Yeraltı mantar ağları haritalandırılıyor

-
Aa
+
a
a
a

Yeraltı Ağlarını Koruma Derneği yeraltı mantar ağları haritalandırılacak.

Gezegenin Geleceği: 2 Aralık 2021
 

Gezegenin Geleceği: 2 Aralık 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre Yeraltı Ağlarını Koruma Derneğince yapılacak çalışmada trilyonlarca kilometrelik yeraltı ağlarını kurtarma ve karbonun tutulmasına, besin maddelerinin taşınmasına ve ekosistem biyoçeşitliliğinin korunmasına yardımcı olmak için mantar ağları haritalandırılacak. Bilim insanları proje kapsamında, ağ biyoçeşitliliğini ve karbon tutmada etkin noktaları keşfetmek için önümüzdeki 18 ay içinde tüm kıtalardaki ekosistemlerden 10.000 örnek toplayacak. Elde edilen haritalar, daha fazla karbon depolama ve aşırı iklim olaylarından kurtulma potansiyeline sahip yüksek öncelikli bölgeleri belirlemek için kullanılacak. Yeraltı mantarları (toprakta bitki köklerine bağlanan ve besin ‘otoyolları’ görevi gören ağlar oluşturmak için karbondioksit kullanıyor ve bitki köklerinden karbonu alarak besinleri serbest bırakıyor. Projeye 3,5 milyon dolar bağış yapan ABD’li milyarder Jeremy Grantham şunları söyledi: “Ayaklarımızın hemen altında iklim değişikliğini hafifletmede paha biçilmez bir müttefik yatıyor: gizli sonsuz mantar ağları. Bitkilerden mantar ağlarına yılda milyarlarca ton karbondioksit akar. Yine de bu karbon yutakları yeterince anlaşılmadı."  Yeraltı Ağlarını Koruma Derneği "dünyadaki yaşam için bu tehdit altındaki ancak hayati varlığı haritalamak ve kullanmak için çalışırken, küresel korumada yeni bir bölüme öncülük ediyor” dedi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) eylül ayına ilişkin ‘Doğal Gaz Piyasası Sektör Raporu’na göre, Türkiye’nin boru hatlarıyla yapılan doğal gaz ithalatı yüzde 16,1, LNG ithalatı yüzde 9’a yükseldi. Böylece toplam doğal gaz ithalatı eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15 artarak 4 milyar 281 milyon metreküp oldu. İthalatın yaklaşık 3 milyar 628 milyon metreküpü boru hatlarıyla, 653 milyon metreküpü de sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tesisleri aracılığıyla gerçekleştirildi. Eylülde en fazla doğal gaz ithalatı 2 milyar 2 milyon metreküple Rusya‘dan yapılırken bu ülkeyi 888,3 milyon metreküple İran, 738 milyon metreküple Azerbaycan takip etti. Acilen bizim kendimizi kömür ve petrolden olduğu kadar doğal gazdan da kurtarmamız gerekiyor.

İlkokul, ortaokul ve lisede okutulan ders kitaplarının çoğunda iklim değişikliğinden bahsedilmiyor. İklim değişikliğinden bahsedilen yerlerde de sorunun kaynağının petrol, kömür ve doğalgaz olduğu anlatılmıyor. Bazı kitaplarda ise Türkiye’nin iklim konusundaki çabaları övülüyor. Ekosfer Derneği bu yıl ilkokul, ortaokul ve lisede okutulan ders kitaplarında iklim krizinin (iklim değişikliğinin) nasıl anlatıldığını inceledi. İklim krizinin etkisini her geçen gün artırmasına rağmen ders kitaplarında çok az yer verildiğini belirten dernek yetkilileri, öğrencilere sorunun çözümüne dair yeterli bilgi verilmediğine dikkat çekiyor. Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hazal Acar, kitapların çoğunda iklim değişikliği konusunun doğal afetlerle ilişkilendirildiğini ve sorunun kaynağı petrol, kömür ve doğalgaz tüketimine dair net ifadeler kullanılmadığını söylüyor. Acar, tasarruf, filtre gibi önlemlerle konu hava kirliliğiyle karıştırılırken, çoğu kitapta salım veya emisyon yerine “salınım” yazıldığına da dikkat çekiyor. Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hazal Acar, “Yaptığımız tarama bize ilköğretim ve lise kademesindeki ders kitaplarının iklim konusunda birçok eksikliğe ve yanlış bilgiye sahip olduğunu gösterdi. Kitaplar arasında net bir bağlantı veya fikir birliği olmadığını da gördük. İklim krizinin başlıca kaynağının fosil yakıtlar olduğu net bir şekilde belirtilmediği gibi, çözüm önerileri de “kullanımı aza indirmek, filtre kullanmak” gibi yanıltıcı unsurlar içeriyor. Türkiye’nin iklim krizinin durdurma konusundaki çabalarının yeterli olup olmadığını söylemek gibi politik bir konu da bir ders kitabının işi olmamalı. İklim krizini gerçekten durdurmak ve emisyonları hızla sıfırlamak istiyorsak, fosil yakıtlardan çıkmamız gerektiğini ve çözüm önerilerini doğru bir şekilde çocuklara anlatmalıyız” dedi.

Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre,  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nün Muğla’nın Menteşe, Ula, Yatağan, Bodrum ve Milas ilçelerinin köylerinde 19 adet tapulu araziye kamulaştırma şerhi koyarak ‘yenilenebilir enerji kaynak alanı’ (YEKA) olarak belirlediği ortaya çıktı. Bakanlık bölgede rüzgâr enerji santralleri (RES) yapmayı planlanıyor. Avukat Remzi Kazmaz “Yangından önce şerh konulması kötü bir tesadüf mü? Yoksa bu işin altında başka işler de var mı?” sorusunu sorarak tepki gösterdi: “Tapuya şerh koyulan bölgeler aslında dünya turizmi için çok önemli alanlar. Doğa turizmi, ekoturizm için zaten halkın kendi içinde çalışmaları mevcut. Bu doğa harikası alana 150 metrekarelik santral direklerini dikmek başlı başına bir doğa katliamı. Bu bölgede kurulacak RES’ler yaşam alanlarını da etkileyecek. Bu projenin hiçbir kamu yararı yok. Bu nedenle bu projenizi bir kez daha gözden geçiriniz. Hatta yetkililerinizi bu bölgeye göndererek ciddi bir inceleme yapılmasını sağlayın. Sadece sermayenin değil, doğanın ve köylülerin de hakkını gözeten adil bir karar için bu çalışmaları mutlaka yapmalısınız" dedi.