greta içinse bu hiç yeterli değil: “Herkes sanıyor ki biz bu krizi hiç çaba harcamadan, fedakârlık yapmadan çözebiliriz.” Greta’nın bu satırları kaleme aldığı makalesi sosyal medyada büyük paylaşım almış, İngilizce’ye de çevrilmiş.
Babasının dediğine göre Greta grevdeyken bir yığın ev ödevi yapmış, üç de kitap okumuş.
“Okulda olması gerekiyor, onun bu eylemini destekleyemeyiz. Ama bir tavır koymak istemesine de saygı duyuyoruz. Greta ya evde oturacak ve gerçekten mutsuz olacak, ya da protesto eylemi yapacak ve mutlu olacak.”
Greta’nın Asperger sendromu var, ve bu, geçmişte onun sağlığını etkiledi,”diyor babası. O, bu sendromu bir sakatlık olarak görmediği gibi, tersine, iklim krizini görmesinde yardımcı olan bir armağan olarak görüyor.”
“Bu protesto eyleminin en iyi tarafı her geçen gün daha fazla sayıda insanın gelip eyleme katılması oldu” diyor Greta. Ve ekliyor:
“Okulda başımın derde girmesi umurumda bile değil. Tek bir kişi bile fark yaratabilir, ben buna inanıyorum.”
Söyleşinin The Guardian'da yayımlanan İngilizce aslını okumak için tıklayın.
Türkçeye çeviren: Ömer Madra
Ustamızın adı Hıdır değil bu sefer, sevgili okur; onun adı Greta. Kendisi 15 yaşında Asperger sendromlu bir öğrenci. Saçında 2 küçük at kuyruğu, ülkesinin Parlamentosu önünde oturup grev yapıyor ve elaleme el ilanları dağıtıyor.
Elinden gelen nedir, önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.
Vakanüvis ÖM