"Dünyada demokrasi ile yönetilen ülke sayısı azalıyor"

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu'nda Ahmet İnsel, 2024 senesinde birçok ülkede gerçekleştirilecek olan seçimlere değiniyor.

""
Ufuk Turu: 09 Ocak 2024
 

Ufuk Turu: 09 Ocak 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Ahmet İnsel’in bu haftaki Ufuk Turu gündeminde Dünyanın seçim gündemi vardı. İnsel gündeme, Fransa ile başladı, “20 aydır görevde olan Fransa Başbakanı istifasını sundu. Başbakan istifa etmedi, Cumhurbaşkanı istifa ettirdi. Birkaç haftadan beri hükümet değişikliği konusu ayyuka çıkmıştı. Başbakan istifa mektubuna, ‘Artık istifa etmem gereken günlerde...’ diye başlamış. Bugün öğlene doğru Macron’un yeni başbakanı ataması bekleniyor. Ardından da hükümet belirlenecek. Fransa’da yarı başkanlık sistemi olduğu için Cumhurbaşkanı doğrudan bir başbakanı atayabiliyor, meclis çoğunluğu gerekmiyor. Başbakan mecliste güvenoyu yoklamasına gidebilir. Macron'un ikinci seçim dönemi ve üçüncü seçim şansı olmadığı için yerine geçecek olan kişiyi hazırlama dönemi olması gerekir. Başbakanın kim olacağı bu gözle değerlendirilecek. Haziran 2024’de Avrupa Birliği Parlamentosu seçimlerinden sonra seçim yapılması bekleniyordu çünkü Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partinin önde kazanma ihtimali çok güçlü olmaya başladı, Macron’un partisinin bir hezimet yaşaması söz konusu. Dolayısıyla böyle bir hezimet sonrası seçim yapılır diye bekleniyordu. Galiba yıpranmış bir başbakan ve hükümetle, hem de son göçmenler yasası konusunda partinin de kendi içinde ciddi bir biçimde bölündüğü, sağ ve aşırı sağın göçmenler konusunda hemen hemen aynı iddiaları savundukları bir ortamda Macron’un partisinin de sağa iyice yanaşmasının ağır bir bedeli olması ihtimali söz konusu. Önümüzdeki saatlerde kimin başbakan olacağını göreceğiz.”



Dünyada demokrasi ile yönetilen ülke sayısı azalıyor,” diyen Ahmet İnsel, “2024’de dünyada cumhurbaşkanlığı, parlamento, bölge ve belediye seçimlerini ele aldığımızda, dünya nüfusunun yarıdan fazlasının yaşadığı ülkelerde seçimlere gidilecek. Dünya tarihinde ilk defa bu yoğunlukta seçim olacak. Dünya’nın en kalabalık 10 ülkesinin sekizinde seçim var. Bazı seçimler Rusya’da olduğu gibi göstermelik seçimler. Pazar günü Bangladeş’teki seçimler de göstermelikti. Başbakan Sheikh Hasina, 2009’dan beri beşinci kez seçildi. Avami Partisi mecliste neredeyse dörtte üçlük bir çoğunluğa sahip. Bunun nedenlerinden biri, ana muhalefet partisi ve bazı diğer partilerin seçimleri demokrasi ortamının olmaması, seçimlerde usulsüzlük yaşanması gibi nedenlerle seçimleri boykot etmesi,” açıklamasında bulundu.



Ahmet İnsel sözlerine şu şekilde devam etti, “Bangladeş seçimlerini izleyen en yakın seçim 13 Ocak’taki Tayvan seçimleri. Tayvan Halkçı Partisi’nin Kasım ayında gerçekleştirdikleri ortak aday toplantısı başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Önümüzdeki dönemde nasıl bir karar verilecek göreceğiz. İlerici Demokrat Parti, Tayvan’ın bağımsızlığını savunmuyor fakat statükonun devam etmesini savunuyor. Muhalefet ise Çin ile yakınlaşma programını dile getiriyor. Çin’in Birleşmiş Milletler’e kabul edilmesinden beri uluslararası hukuk açısından Tayvan bağımsız bir ülke olarak tanınmıyor. Buna rağmen birçok ülke Tayvan’da diplomatik temsilci bulundurmaya devam ediyor.”

Bu seçimlerin içinde en anlamlı seçim, Kasım 2024’te gerçekleşecek olan ABD’deki seçimler. İki eyalet Trump'ın ön seçimlere girme hakkını iptal ettiler. Önümüzdeki günlerde Amerikan Yüksek Mahkemesi bu kararları büyük ihtimalle iptal edecek. Trump hakkında artan soruşturmaların sayısı giderek artıyor. Trump ve Biden arasındaki laf dalaşı da giderek yükselmeye başladı. Biden’ın bölgedeki ziyaretleri devam ediyor,” diyen Ahmet İnsel, İsrail’e e de değinerek, “Esas konu İsrail’in Gazze Şeridi’nde ne yapacağı, nasıl bir planı olduğu konusu. Geçtiğimiz Perşembe günü İsrail kabineyi toplayarak ne yapacakları konusu masaya yatırıldı. Plan aşırı sağcı bakanlar tarafından şiddetle eleştirildi. Netanyahu toplantıya bir karar almadan son vermek durumunda kaldı. Sunulan proje, İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivil konuların yönetimini üstlenme arzusunun kesinlikle olmadığını belirtip, bu konuların sorumluluğunun Filistin'e devredilmesi gerektiği hakkında. Plan, 30 bin Filistinli memurun eğitim, sağlık, kolluk görevlerini yapmasını; Mısır’ın ABD ve İsrail ile işbirliği içinde, Gazze - İsrail sınır güvenliğini üstlenmesini; İsrail ordusunun ihtiyaç halinde Gazze’ye girme hakkının saklı kalmasını ve İsrail’in Gazze’ye giren malları kontrol etmesini ön görüyor,” dedi.