İsrail’de bir devrin sonu: “Netanyahu, yolsuzluklarla ilgili ciddi soruşturmalara maruz kalacak”

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu’nda Ahmet İnsel, Peru ve İsrail’de düzenlenen seçimlerin yankılarını aktardı. 

Ufuk Turu: 15 Haziran 2021
 

Ufuk Turu: 15 Haziran 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Ahmet İnsel, Ufuk Turu’ne Peru’daki seçimleri gündemine alarak başladı. İnsel; geçen hafta yapılan Peru seçimlerinin sonuçlarının hala tamamen netleşmediğini, Pedro Castillo ile Keiko Fujimori arasında sadece 49.000 oy farkı olduğunu, Pedro Castillo’nun oy oranının %50,13, Keiko Fujimori’nin oy oranının ise %49,87 olduğunu ve Fujimori’nin oyların yeniden sayılmasını talep ettiğini aktardı. Amerika Devletleri Teşkilatı gözlemcilerinin seçimlerde herhangi bir usulsüzlük olmadığı yönündeki gözlemlerine karşın Fujimori’nin 200.000 civarında oyun iptalini talep ettiğini, iptali istenen bu oyların yerlilerin bölgelerinden gelmesi bakımından Castillo’ya ait olma ihtimallerinin çok yüksek olduğunu belirtti ve Fujimori’nin 2017’de de benzer bir seçim sonucu nedeniyle itiraz edip sonradan pişman olduğu ancak buna rağmen bu seçimde de bu tavrını sürdürdüğünü dile getirdi. İnsel, Fujimori’nin ikinci turda bu kadar çok oy almasına yol açan etmenin Peru sağ burjuva çevreleri olduğunu, politik atmosferin Peru’da çok çalkantılı olduğunu anlattı. 2017 yılında Fujimori’yi mağlup eden başkanın başkanlığını ancak Eylül 2017 ile Mart 2018 arasında sürdürebildiğini, başkanlıkta bunun gibi kısa dönem değişimlerin çok fazla olduğunu, son dört yılda dört başkanın değiştiğini hatırlatarak; ‘’Son dört yılda üç başkanın değiştiği dördüncüsünün geldiği bir ülkeden bahsediyoruz. İstikrarsızlığın boyutunu tarif etmek için söylüyorum’’ dedi. Başkanlık seçimlerinin birinci turuyla birlikte yapılan parlamento seçimlerinde de çok parçalı bir tablo olduğunu söyleyen İnsel, mecliste sekiz parti olduğunu ve birinci parti olan Pedro Castillo’nun partisinin oy oranının %13,5, arkasından gelen neoliberal aşırı sağ nitelikteki Fujimori’nin partisinin oy oranının ise % 11,3 olduğunu söyledi. Seçim barajı %5 olmasına rağmen bu sonuçların gündeme geldiğini, bu aşırı parçalanmanın nedenlerinden birinin yerliler ile kentli beyaz burjuva kesim arasındaki siyasal, etnik, kültürel uçurum olduğunu belirtti. İnsel, savcılığın denetimli serbestlik koşullarına aykırılık nedeniyle Keiko Fujimori ‘nin yeniden hapse girmesi talebinde bulunduğunu ekleyerek bu gündemi önümüzdeki sürece erteledi. 

Cumartesi günü Cezayir’de yapılan milletvekili seçimleri ile devam eden İnsel, Cezayir seçimlerinin en önemli özelliğinin barışçıl ‘Yeter Artık!’ hareketinden sonraki ilk yerel seçim olması olduğunu, sol ve laik partilerin çoğunun seçime katılmayı reddetmesi sebebiyle katılımın %30’da kaldığını aktardı. Kabylia bölgesinde çatışmaların olduğunu, çoğu seçim sandığının yakıldığını ve imha edildiğini, Cezayir kentinde de bazı çatışma ve protesto haberlerinin olduğunu aktardı. Seçim sonuçlarının dört gün içinde açıklanmasının beklendiği ve sağ partinin seçime katılım çağrısı yaptığı için mecliste oy oranının yüksek olacağı dile getirildi. 

İsrail’de 12 yıldan beri iktidarda olan Netanyahu’nun pazar günü, sekiz partiden oluşan Netanyahu karşıtı ittifak karşısında mağlup olduğunu aktararak İsrail gündemine geçen İnsel, mecliste 120 milletvekilinden 60’nın Netanyahu karşıtı ittifaka güven oyu verdiğini, 1 milletvekilinin çekimser kaldığını, 59 milletvekilinin ise ‘Hayır’ oyu kullandığını ve son kertede 1 oy farkla da olsa Netanyahu hükümetinin iktidarının son bulduğunu aktardı. İlk 18 ayda başbakanlığını Naftali Bennett’in yürüteceği yeni hükümetin göreve başladığını, bunun Netanyahu’nun sonunu getirip getirmeyeceğinin tartışıldığını, çünkü Netanyahu’nun yolsuzluklara ilişkin ciddi soruşturmalara maruz kalacağının sinyallerinin verildiğini aktardı. Netanyahu karşıtı bu ittifakın da kendi içinde iki sağ, iki sol parti ile kalan dört partiyi içermesi bakımından merakla gözlemlendiğini, bu seçim sonuçlarının aşırı Ortodoks partilerin hükümette yer almadığı bir tablo sunması bakımından da ilginç olduğu ifade edilerek Naftali Bennett’in yakın zaman kadar Netanyahu’nun sağ kolu olarak anılan yerleşimci bir sağ siyasetçi olduğu; ancak bu ittifakta milletvekili sayısı olarak esas gücün 18 ay sonra başkanlığa gelecek olan Yair Lapid’te ve onun partisinde olduğu, diğer taraftan hükümette önceden Netanyahu’nun dostu ya da düşmanı olan önemli isimlerin aynı anda yer alacağı, hükümet içerinde sağ ve solun eşit oranda dağıldığı aktarıldı. Netanyahu’nun yolsuzluk yargılamalarının ardından bu koalisyonun işlevini sonlandırıp dağılacağı yönünde öngörülerin de olduğu eklendi. 

Son olarak NATO zirvesini gündeme alan İnsel, gündeme gelen en önemli konunun Ukrayna olduğunu, Ukrayna devlet başkanının NATO’ya davet edildiklerini bildirdiğini, Biden’ın da bu ülkenin üye olabileceğini, fakat yolsuzlukları kastederek henüz yapması gereken şeyleri yapmadığını ifade ettiğini söyledi. 

(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Merve Avdan’a teşekkür ederiz.)