Haftanın kitabı 'Normal Nefes Almaya Devam Edin': Çarpıp kaçan, derin tesirli, paranoyakça gerçekçi

-
Aa
+
a
a
a

Çağdaş edebiyatı yakından takip ettiğini söyleyen birisinin, yolunun bir noktada Hakan Bıçakcı ile kesişmemesi bence pek olası değil. Yine de, diyelim ki bir şekilde bu gerçekleşti ve Hakan Bıçakcı'yla ilk defa, yakın bir zaman önce çıkan bu son kitabıyla tanıştık...

 

Fotoğraf: Flickr

Öyküleri art arda geride bıraktıkça çevrenizde olup bitenlerin ayrıntılarına olan merakınızın, dahası gözlem gücünüzün arttığını, yaşadığınız kente bakışınızın değiştiğini düşünebilirsiniz. Maalesef çok da 'mutlu' edecek bir değişim değil bu. Hatta, Kafkaesk atmosferi hatırlatarak söylersek, bir dönüşüm daha çok. Tanıdık mekânların, suretlerin tuhaflaştığını hissedebilirsiniz mesela. "Hep aynı noktada maket gibi duran meymenetsiz güvenlik"in, gerçekten de balmumundan yapılmış bir heykel olmadığına emin misiniz örneğin? Daha yakından bakmanız gerekebilir bir sonraki sefer. Ya da mobilyacıda, tam da vitrininde 'konforda son nokta' sloganının yer aldığı üçlü kanepede yan gelip yatmış kişinin oranın bekçisi olup olmadığına bir daha bakın isterseniz... Kulağınıza sevdiğiniz bir müzik çalınmış gibi gelebilir kimi zaman, o müziği yalnızca siz mi duyuyorsunuz yoksa? Çevrenizdeki 'betonarme bulamacından' sıkıldığınızda nerede nefesleniyorsunuz? Duyularınızın rahatsızlık verecek şekilde keskinleşmesine alışmanız gerekebilir. Ama hiç panik yapmanıza gerek yok, 'normal nefes almaya devam edin'!

Hakan Bıçakcı'nın kitaplarını biraz daha yakından takip edenleri ise biraz daha 'öngörülebilir' bir süreç bekliyor. Metinlerdeki rüya ile gerçeklik sınırlarının muğlaklaşmasına, garip tesadüflere, tuhaflıklara biraz daha alışkınlar ne de olsa! Zaten kimi zaman Hakan Bıçakcı da hazırlıyor okurları; şöyle başlıyor mesela bir öykü: "Tuhaflıklar dördüncü gün başladı. Tuhaflıkların genel seyrinin aksine gündüz. Hatta sabah kahvaltısında. Her şey bununla kalsa manasız bir acayiplik olarak unutulup fitmeyi hak edecek türden bir vakaydı. Ancak devamında olup bitenlerle birlikte düşünüldüğünde, her şeyin başlangıcı olduğu ortadaydı."

Karar vermek kolay değil: Hakan Bıçakcı'nın romanlarıyla söz konusu atmosfere yavaş yavaş mı dahil olmalı (ama bir noktada okurlar da romanın yarattığı anafora kaçamayacak kadar kapılıyor) yoksa yeni kitabı 'Normal Nefes Almaya Devam Edin'deki gibi "çarpıp kaçan, derin tesirli, paranoyakça gerçekçi" öykülerini mi tercih etmeli?

kapak

NORMAL NEFES ALMAYA DEVAM EDİN

Hakan Bıçakcı

İletişim Yayınları, 2019, 187 s.