“Amatör savaş muhabiri” Cengiz Aktar ile cephe cephe son gelişmeler

Nereye Doğru
-
Aa
+
a
a
a

Bu hafta Açık Gazete’nin Nereye Doğru köşesinde Cengiz Aktar, “Amatör Savaş muhabiri” olarak, birçok farklı cephede yaşanan sıcak gelişmeleri dinleyicilere aktardı.

Nereye Doğru: 12 Ağustos 2020
 

Nereye Doğru: 12 Ağustos 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

“Nereye Doğru” programının bu haftaki gündemi, Akdeniz ve Ortadoğu’da içinde savaş ve çatışma ihtimali barındıran politik anlaşmazsızlıklar oldu.

Farklı cephelerde, farklı tarafların karşı karşıya gelmesine neden olan olayların ortak aktörü Ankara Hükümeti olurken, gerginliğin ortak nedeni olarak da küresel iklim krizine de neden olan fosil yakıtlar işaret ediliyordu.

İşte, “Amatör Savaş muhabiri” Cengiz Aktar’ın notlarıyla cephelerden en sıcak gelişmeler…

Irak ve Suriye cephesi

Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Irak’ın başkenti Bağdat’a ve Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi'nin başkenti Erbil’e yapmayı planladığı ziyaret iptali oldu.

Türkiye’nin Irak sınırında düzenlediği Pençe-Kaplan Operasyonu kapsamında silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) yaptığı saldırıda ikisi subay olmak üzere üç Iraklı askerin hayatını kaybetmesi üzerine, Irak Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ziyaretinin iptal edildiğini açıkladı. Irak Cumhurbaşkanlığı Türkiye'yi kınarken, Ankara-Bağdat hattında gerilim yükseliyor.

Cengiz Aktar’ın Ortadoğu üzerinden aktardığı notlarındaki bir sonraki durak ise Suriye’ydi.

Aktar, devam eden top atışlarına rağmen şimdilik sakin olarak nitelendiği Suriye’de tarafların gergin olduğu ve büyük bir savaş ihtimalinin ufukta göründüğü ifade etti.  Moskova ve Ankara askeri devriyeleri devam ediyor.

Malta İrini Operasyonu’ndan çekildi

Libya cephesinde ise durum oldukça gergin. Sirte ve Cufra’yı alabilmek için Trablus Hükümeti ve Ankara’nın yaptığı askeri yığınağın devam ettiğini söyleyen Aktar, son gelen rakamlara göre Türkiye’den Libya’ya giden savaşçı sayısı 17 bini bulmuş olduğunu söyledi. 

Libya ile alakalı bir başka önemli bir gelişmenin adresi ile Malta’ydı. Malta, Trablus Hükümeti ve Türkiye’nin dışişleri bakanları bir araya Malta’da bir araya geldi. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda Malta Hükümeti İrini Operasyonu’ndan çekildiğini açıkladı. BM’nin Libya yaptırımları bağlamında Libya’ya denizden yollanacak askeri malzemenin engellenmesi için AB tarafından başlatılan askeri operasyon İrini devam ediyor.

Aktar, dikkatleri Malta’nın bu karardan birkaç gün sonra gerçekleşen, Mısır ile Yunanistan arasında münhasır ekonomik bölge anlaşmasına çekti. Ankara’nın iki ülke tarafından imzalanan bu antlaşmayı “sözde anlaşma” olarak tanımladığını söyleyen Aktar, buna benzer bir ifadenin Türkiye diplomasi tarihinde eşine pek sık rastlanmadığını ifade etti.

Fransa ve Türkiye artık müttefik değil!

Fransa Akdeniz’de hiç olmadığı kadar faal! Macron hükümetinin Kıbrıs’ta, Lübnan’da ve bölgedeki diğer ülkelerdeki hareketlerinin Türkiye’ye karşıtı bir bir tutumda olduğunu söyleyen Aktar, bu durumun artık Türkiye ile Fransa’nın müttefik olmadığını anlamına geldiği söyledi.

Bu gelişmelerin akabinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’da Cuma namazı sonrası yaptığı açıklamasını hatırlatan Aktar, Almanya’nın da arabuluculuğu ile gerçekleşen görüşmelerin sonlandırılması ve Akdeniz’de fosil yakıt aramasına devam edilmesi kararlarının ortamı daha da gergin hale getireceğini ifade etti.

Akdeniz’deki fosil yakıt arama çalışmalarından ötürü birçok ülkenin tepkisi ile karşılaşan Türkiye’nin Meis adası yakınlarındaki faaliyetleri diplomatik hareketliliğe nede oldu.

 Yunanistan kendi ve AB karasularının 3. bir ülke tarafından ihlal edildiğini öne sürerek, AB ülkeleri dışişleri bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdı.

27-28 Ağustos’ta bu konunun konuşulacağı bir toplantının gerçekleşeceğini söyleyen Alman tarafı toplantı çağrısını reddetti. Aktar bu ret kararının arkasında, Yunanistan’ın Mısır ile yaptığı antlaşma alman tarafının bilgilendirilmesinin etkisi olduğuna dair yorumların olduğunu aktardı. 

Aktar’ın bir sonraki gündem maddesi ise, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Karpathos (Kerpe), Kasos (Çoban) adaları açıklarında ilan ettiği Navtex idi.

Meis civarında arama yapan Oruç reis gemisi bu bölgeye kaydırılacağı tahminlerinin de ortaya çıkmasına neden olan bu kararın, Oruç Reis Doğu’ya geri döndüğü haberleri ile birlikte durumu daha öngörülemez hale geldiği ifade edildi.

İtiş kakışın nedeni: Fosil yakıtlar

“Amatör Savaş muhabiri” Cengiz Aktar’a göre, bütün bu itiş-kakışın nedeni, fosil yakıt arama çalışmaları üzerine kurulu.

Türkiye Akdeniz havzasında gaz ve petrol ararken, Yunanistan’ın arama çalışmaları ve konu ile alakalı politikaya dair bir gündemi yok. Aktar, Yunanistan’ın yenilenebilir enerji yaptığı yatırımlara rağmen, Türkiye’nin tercihinin denizlerde fosil yakıt aramak üzerinde temellendiğini söyledi.

Cengiz Aktar’a göre, Kıbrıs’ta bulunduğu söylenen kaynaklar iktisadi açıdan sürdürebilir değil. Mısır ve İsrail’de ise bu durum Zohr sahası gibi alanlarda ise durum tam tersi. Ege’de çıkmayan fosil rezervlerine rağmen, Oruç reis arama gemisinin Kıbrıs’ın güneyinde yaptığı arama çalışmalarında da benzer şekilde iktisadi açıdan sürdürebilirlik bulunmuyor.

İklim Krizi nedeniyle, kayıtlarına geçen en sıcak yıllarından birinin tam ortasında, bu krize neden olan fosil yakıtların paylaşılmaması bölgedeki tansiyonu daha da artıracağı benziyor.