Açık Gazete: 5 Eylül 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

“Greta Grevde”- 2. Ders: Dersleri Asarak Verilen Sivil İtaatsizlik Dersleri 

Çocuktan al haberi! Vakanüvis olarak sıkı takipteyiz: Daha önceki vakayinamelerde yazdığımız gibi, İsveçli 15 yaşındaki Greta Thunberg, her Allah’ın günü İsveç parlamento binası nizamiyesi önündeki kaldırımda oturup okul kırmaya devam ediyor. Niçin? İklim için! Bu grevi hafta sonunda yapılacak genel seçime kadar sürdürmekte de son derece kararlı görünüyor.

Ey okur, küçük Greta dünyadaki iklim krizi felaketini ve insanlığın bununla baş etmekte çektiği büyük zorluğu vurucu bir makalede dile getirmiş. Değme düşünür ve aktiviste taş çıkartacak bir ustalıkla kaleme alınmış bu olağanüstü çağrı metninin İngilizcesi Medium.com sitesinde “Zamanımız Kalmadı”bölümünde yayınlandı. Biz de onu hemen çevirip şuracıkta sizinle paylaşmayı boynumuzun borcu biliyoruz:

“Kendimi güvende hissetmek istiyorum. 

Gece yalnız başıma yürüyerek eve dönerken.

Metroda otururken.

Geceleri uyurken.

Ama kendimi güvende hissetmiyorum.

İnsanlığın tarihindeki en ağır, en keskin krizle yüz yüze olduğumuzu bildiğim halde kendimi nasıl güvende hissetmem bekleniyor? Şu an harekete geçmezsek pek yakında her şey için çok geç olacağını bildiğim halde nasıl güvende hissedebilirim ki kendimi?

Küresel ısınmayı ilk duyduğumda şöyle düşünmüştüm: Bu doğru olamaz; varlığımızın ta kendisini tehdit edecek kadar ciddi birşey olması mümkün değil.

Böyle düşünmüştüm, çünkü aksi halde başka herhangi bir konudan bahsediyor olamazdık. TV’yi açtığımız anda yalnız bu mesele hakkında konuşulduğunu görürdük o zaman. Manşetler, radyolar, gazeteler. Hepsinde. Başka hiçbir şey okumaz ya da işitmez olurduk..

Sanki bir dünya savaşı ortalığı kasıp kavuruyormuş gibiydi.

Ne var ki, aslında hiç kimse bundan bahsetmiyordu.

Birileri bahsetse bile, söyledikleri bilimcilerin açıklamalarına asla uygun düşmüyordu. Geçen gün TV’de parti liderleri arasında bir tartışma programı seyrettim ve hepsinin orada dikilip nasıl yalan söylediklerini farkettim. İsveç’in karbon salımlarını kısmasının bir anlamı olmadığını, çünkü ülkemizin ne müthiş bir “rol modeli” olduğunu anlatıp durdular. Bizim asıl diğer ülkelerin salımlarını azaltmasına “yardım etmeye” odaklanmamız gerekir diyorlardı.

İsveç bir rol modeli falan değil. İsveç halkı yılda kişi başına 11 ton karbondiyoksit salıyor. WWF’e göre bu alanda dünyada sekizinci sıradayız.

Asıl yardıma ihtiyacı olan biziz.

Televizyonda böyle yalanlar atmalarına nasıl izin veriyorlar anlamıyorum.

Belki de büyükler iklim değişikliği meselesini kavramanın zor olduğu düşüncesindeler. Televizyonda ne zaman iklim konusunda bir program olsa, bunun bir çocuk programına dönmesi belki de bu yüzdendir. Ben iklim değişikliği meselesini 12 yaşımdayken kavradım ve ondan sonra da bir daha asla uçmamaya, asla et yememeye karar verdim.

İklim krizi çağımızın en can alıcı meselesi. Ne var ki, herkes bu krizi hiç çaba harcamadan, özveride bulunmadan çözebileceğimize inanıyor nedense.

“Pozitif düşün!” diyor herkes.

Sanki Titanik gemisindeki yolcular, buzdağına tosladıktan sonra oturmuşlar, kurtulanların ne kadar ilginç hikâyeler anlatacaklarını, ne kadar meşhur olacaklarını konuşuyorlarmış gibi. Ya da, kazadan kurtulanlardan kaç kişiye istihdam sağlanacağını.

Ne var ki, onlar ne yaparlarsa yapsınlar gemi gene de batacaktı. Oysa biz, çarpışmayı engelleyebiliriz. Buzdağının orada olduğunu biliyoruz. Hatta koordinatlarını tamı tamına biliyoruz. Buna rağmen, ne hız kesiyor ne de rotamızı değiştiriyoruz. Belki de tek yaptığımız, biraz yük boşalttık diye kendimizle övünmek. Tabii bu arada geminin süratini de artırarak.

Zamanla yavaşlayacak mıyız acaba?

100 yaşına kadar yaşarsam, 2103 yılında da hayatta olacağım.

Bugün “gelecek” hakkında düşündüğünüzde siz 2050 yılının ötesini düşünmüyorsunuz. O tarihte ben, en iyi senaryoya göre ömrümün yarısını bile tamamlamamış olacağım. Peki ondan sonra ne olacak?

2078 yılında ben 75inci yaş günümü kutluyor olacağım. Çocuklarım ve torunlarım olursa, onlar da bu yıldönümünü benimle birlikte kutlamak isteyecekler. Belki ben de onlara sizleri anlatırım. Nasıl hatırlanmayı arzu ederdiniz acaba?

Şu anda yaptıklarınız ya da yapmadıklarınız benim hayatımı, çocuklarımın ve torunlarımın hayatını tümden etkileyecek. Belki onlar da sizin neden birşey yapmadığınızı, aranızda bunu bilenlerin ve sesini yükseltebilecek durumda olanların neden bunu yapmadığını sorarlar kim bilir.”

(Greta Thunberg’in bu yazısı wedonthavetime.org web sitesi tarafından İngilizce’ye çevrilmiştir. https://medium.com/@wedonthavetime/greta-thunberg-sweden-is-not-a-role-model-6ce96d6b5f8b)

Vicdanlı, vurucu, makul, tok ve net bir ders işte: Sivil itaatsizlik 101.
 
Greta bizi yarın da Parlamento kapısındaki karatahtanın önünde bekliyor olacak, unutmayın.


İngilizcesinden çeviren Vakanüvis ÖM

 

 

 

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Kanaku y El Tigre Manos De Araña
West Side Story America
U2 Mothers Of The Disappeared
Bob Dylan George Jackson (Acoustic)