Değerler ve toplumsal kutuplaşma: Prof. İoanna Kuçuradi ile söyleşi

-
Aa
+
a
a
a

"Değerler" nedir? "Değerler" ile değer yargılarının farkı. "Değerler" konusu, toplumsal kutuplaşma açısından niçin önemli? Ülkemizde Felsefe alanının gelişmesi için en çok emek vermiş akademisyenlerden, Türkiye Felsefe Kurumu başkanı Prof. İoanna Kuçuradi ile konuştuk.

Değerler ve toplumsal kutuplaşma
 

Değerler ve toplumsal kutuplaşma

podcast servisi: iTunes / RSS

Kuçuradi’nin konuşmasından satırbaşları şöyleydi:

“Etikle uğraşan tüm filozoflar değerlerden bahsediyor. Değer kavramını Aristotales’te de bulabiliriz ancak Değer Felsefesi’nin geçmişi çok uzun değil. Değerler için evrenseldir diyemiyorum. İnsan hakları evrenseldir derken, her yerde geçerli denmek isteniyor. İnsan olan herkes için bir talep getiriyor ama geçerli olması gerekmiyor.”

“Üç kavramı birbirinden ayırmamız gerekiyor. Değer Yargıları, normlardır, genellikle kültürel normlardır. Yerden yere göre ve aynı yerde zaman içinde değişebilirler. İyi ve kötü sayılanlarla ilgilidir. Tekil olan değer ile değerler de aynı anlamda değildir. Ben bir şeyin değerini nötr olarak tanımlıyorum. Benzerleri arasındaki yerini ve özelliklerini gösterir. Bir de değerlilik kavramı var. Değerleri taşıyıcılarına göre ayırarak tanımlamak isterim. İnsanın değerleri, Toplumun değerleri ve Etik değerler. Etik değerlerin olmadığı yerde diğer değerler de işlemez. İnsan haklarından da bahsedemeyiz. Ben etik değerleri, insanı koruyan yaşantı ve eylem olanakları olarak görüyorum ve ikiye ayırma ihtiyacı duyuyorum. Birincisi; kişinin kendisi ve diğer insanlarla ilişkisinde yapıp ettikleri ile kazandığı özelliklerdir. Dürüst olmak gibi, adil olmak gibi ya da bunların tam tersi... Diğeri ise belirli kişilerle ilişkilerimizde değerlilik yaşantılarıdır. Sevgi, saygı, minnet gibi kişilere bağlı değerler.”

“Değer yargıları değer biçmeye yarıyor. Bunlar doğru-yanlış dediğimiz değerlendirmeler, değer biçme dediğimiz değerlendirmeler ki bunlar da hazır kültürel değer yargıları ile yapılan değerlendirmelerdir. Kişinin benimsediği değer yargılarıyla ezbere yapılan değerlendirmelerdir. Bir diğeri de kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiyle ilgili ezbere değerlendirmelerdir. Burada davranış normlarıyla değer yargılarının farkını görmemiz gerekiyor Normların işlevi önemlidir ama diğeri kullanılmaması gereken bir şeydir.”