Açık Radyo: 6 Eylül 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

“İklim İçin Ayağa Kalk” ya da “İklim İçin Ses Ver”

 

Bu hafta sonunda (8-9 Eylül 2018) dünyanın dört bir yanında onbinlerce kişi fosil yakıtlardan arındırılmış bir dünya için seferber oluyor. 80’i aşkın sayıda ülkede 600’ü aşkın etkinlik planlanıyor.

“İklim İçin Ayağa Kalk” ya da “İklim İçin Ses Ver” adı verilen bu büyük taban hareketi ya da kitle seferberliği içinde pek çok yaratıcı sanat eylemi yapılacağı bildiriliyor.

 

Fransa çevre bakanının devlet radyosunda canlı yayında kendi hükümetinin iklim ve çevre politikasızlığını yere çalarak istifa etmesi, o istifanın ardından 200 kadar uluslararası şahsiyetin, tüm politik liderleri yerden yere vurarak iklim faciası konusunda onları ciddiyete davet eden bir çağrı yayınlaması, İsveçli 15 yaşındaki kız çocuğu Greta’nın zehir zemberek bir “bildiri” ile politikacıları derhal eyleme geçmeye çağırması ve bu çağrısını parlamento binası önünde sürekli oturarak okul grevine devam etmesi de, sıradan insanların hafta sonu sokağa dökülmeleriyle hep aynı sebebe, şairin anlattığı şu meş’um eşiğe veya devrilme noktasına dayanıyor:

 

“Yedi kat yerin altından uğultular geliyor. 

Çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır. 

Haram sevaboldu, sevap haramdır. 

[...]

Çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır. 

Duyuldu kim ölüm satılıp kâr edile, 

kendi kendilerin reddü inkâr edile 

ve duyuldu kabuğuna tık ettiği civcivin.

[...]

Bir ateş külçesi düştü buzların ortasına. 

Alâmetler belirdi, kıyamet alâmetleridir. 

Haberdir, erişmekte kaynayan su galeyan noktasına.

 

(http://siir.gen.tr/siir/n/nazim_hikmet/kiyamet_sureleri.htm)

 

***

 

Hızla yükselen risklere ilişkin bu müthiş âciliyet hali, normalde en az beklenmesi gereken yerde, bilim âleminde de kendisini gösterdi. Dünyanın en itibarlı bilimsel dergilerinden Proceedings of the National Academy of Sciences /PNAS (ABD Ulusal Bilim Akademisi Tutanakları), geçen ayın ortasında Will Steffen öncülüğünde 16 iklim bilimcinin, Yeryüzü sisteminin bir çöküş eşiğine gidiş risklerini lafı hiç dolandırmadan dile getiren canalıcı önemde bir bilimsel makalesini yayınladı. Başlığı: “Antroposen’de Yeryüzü Sisteminin Yörüngeleri”. (Will Steffen et. al., “Trajectories of the Earth System in the Anthropocene,” PNAS August 14, 2018 115 (33) 8252-8259)

 

Şimdi “İnsan Çağı”nda yeryüzü nereye gidiyor sorusunu soran ve cevaplarını da getirmeye çalışan bu önemli makalenin “özet” bölümünü çevirmeye çalışalım:

 

“Biz, kendini besleyip güçlendiren geri beslemelerin (self-reinforcing feedbacks) Yeryüzü Sistemi’ni gezegen eşiğine itmesi risklerini araştırıyoruz. Bu eşik aşılırsa iklimin orta seviyede sıcaklık artışlarının istikrarını engelleyebileceği ve insan kaynaklı karbon salımları azaltılsa bile bir “Sera Dünya”nın (Hothouse Earth) sürekli ısınan patikasına girmesine sebep olması risklerini araştırıyoruz. Eşiğin aşılması, son 1,2 milyon yılda herhangi bir buzul-çağları-arası dönemde ortaya çıkmış olandan çok daha yüksek küresel sıcaklık ortalamalarına ve Holosen (Holocene) çağında ortaya çıkmış olandan  önemli ölçüde yüksek deniz seviyelerine yol açacaktır. Biz, böyle bir eşiğin olabilirliğinin kanıtlarını ve bunların nerelerde ortaya çıkabileceğini araştırıyoruz. Eşik aşılırsa, bunun sonucunda ortaya çıkacak yörüngenin (trajectory) ekosistemleri, toplumları ve ekonomileri bozması muhtemeldir. Yeryüzü sistemini potansiyel bir eşikten uzağa yönlendirmek ve bu sistemi içinde yaşanabilir bir buzul-çağları-arası durumda istikrara kavuşturmak için kolektif (toplu) insan eylemlerine ihtiyaç vardır. 

Böyle bir eylemler bütünü, bütün Yeryüzü Sisteminin –biyosferin, iklimin ve toplumların– yönlendirilmesini zorunlu kılarve küresel ekonominin karbondan arıtılmasını, biyosferdeki karbon yutaklarının güçlendirilmesini, insan davranışlarında değişikliğe gidilmesini, teknolojik buluşları, yeni yönetişim düzenlemelerini ve dönüştürülmüş toplumsal değerleriiçerebilecektir.

 

(http://www.pnas.org/content/115/33/8252; vurgular: Vakanüvis)

 

***

 

Şairin “Alâmetler Suresi” ile başlamıştık; “Tebahhur Suresi” ile de bitirelim bari:

 

Gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu, 

encam 

            tavı gelmiş demirin.

 

Vadenin irişip çattığını bildiler, 

kavaklar titreşip yere eğildiler, 

ve çınar ağaçları 

                    gördüler haykıraraktan, 

köklerinin yılan ölüleri gibi 

                                 koptuğunu topraktan.

Pehlivanlar cümle libastan soyunmuş, üryan idiler. 

Kızıl kanatlı kuşlar kayalarda 

                                                hazırdı atlamaya. 

Vadenin irişip çattığını bildiler, 

kabardı, köpüklendi dalgalar 

                                         başladılar çatlamaya.

 

Gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu. 

Ve rûzigâr 

                  yükseldi ağır ağır, çoğaldı gitgide 

birikti, birikti ve ânı-vahitte 

«Ah edildi derinden 

  yer oynadı yerinden,» 

yıkıldı köprüler kemerlerinden, 

yazılı taşlar kapandı yüzükoyun.

 

Bu dem kıyamet demidir, 

bu, buhara inkılâbıdır kaynayan suyun...

 

(http://siir.gen.tr/siir/n/nazim_hikmet/kiyamet_sureleri.htm)

 

***

8 Eylül 2018 Cumartesi günü görüşürüz. 

 

Vakanüvis ÖM

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Canción del guerrillero Judith Reyes
Little rain Jimmy Reed
Pink Floyd Money